WM Dergi - 6.SAYI | Page 47

Tabii biz o sözleşmeleri okumadığımız için, bundan benim haberim yoktu vb. tepkiler verebiliyoruz.Ancak birçok alanda, bubilgilerimizi verirken dikkatli davransak dahi, internet, telefon vb. herhangi bir hizmet alırken sadece bir tanesinde bu bilgilerin tamamını verdiğimizde dahi, nerelere ulaşabileceğini ve ne kadar şirket ile paylaşılabileceğinin haddi hesabı yok maalesef. Çünkü sonrasında bu bilgiler, çeşitli kurum ve kuruluşlara, izinli bilgiler şeklinde satılıyor ve bilgileriniz üzerinden kazanç sağlanıyor.Hem de defalarca ve defalarca...Aynı bilgiler onlarca ve hatta belki de yüzlerce şirkete satılıyor çünkü.Sonra gelsin telefonlar, sms ‘ler, mailler... Ancak bu izinli diye pazarlanan bilgilerin kaç tanesinin sahibinin gerçekten izni var ve bilgilerinin paylaşılacağı bilgisini okuyarak onaylamış ve imzalamış.Bu durum maalesef en başta bizim dikkatsizliğimiz ve şimdi oturup kim okuyacak bu sözleşmeyi yaklaşımımızdan kaynaklanır.Yani direk ilgili şirketi de suçlayamıyorsunuz. 300 TL civarı rakamlardan söz ediliyor. Ancak son dönemde bu işin ucu biraz fazla kaçtı. Çünkü artık telefonda satış sektörü coşmuş durumda ve önüne gelen telefon edip ürün anlatmaya kalkışıyor. Bu da, bilgilerin ne kadar çok yere ulaştığının da en büyük kanıtlarından birisi aslında. “İstemiyorum teşekkür ederim” şeklinde bir cevap veriyorsunuz, ama... diye başlayan ve ikna etmek için beyninizi ütüleyen bir konuşma ile herşeye tekrar baştan başlanıyor. Kariyer sitelerine şöyel bir göz atarsanız, onlarca telefonda satış elemanı arandığını görebilirsiniz. Resmen kocaman bir sektör haline dönüşmüş durumda. Haydi ona da tamam diyelim.Bu şirketler ve sattıkları ürünleri nasıl pazarladıkları hakkında bir denetim yok.Adamın biri arıyor, daha selam verdikten sonra banka hesap bilgilerinizi soruyor ve Türkiye devleti tasarruf biriminden arıyorum diyor ve size elektrik faturasını düşüren bir cihaz satmaya çalışıyor, yanında da cep telefonu veya fotoğraf makinesi hediye edeceğini söylüyor.Marka sorarsanız, satın almadan bilgi veremem diyor.Bedel olarak da 250- “İlgilenmiyorum...” diye tekrar belirtiyorsunuz, kızgın bir ifade ile telefonu kapatıyorlar ve 2 dk. geçmeden aynı yerden tekrar telefon geliyor, açtığınızda o şirketin falanca şefi veya sorumlusu olduğunu söylüyor ve neden almak istemediğimin hesabını soruyor. “Kardeşim,ilgilenmiyorum ve istemiyorum işte...” şeklinde tekrar cevap veriyorsunuz dişlerinizi sıkarak ve adam “istemiyorum demekten başka birşey bilmiyorsunuz” şeklinde çıkışarak azarlarcasına konuşmaya başlıyor.Bak bir de suçlu oldum almadım diye, kızdı beyefendi... Bu hakkı nereden buluyorsa kendinde ve kendini ne sanıyorsa artık... 47