Girişim Savaşçısı
23
de de son zamanlarda varlığı artan kuluçka merkezleri, teknoloji transfer ofisleri
(TTO), üniversitelerin sanayi firmaları ile birlikte ortak olarak yürüttükleri çeşitli
eğitim, araştırma ve staj programları da bunları destekler niteliktedir.
Girişimci üniversitelerde, multidisipliner eğitim modeli, girişimcilik kapasitesini arttırabilecek nitelikte yol gösteren liderlik yaklaşımı, bilgi akışının serbestçe ve verimli
olmasını sağlayabilecek şekilde açık bilgi paylaşımı kültürü, hem toplumsal hem de
küresel olaylara sonuç bulabilmeye yönelik düşünmeye teşvik etme, yoğun uygulamalı ve bütünleşik öğretim gibi unsurlar ön plana çıkarılmalıdır. (Berke Sarpaş,
2013) Girişimci üniversitelerden mezun olan bireyler, mezun olduktan sonra sadece
iş aramaya yönelik değil aynı zamanda iş kurmaya yönelik de hazır olurlar. Girişimci
üniversiteler, girişimciliğin tanımında bulunan yetenekleri ve düşünceleri geliştirmeye yönelik çalışmaktadırlar.
Türkiye’de de özellikle özel üniversitelerin sayısının artması ile birlikte, üniversitelerin çeşitli kurum ve kuruluşlarla olan ilişkileri de gelişmeye başlamıştır. Vakıf
üniversitelerinin kurumlarla anlaşmalı olması, yapılan uygulamalı çalışmaların da
sektöre aktarımını kolaylaştırmıştır. TÜBİTAK YÖK üzerinden aldığı veriler doğrultusunda beş farklı boyutta incelediği üniversiteleri “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi” içerisinde toplamıştır. 2015’teki endeksin ilk 50 üniversitesine
bakıldığında köklü devlet üniversitelerinin yanı sıra, yeni kurulmuş ve gelişmekte
olan vakıf üniversitelerinin de yer aldığı görülmektedir. Bu durum üniversitelerde
girişimcilik ve yenilikçiliğin gelişmesinde üniversitelerin vakıf ve özel üniversitelerin daha fazla çaba harcadığına işaret etmektedir.
2.3. Kamu-Özel Sektör-Sivil Toplum Kuruluşları İşbirliği
Önceki bölümlerde de belirtildiği gibi gerek sosyal gerekse ekonomik anlamdaki katkıları nedeniyle son dönemde girişimciliğe verilen önem ve buna bağlı
olarak sağlanan destekler çok yönlü bir gelişim göstermektedir. Bundan önceki
bölümlerde sıklıkla üzerinde durulan noktalardan biri girişimciliğin bir kurum
kuruluşun tekelinde yürütülmediği, bununla beraber sistem yaklaşımı çerçevesinde ekosistemde yer alan tüm elemanların birbiriyle etkileşim ve işbirliği içinde
çalışmaları yönlendirmesi gerektiğidir. Bu kapsamda yasal boyutlarıyla devlet
kurumları, diğer kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör kurum ve
kuruluşları, sivil toplum kuruluşları kapsamına giren dernek ve vakıflar işbirliği
içinde çalışmaları devam ettirmelidirler.
Bu bölümde, kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kuruluşların girişimciliğin desteklenmesindeki rolleri gerçekleştirdikleri çalışmalardan örneklerle