Demokrasi, Vatan, 15 Temmuz
15 Temmuz, yani o uzun gece …
Kendi tankımızın, silahımızın, F16’ larımızın ve en kötüsü bizim sandığımız askerimizin bize kıyamet kopana kadar unutamayacağım Hangimiz unutabiliriz 15 Temmuz darbe girişimini? Tarih bunu nasıl unutturabilir! Diğer darbelerin travması hala ülkemizin belleğinde dururken bir yenisi daha. Ancak bu darbe girişiminin diğerlerinden farkı var. O da darbeyi yapanlar ile yaptıranlara karşı gösterdiği olağanüstü direniş.. O muhteşem tavır … O geceye dair ekranlarda gördüğümüz kadar bir de görmediğimiz ama bizzat yaşayanlardan işittiğimiz nice kahramanlıklar ve nice hüzünlü hikayeler var. Evinde abdestini alıp ölüme koşan nice gencin, ihtiyarın, kadının ve erkeğin yaşadıkları! Terliklerle, sopalarla, göğsünü siper ederek bile bile ölüme giden bir halk! Ve asla unutmayacağımız şehitlerimiz... Ve“ vatan”.. O uzun gecede en çok bunu anladık: Vatan bizim en temel varlığımız. Vatansızlık hiçliktir! Benim gibi o geceyi, o derin travmayı İstanbul ve Ankara’ da yaşamayanların çoğu için 15 Temmuz, minarelerden arşa ve yüreğimizin ortasına yükselen‘ sela’ lardır … Gecenin karanlığını bölen, o hüzünlü ama bir o kadar bizi teskin bizi ümitvar eden seda …“ Es Salatu Ve’ s-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!... Düşmanın vatanı zapt etme teşebbüsüne karşı bizi kutlu ve asil bir direnişe çağıran büyük davet! İstanbul ve Ankara’ da elleri öpülesi halk; tanklara, kurşunlara canını siper ederken, Anadolu’ nun dört bir yanından da davete icabet edildi. Gökteki yıldızlarla kuşlar şahididir, göğe değen minarelerden bize en ala müsekkin olan o muhteşem davete … O gece ayrılıklarımız gayrılıklarımız, ırkımız ve mezhebimiz yani alnımızın ortasına yapıştırılan tüm etiketlerimiz sökülüp gömüldü kara toprağa. Geride tek bir hakikat vardı: Vatanımız … Sahi kirpiklerinin arasından derman akıtan annelerimizin, ninelerimizin duaları karşısında hangi kötülük galip gelebilirdi ve biz nasıl y Mümkün müydü?
Değil mi ki demokrasi“ halkın” iktidarıdır.. bir yüce irade.. Bu nedenle 15 Temmuz gecesi“ halk” sokağa çıkarak sadece kendi“ iktidarını” ve“ iradesini” yeniden teslim almamıştır. Aynı zamand Türkiye bütün dünyanın gözü önünde bir tarih, bir destan yazmıştır. Ve bu destanı bu millet anasının sütü kadar hak etmiştir.. Bu erdemli direnişi bütün dünya halklarına duyurmak ve öğretmek gerekir. Özellikle yıllardır dört bir yandan saldırı altında olan Suriye halkına, ki o halk tüm dünyaya inat tüm alçak kurşunlara, bombardıman En çok da yüzyıllardır Batı’ nın talanına, sömürgelerine maruz kalan kara kıta Afrika’ ya … İnancımız, umudumuz ve hayallerimiz olmazsa yaşayamayız. İşte 15 Temmuz bundan böyle herkese gerçek bir devrimin, umudu
Bu manifestoyu bizzat halkın kendisi yazmıştır … Batı’ nın yakasından düşmediği dünyanın diğer yarısına süslü ve ucuz sözlerle sattığı demokrasi, eşitlik ve adale
Bizim“ hakikatimiz” 15 Temmuz!