52
Tüm Boyutlarıyla Girişimcilik
3.3. Göçmen Girişimciler
Son yıllarda kaleme alınan girişimcilik konusuna ilişkin raporlar incelendiğinde
ön plana çıkan kavramlardan birinin de “göçmen girişimciler” olduğu görülmektedir. Göçmen girişimcilerin statülerini anlayabilmek için öncelikle göç ve göçmen kavramına giriş yapmak gerekmektedir. Baycan ve Nijcamp’ın (2009:375)
göçmenler için yaptıkları tanım “doğdukları veya vatandaşı oldukları ülkenin
dışında 12 ay ve fazla süreliğine olan insanlar” şeklindedir. Başka bir tanım ise
belli “bir coğrafi alanda doğup başka bir ülkeye en azından bir yıl için yerleşen birey” olarak belirlenmiştir (OECD, 2010:126). Günümüzde gerek zorunlu
sebeplerden gerekse de hür irade ile göçmen konumuna düşen birçok insan
bulunmaktadır. Bireyler ulusal sınırlar dışına çıkıp daha refah ortamlarda yaşamayı tercih edebilir, çeşitli iş veya eğitim imkânları sebebiyle ülke değiştirebilir
veya bulundukları bölgeden savaş, çatışma vb. sebepler dolayısıyla uzaklaşmak
zorunda bırakılabilirler.
Göçmen girişimciler ise adından da anlaşılabileceği gibi girişimcilik faaliyetlerini
gerçekleştiren ve göçmen statüsünde olan kişi veya grupları temsil eder (Waldinger’den aktaran Sinnya ve Parajuli, 2012). Aynı şekilde Subanova (2013:17)
göçmen girişimcilik kavramını “doğdukları ülkeden en az bir yıl başka bir yere
yerleşen göçmenlerin ev sahibi ülkede girişimde bulunmaları” şeklinde tanımlamıştır. Göçmen girişimcilikte, tüm girişimcilik faaliyetleri göç edilen ev sahibi
ülke içerisinde gerçekleştirilir ve tüm sosyal ve ekonomik çıktılar ev sahibi ülke
içerisinde yer almaktadır. Tüm yasal süreçler de yine aynı şekilde ev sahibi ülkeninkine göre işlemektedir. Göçmen girişimciler genelde küresel dünyaya ayak
uydurabilen, stratejik düşünme yetkinliğine sahip, risk almaktan çekinmeyen,
yenilik ve değişimden korkmayan küresel girişimcilerdir.
Daha önce de bahsedildiği üzere bireylerin zorunlu ya da keyfi sebeplerden ötürü
gerçekleştirdiği göç hareketi sonucunda, yeni ikamet bölgelerinde refah içinde
yaşama, finansal başarı elde etme, topluma veya ekonomiye fayda sağlama gibi
sebeplerle girişimcilik hareketinde bulunmaları mümkündür. Göçmen girişimciler göz önünde bulundurulduğunda, istihdamın artması, işsizliğe çare olması,
ekonomiyi canlandırması, kültürel açıdan farklılıkların artması ve zenginleşmesi,
daha küresel bir pazar yaratılması ve tüm insanların bundan yararlanması söz
konusudur. Ayrıca Nişancı’nın (2015:7) da belirttiği üzere “göçmen girişimciler
özellikle devletlerarası ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesinde, önyargıların kırılması ve barışın sağlanmasında, kendi kültürlerini farklı ülkelerde tanıtma
ve yaşatmada köprü görevi görerek önemli bir misyonu gerçekleştirmektedirler.”