Voir’in “İstanbul trafiği nasıl çözülür?”
sorusuna Radyo Trafik’in yanıtı:
“Bir destan yazmamı
ister misin?”
İstanbul’da yaşayan ve her gün saatleri trafikte
geçen biri olarak ‘kutsal bir iş’ yaptıklarına
inanıyorum. Bu şehrin çıldırmamasına
çalışıyorlar. Belki de birçok kişinin, bu
sağlık da olabilir, en değerli şeyi, zamanını
kurtarıyorlar. Radyo Trafik’ten bahsediyoruz.
Yayıncılarından Kerim Öztürk ile mega kentin
en büyük sorunu konuştuk. Gülbahar Kılınç
B
aşka şehirlerde olmayan, ama İstanbul’a
özgü bir takım şeyler vardır. Örneğin günlük
koşuşturmacada en önemli gündem maddesi
trafiğin durumudur. Net bir saate randevu
vermekten kaçınır bu şehirde yaşayanlar. Bir yerden
başka bir yere gitmeden önce mutlaka İBB Trafik’e
bakılır. Harita zaten çoğu zaman kıpkırmızıdır, ama
en azından neresinin sarı renge sahip olduğu araştırılır.
Yeşil renge rastlamak neredeyse imkânsızdır zaten.
Otomobilde ise kulaklar hep bir kanaldadır: 104.2,
yani Radyo Trafik. Hangi yollar kapalı, neresi açık,
nerede kaza var… Hani bazı sanatçılar vardır ya, sesini
duyduğunuz anda tanırsınız, artık İstanbul’da Radyo
Trafik sunucuları hemen tanınıyorlar. Onlardan biri de
Kerim Öztürk.
Bu mesleğe yerel bir radyoda başlayan Öztürk, askerlik
sonrası bir arkadaşının vasıtasıyla Radyo Trafik Genel
Yayın Yönetmeni Cezayir Doğan ile görüşmüş. CV,
demo derken, bu radyoda çalışmaya başlamış. Tabi
Radyo Trafik farklı, sabah akşam müzik çalmıyor;
İstanbulluları 30 binin üzerindeki gönüllü muhabiriyle
çileden kurtarmaya çalışıyor. Çoğu zaman kurtarıyor da.
Peki sistem nasıl işliyor? Bu binlerce gönüllü muhabirin
ismi ve telefonu Radyo Trafik sisteminde kayıtlı; biri
arayıp bilgi verdiğinde, o bilginin doğru olup olmadığı
araştırılıyor ve sonra dinleyiciye iletiliyor. Yani, hayat
kurtaran bir sistem…
“Birinci sorun saygısızlık”
Sabah akşam trafikle iç içe olan Kerim Öztürk’e ilk
sorumuz “İstanbul trafiği nasıl çözülür?” yönünde
oluyor. Yanıtı düşündürücü: “Bir destan yazmamı
ister misin? (gülüyor).” Şöyle devam ediyor: “Şaka
bir yana, İstanbul trafiği çok karmaşık bir yapıdır.
Tuzla’da yağmur yağsa Avcılar’da trafik sıkışır. Bu
nedenle de İstanbul trafiğinin çözümünü bir iki madde
ile özetlemek mümkün değil. Yüzde 100 oranında bir
çözüm de mümkün değil. Ancak küçük dokunuşlarla
önemli oranda rahatlama sağlanabilir. Radyo Trafik
olarak bu konuda tüm dinleyenlerimizin önerilerini
topluyor, makul olanları yetkililerle paylaşıyor ve adım
atılması için çabalıyoruz. Ben, birinci sorunun saygısızlık
olduğuna inanıyorum. Trafikte insanlar ne yazık ki fazla
saygısız ve bencil. Önce bu sorunu aşmamız lazım.
İkinci ve üçüncü sırada ise toplu taşımanın daha insani
bir yapıya kavuşması ve ulaşımda deniz kullanımının
arttırılması gelir.”
Yukarıda da değindik, bu radyo başka, sabah akşam
müzik çalınmıyor diye. Buradan hareketle Öztürk’ün
daha önce program yaptığı radyoculuğu özleyip
özlemediğini merak ediyoruz, “sanırım hayır” diyor ve
şöyle açıklıyor: “Çünkü birçok meslektaşımın a