RÖPORTAJ
“Tasarım özünde
tasavvuf’tur”
Tasarımcı kimliği hangi alanda ya da sektörde olursa olsun, gözleme, farklı bakış
açısına ve üretkenliğe bağlı olarak gelişir. Her malzeme, her bir fikir onların elinde
bambaşka bir forma dönüşebilir. Marjinal tasarımlarıyla adını duyurmayı başarmış
Tarık Erginsoy ve firması Eylül Tasarım da bu çerçeveden bakabileceğimiz isimlerden.
T
arık Bey, Eylül Tasarım neler yapıyor?
Mücevher ve kuyum sektörüne takı
sergileme, sunma elemanlarına yönelik
tasarım ve uygulamacı olarak kurulmuş
bir firmadır. Ancak zaman içinde gelen teklif ve
öneriler doğrultusunda otel ve müze ihtiyaçları, defile
organizasyonları da atölyemizin imkânları neticesinde
yaptığımız işler arasındadır. Tüm bunların yanı sıra
çözüm ortaklığımız olan mimarlık firmalarıyla da fuar
standlarına yönelik
çalışmalarımız
sürmektedir.
Sektörde sizin
alanınızda hizmet
veren başka firmalar
da bulunmakta.
Eylül’ün ayrıştırıcı
öze lliği nedir?
En büyük
özelliğimiz; işimizi
severek yapıyor
olmamız. Üstad
Nazım Hikmet’in
dediği gibi; “Sevmek
mükemmel iştir
delikanlım, madem
ki gönlünde ışıltılı
bir gece var öyleyse
sana izin, sev
sevebildiğin kadar.”
Tasarıma bakış
açınız nedir?
Tasarım bence;
herkesin düşündüğü,
bir başkasının ürettiği, karşılaştığında benimsediğidir.
Aslında tasarım, özünde Tasavvuf’dur.
Eylül’ü gözlemlediğimizde marjinal uygulamalarınıza
rastlıyoruz, bahseder misiniz?
İzleniminiz için teşekkürler. Müşterilerimizle ya da
çözüm ortaklarımızla her iş öncesinde gerçekleşen
toplantılarda analiz ve gözlemi en doğru biçimde
yaptığımıza inanıyorum. Bu durumda hizmet verdiğimiz
sektörün gelişim ve değişimini öngörebildiğimiz
durumda kendiliğinden gelişen bir süreç.
Farklı malzemeler de kullanıyorsunuz, özellikle
tercih ettiğiniz var mı?
Özellikle şu malzeme diye bir seçim yapamam. Gerek
okulda aldığımız eğitim, gerekse sektördeki 24 yıllık
bilgi birikimi neticesinde her türlü malzemeden,
firmanın ihtiyaç ve kimliğine yönelik ürünler
üretebiliyoruz.
Özel ürünler
Eylül Tasarım
firmasının
sahibi Tarık
Erginsoy.
Tanıtımınızda fuarlar nasıl bir yer tutuyor?
Biz dört yıldır katılmıyorduk. Özel bir nedeni yok
aslında. Ancak fuarlara katılan dört ya da beş firmayız.
Ufak tefek nüanslarla ayrılıyoruz birbirimizden.
Müşteriler mecburiyetinden birimizi tercih ediyor.
Ancak tabi ki farklı bir tasarım olursa tercih edilme
nedeni de artmış oluyor. Bunun üzerine çalışma
arkadaşlarımızla oturup konuştuk ve şöyle bir karara
vardık: Malzemesiyle, sunumuyla, mizanseniyle,
müşterimizi ve müşterisini özel hissettirecek ürünler
yapalım istedik. Beyinlerimizi serbest bıraktık ve 12
koleksiyona ulaştık. Bunların bazılarını kısmi olarak
vitrinlerde ve ilanlarda görücüye çıkardık. Olumlu
tepkiler aldık. Ciddi bir sorun olmaması durumunda en
az beş koleksiyon ile Mart 2014’de İstanbul fuarındayız.
Son olarak, sektörde sizinle aynı kulvarda hizmet
verenlerin tasarım ve uygulamalarını nasıl
buluyorsunuz?
Açıkçası çok başarılı buluyorum. Vitrin sektörünün
artık oturduğunu ve olgunlaşma sürecine girdiğini
düşünüyorum. İşçilik pazarlık konusu olmaktan çıktı.
İyi değil, çok iyi işçilikle üretim yapılıyor. Bunu hem
kendim hem de meslektaşlarım adına gönül rahatlığıyla
söyleyebilirim. Tek eksiğimiz var; o da zarafet. Buna
geçmek zaman alacak gibi, çünkü çoğumuz halen
müşterinin isteği doğrultusunda üretim yapıyoruz.
Bunda ekonomik sebeplerin de payı var tabi ki...
76 Voir Magazin Mart 2015
076_077_EYLUL_TASARIM.indd 76
3/9/15 12:52:35 AM