Voir Aralık 2014 Sayı 24 | Page 92

Yrd.Doç.Dr Nuri Sezer Grafik Sanatçısı GRAFFFITTI (GRAFİTİ) Tarihsel olarak graffitinin oldukça eski bir geçmişe, mağara duvarlarına çizilen şekiller nedeniyle İlkçağ, 4. veya 5. Yüzyıl dönemlerine dayandığı sayıldığı söylenebilir. Eski Mısır döneminde insanların geçtikleri yerlerdeki duvarlara, kayalara bıraktıkları çeşitli şekil ve yazılardan oluşan, graffitinin ilk adımları sayılsa da, günümüzdeki anlamıyla graffitinin ana çıkış noktası 1940'lı II. Dünya Savaşı günlerine denk gelmektedir. Almanya'yı Doğu ve Batı şeklinde ikiye bölen Berlin Duvarı'nın her iki yanı protest kişilerce boyanarak, yazı ve sloganlarla bezendi. 1960'lı yıllarda ABD'de politik grupların görüşlerini duyurmak için bu yöntemi tercih etmesi, gençlerden oluşan sokak çetelerinin, kendi denetimleri altındaki alanları belirlemek için duvar yazılarını kullanmasına yol açtı. Ardından bağımsız bireyler graffitiyi geliştirdi. Sosyal içerikli iletiler dışında, bireysel seçimleri de yansıtmaya başlayan graffitiler giderek renklendi. 1970'lere gelinirken, bu görsel uygulama, şehir duvarlarından metro duvarlarına geçerken, New York'tan ABD'nin hemen hemen tümüne yayıldı. PAOLO UCCELLO’NUN SAATİ PANERAI TARAFINDAN RESTORE EDİLDİ Floransa doğumlu lüks spor saat markası Officine Panerai, “İtalyan Saatini” gösteren saatin mekanizmasının restorasyonu için Opera di Santa Maria del Fiore ile işbirliği yaptı. F loransa Katedrali’ndeki muhteşem saatin mekanizmasının restorasyonu Floransa’da resmi olarak sunuldu. “Paolo Uccello’nun saati” olarak anılan saat, adını 1433 yılında sofistike kadranı resmeden ünlü Rönesans sanatçısından alıyor. Orta kapının üstündeki iç cephede yer alan saat, zamanı “İtalyan Saati” sistemi bazında gösteren dünyanın sayılı saatlerinden biri. Türkiye’de gençlerin bu girişimlerine yasak konulması sanata verilen değersizlik mi, yoksa çevre kirliliği olarak algılanması mı, toplumumuzun, gençlerinin dışa vurumlarına engel olma kültürü mü, siyasi ve sanatsal açıdan değerlendirimesi gereken bir konudur. Çok güzel graffiti yapan gençlerimize çeşitli yerler göstererek ,bu sanatsal yolu açmak mümkün aslında. Bazı belediyeleri bu konuda takdir etmek lazım. Bu imkanı veren, az da olsa belediyeler var. Dünya’nın çeşitli ülkelerinde başta duvarlar olmak üzere uygun olan hemen hemen her zemin; graffitiler için uygun yer oluşturuyor. Sprey boya, fırça gibi çeşitli araçlar devreye girerek, neredeyse beğeni yarışması haline dönüştürüldü. Graffitinin genel olarak illegal (yasadışı) bir uygulama olması, bu konuda yasa eksiklikleri, tarihsel eserler, özel konutlar dahil, herhangi bir yerin rastgele boyanarak graffiti zemini kabul edilip uygulama yapılması, graffitiye bakış açısının ağırlıklı vandalizm olarak kabul edilmesinde rol oynamış, uygulayanlar hakkında yasal işlemler yapılmıştır. Tüm Dünya’da graffiti 1980 sonrası zirve yıllarını yaşamıştır. 92 Opera di Santa Maria del Fiore, Officine Panerai ile işbirliği içinde, restorasyon işini Floransa’daki Leonardo da Vinci Endüstriyel Teknik Enstitüsü’nün (I.S.I.S Leonardo da Vinci) Antika Saat ve Zaman Enstrümanları Restorasyon ve Geliştirme Merkezi’nde (Centro Studi per il Restauro di Orologi) görev yapan ve bu alanda en büyük uzmanlardan ikisi olan Profesör Andrea Palmieri ve Profesör Ugo Pancani’ye emanet etti.