NOSTALJI
rkısh
NEWS PRESS
40 yıllık vatan
hasretinin öyküsü
w
GURBETTE
ÖZÜNÜ
UNUTMADI
M
E
L
A
I
-
R
I
EM
R
E
Ğ
İ
D
I
-
M
NA
I
Ş
A
B
R
E
MEHT
İ
B
A
T
E
D
C
NE
70’li yılların Türkiyesinin kavgaların-
dan bıkan Necdet Çalışkan, huzuru
çok uzaklarda aramış... “Allah’a şükür
mutluyum” ifadesini kullanan Necdet
Ağabey, “İnsan nerede olursa olsun
değerleriyle ayakta durmalı“ diyor.
M
Gençliğinde
boksa büyük
merak saran
Necdet Çalışkan
sonra kendini
eğitime adamış.
ehtar Başı dahil hayatının her alanı-
nı dolu dolu yaşayan eğitimci Nec-
det Çalışkan Ağabeyimiz, gurbette dik
durmanın en güzel örneklerinden...
Nojtalji sayfamızda bu hafta hüzne bi-
raz ara verip gururu yaşayacağız...
n Önce sizi tanıyabilir miyiz?
1958 yılının Mart ayında dünyaya
geldim. Tahsil hayatım ilkokul, orta
okul derken Türkiyemizde o dönem-
ler var olan sağ-sol kavgalarının sıkın-
tılarında çok parlak olmadı. Gençli-
ğimde bir boks merakım oldu. 1977’de
ringe ç ıkacakken bir kısım olaylardan
dolayı ringe çıkamadım. Aynı yılın
9’uncu ayında evlendim.
n Ablamızla nasıl tanıştınız?
Rahmetli dayım vesile oldu eşim-
le tanışmama. Türkiye’ye tatile geldiği
bir dönemde annemle konuşup eşimle
bizi birbirimize yakıştırdılar. Öyle na-
sip oldu. Hamdolsun şu ana kadar çok
güzel bir hayatımız oldu.
20’SİNDE YOLUM DÜŞTÜ GURBETE
n Gurbete gelişiniz nasıl oldu?
1978 yılının Mart ayında yolumuz
gurbete düştü. Eşimle birlikte gurbete
geldik. İki kişi geldik Avustralya’ya.
n Avustralya’da neler yaptınız?
İlk geldiğimde burada dayım ve ai-
lesi vardı. Başka bir akrabam yoktu fa-
kat sonraları çalışmaya başlayınca çok
güzel arkadaşlıklar ve dostluklar edin-
dim. 20 yıl boyunca çeşitli iş yerlerin-
de çalıştım. 26 yıl boyunca Türkçe dil
okulunda hem yöneticilik, hem öğret-
menlik yaptım. Şu anda bir kısım ra-
hatsızlıklarımdan dolayı emekliyim.
n Necdet Ağabey, gurbete geldiği-
niz yıllarda Türkiyemiz nasıldı?
Maalesef, ülkemizin hali içler acı-
sıydı. Bizi yönetenler kendi insanı-
mız değildi, halktan değillerdi. 80 yıl
çok kötü yönetildi ülke. Tüm bun-
lar da gurbete gelişimde çok etkili ol-
du tabi. Türkiyemizin o yıllardaki du-
rumunu bir örnekle anlatayım isterse-
niz. Turgut Özal, Kanbera’ya gelmiş-
ti, bizlerde buradan gitmiştik başbaka-
nımızı karşılamaya, Avustralya başba-
kanı yardımcısını göndermişti Turgut
Bey’i karşılamaya. Bu bizi çok üzmüş-
tü. Türkiye’nin geçmişte dış ülkelerde
nasıl bir değer ve öneme sahip oldu-
ğunu değerlendirebilmemiz adına çok
acıklı bir örnek diyebilirim. Şimdi tabi
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Er-
doğan yurtdışı gezilerinde krallar gibi
gibi karşılanıyor. Türkiyemizin lideri
konvoylar, helikopterler eşliğinde ve
en üst düzeyde karşılanıyor. Bugünü-
w
müze kavuşturan Allah’a hamd olsun.
TÜRKİYE SÜPER GÜÇ OLMUŞ
n O günlerden bugünlere gelebil-
meyi neye bağlıyorsun abi?
Ben Türkiye’ye, AK Parti iktidarı-
na kadar fırsat verilmediğini düşünü-
yorum. Hep geri hizmette bırakıldık.
Toplum mühendisliği ile hep üst per-
deden yönetildik. Tabi Cumhurbaşka-
nımız İstanbul belediye başkanı oldu-
ğunda bir atılım gerçekleşti ve bugün-
lere geldik. Süper güç haline geldik.
n Ne sıklıkla tatile gidiyorsunuz?
Önceleri 4-5 yılda bir gidiyordum,
fakat son zamanlarda her 2 yılda bir
gidiyorum. Tatilimizi ülkemizde geçi-
riyoruz. 6 ay kadar önce tatilden dön-
HAYATIN TADI TUZU...
