VOİR MAGAZİN MART 2015 | Page 131

Voir’in “İstanbul trafiği nasıl çözülür?” sorusuna Radyo Trafik’in yanıtı: “Bir destan yazmamı ister misin?” İstanbul’da yaşayan ve her gün saatleri trafikte geçen biri olarak ‘kutsal bir iş’ yaptıklarına inanıyorum. Bu şehrin çıldırmamasına çalışıyorlar. Belki de birçok kişinin, bu sağlık da olabilir, en değerli şeyi, zamanını kurtarıyorlar. Radyo Trafik’ten bahsediyoruz. Yayıncılarından Kerim Öztürk ile mega kentin en büyük sorunu konuştuk. Gülbahar Kılınç B aşka şehirlerde olmayan, ama İstanbul’a özgü bir takım şeyler vardır. Örneğin günlük koşuşturmacada en önemli gündem maddesi trafiğin durumudur. Net bir saate randevu vermekten kaçınır bu şehirde yaşayanlar. Bir yerden başka bir yere gitmeden önce mutlaka İBB Trafik’e bakılır. Harita zaten çoğu zaman kıpkırmızıdır, ama en azından neresinin sarı renge sahip olduğu araştırılır. Yeşil renge rastlamak neredeyse imkânsızdır zaten. Otomobilde ise kulaklar hep bir kanaldadır: 104.2, yani Radyo Trafik. Hangi yollar kapalı, neresi açık, nerede kaza var… Hani bazı sanatçılar vardır ya, sesini duyduğunuz anda tanırsınız, artık İstanbul’da Radyo Trafik sunucuları hemen tanınıyorlar. Onlardan biri de Kerim Öztürk. Bu mesleğe yerel bir radyoda başlayan Öztürk, askerlik sonrası bir arkadaşının vasıtasıyla Radyo Trafik Genel Yayın Yönetmeni Cezayir Doğan ile görüşmüş. CV, demo derken, bu radyoda çalışmaya başlamış. Tabi Radyo Trafik farklı, sabah akşam müzik çalmıyor; İstanbulluları 30 binin üzerindeki gönüllü muhabiriyle çileden kurtarmaya çalışıyor. Çoğu zaman kurtarıyor da. Peki sistem nasıl işliyor? Bu binlerce gönüllü muhabirin ismi ve telefonu Radyo Trafik sisteminde kayıtlı; biri arayıp bilgi verdiğinde, o bilginin doğru olup olmadığı araştırılıyor ve sonra dinleyiciye iletiliyor. Yani, hayat kurtaran bir sistem… “Birinci sorun saygısızlık” Sabah akşam trafikle iç içe olan Kerim Öztürk’e ilk sorumuz “İstanbul trafiği nasıl çözülür?” yönünde oluyor. Yanıtı düşündürücü: “Bir destan yazmamı ister misin? (gülüyor).” Şöyle devam ediyor: “Şaka bir yana, İstanbul trafiği çok karmaşık bir yapıdır. Tuzla’da yağmur yağsa Avcılar’da trafik sıkışır. Bu nedenle de İstanbul trafiğinin çözümünü bir iki madde ile özetlemek mümkün değil. Yüzde 100 oranında bir çözüm de mümkün değil. Ancak küçük dokunuşlarla önemli oranda rahatlama sağlanabilir. Radyo Trafik olarak bu konuda tüm dinleyenlerimizin önerilerini topluyor, makul olanları yetkililerle paylaşıyor ve adım atılması için çabalıyoruz. Ben, birinci sorunun saygısızlık olduğuna inanıyorum. Trafikte insanlar ne yazık ki fazla saygısız ve bencil. Önce bu sorunu aşmamız lazım. İkinci ve üçüncü sırada ise toplu taşımanın daha insani bir yapıya kavuşması ve ulaşımda deniz kullanımının arttırılması gelir.” Yukarıda da değindik, bu radyo başka, sabah akşam müzik çalınmıyor diye. Buradan hareketle Öztürk’ün daha önce program yaptığı radyoculuğu özleyip özlemediğini merak ediyoruz, “sanırım hayır” diyor ve şöyle açıklıyor: “Çünkü birçok meslektaşımın a