Necdet Çalışkan, eşiyle sık sık
Türkiye’yi ziyaret edip memleketi
geziyor. Çalışkan ailesinin en büyük
mutlulukları ise evlatları...
15 Mayıs 2018
7
düm. Türkiye’mizin her şeyi ile dört
dörtlük olduğunu söyleyebilirim.
n Uzun yıllardır Avustralya’da ya-
şayan birisi olarak gençlerimize ne-
ler tavsiye edersiniz?
Öncelikle tüm gençler eğitimine
önem vermeli. Eğitim aslında başarıya
giden en önemli yol. Bunun yanında
Türklüğünü, dinini, örf, adet, kültür
ve ananelerini unutmamalarını tavsiye
ediyorum. Yine kötü alışkanlıklardan
uzak durmalarını öğütlemek istiyo-
rum. Bunları yaptıklarında çok güzel
bir hayat süreceklerdir. Anne ve baba-
ların çocuklarını yetiştirirken çocuk-
larıyla seviyeli bir arkadaşlık kurması
da çok önemli. Dışarının tehlikelerin-
den çocuklarını hem eğitim, hem nasi-
hat hem de din ve kültürünü iyi öğre-
terek uzak tutmaya gayret etmeliler.
BARAKADA TERAVIH KILDIK
n Oruç başlıyor... Burada ilk Ra-
mazan günlerinizle kıyasladığınızda
son zamanlarda oruç nasıl geçiyor?
İlk geldiğim zamanlarda camimiz
yoktu. Teravih namazlarımızı fark-
lı farklı evlerde kılardık. Sonraları bir
abimiz vesile oldu bir baraka kiraladık
orada teravih namazı kıldık bir ay bo-
yunca. Çok güzel bir duyguydu. Bay-
ram namazımızı da orada kılmıştık.
Daha sonraları Auburn Gelibolu Ca-
mi’mizin hikayesi başladı.
n Camide emeğiniz var o zaman?
Tabi, 30 santim anca vardı, sürüne
sürüne evlerin altından harç taşıdığı-
mızı hatırlıyorum arkadaşlarımla. Çok
büyük bir mutluluktu bizim için, bir
camimiz olacaktı. Şimdi çoğu rahmetli
oldu Allah rahmet eylesin.
n Öğretmenliğiniz nasıl başladı?
Konsolosluğumuz tarafından bel-
ge verildi bana. Zamanın Milli Eğitim
Ateşemiz ön ayak olmuştu belgemi al-
maya. 26 yıldır öğretmenlik yapma-
ya da devam ediyorum. Onlarca gü-
zel şeyle karşılaştım. Bir gün karşıma
babayiğit bir genç geldi, “Hocam gü-
zel bir sözün vardı. Beni ve arkadaşla-
rımı kurtardı“ dedi. Ben “nasıl?” diye
sorunca, “Kötü alışkanlıkları olan ki-
şilerle arkadaşlık etmeyeceksiniz, ke-
sinlikle yasaklıyorum” demiştiniz. Bu
çok gurur verici bir şey. Demek ki bir
şeyler verebilmişim çocuklara.
2 KİŞİ GELDİK 15 KİŞİ OLDUK
n Aradan geçen bunca yıl, kaç ki-
şilik bir aile oldunuz?
İki kişi geldik Avustralya’ya şim-
di 15 kişilik bir aile olduk. 2 kızım bir
oğlum var. 7 tane torunum var. Ko-
caman bir aile olduk hamdolsun. Çok
mutluyum. Evlatlarım ve torunlarım
hayatımı çok daha güzelleştiriyor. 60
yaşındayım. Hayatın anlamı mutlu bir
aile ve insanların yardımlarına koş-
manın verdiği hazdır. Koşturmaya de-
vam ediyorum.
n Bir ara Mehter Başı oldunuz?
Mehter Başı yani Emir-i Alem’lik
yaptım. Mehter takımımızı kurmuş-
tuk, tabi süre içerisinde ilgisizlikten
dağılsa da bir dönem çok güzel işlere
imza attık arkadaşımızla.
MUTLU AİLE SIRLARI
n Aile içi saadetin sırrı nedir?
Aile içi geçimsizliklerin bir çoğu-
nun sebebini eğitimsizlik ve iman za-
fiyeti olarak görüyorum. Bir kısım şid-
det, kötü alışkanlıklar ve gece haya-
tı gibi ayrılıkları zaruri hale getiren se-
bepleri ayrı bir yere koymak gereki-
yor. Fakat bir çoğunun sudan sebep-
lerle gerçekleştiğinin de altını çizmek
istiyorum. Kadın ve erkek kendi vazi-
felerini yerine getirirse mesele kalmaz.
Mutlu yuvada yetişen evlatlarımız çok
daha huzurlu ve emin yürüyecekdir
hayat yolculuklarında. Daha çok para
kazanma hırsından dolayı aile saadet-
lerini kimse heba etmesin.
n Son olarak bir mesajınız var mı?
Tüm okurlarımızın Ramazan ayı
mübarek olsun.