Haziran 2013
İbrahim Kaypakkaya öldürülüşünün 40. Yılında, Londra’ da yapılan yürüyüşle anıldı.
Londra’ da anıldı
25
Haber
Mayıs Geceleri tertip komitesinin 40. ölümsüzlük yıl dönümü vesilesiyle düzenlediği İbrahim Kaypakkaya ' yı anma geceleri Londra ' da 5 Mayıs günü gerçekleştirildi österilen sinevizyonun ardından geceye gelen mesajlar okundu ve ardından Yazar Muzaffer Oruçoğlu sahneye davet edildi. Oruçoğlu yaptığı konuşmada; Deniz Gezmiş ' in resminin Mustafa Kemal ' in ve Kemal Kılıçdaroğlu ' nun yanına asılmasını eleştirerek,“ Deniz ' in prestijinden ve kişiliğinden yararlanmak istiyorlar” dedi. Mahir Çayan ' ı da anarak konuşmasına devam eden Oruçoğlu,“ Mahir ve Deniz ' in sosyalizme ve sömürüsüz bir dünyaya inandıklarını” dile getirdi. İbrahim Kaypakkaya ile Çapa Yüksek Okulunda tanıştıklarını, mevcut gidişata itiraz ederek bildidri yayınlamaları neticesinde kendilerini kaldıkları yurdun dışında bulduklarını aktararek, İbrahim Osmanlı döneminde içinden geldiği Alevi toplumunun nasıl katliamlara uğratıldığını ve bu durumun İbrahim ' in devrimcileşmesinde önemli bir rolü olduğunu söyledi. Tertip komitesi adına konuşan arkadaş ise;” Önderimiz İbrahim Kaypakkaya işkencede çığır açan bir durum takınmıştır ve başarıyla çıkarak babasından birşeyler isteyerek sorgusunun bittiğini söylemiştir. Ancak Ankara ' da devletin en yüksek katında alınan özel bir kararla katledilmiştir” dedi.“ Silah üreten, dağıtan emperyalistler ve onların uşakları, Orta-Doğu ' da şu anda gözlerimizin önünde silahlı katliamlar yapan gericiler, ezilen ulus ve halkların silahlı hareketlerini ise terörizm olarak nitelendirip suçlamaktadırlar. Ne yazık ki, ezilen hareketlerin öncülerinin büyük bölümü bu ideolojik manipülasyona ve kara propagandanın etkisinde kalarak silahlara veda diyebilmektedir. Kürtlerin en canlı ve diri gücü gerillaya, ülkeyi terk edin diyenlere sözümüz Kürdistan ' ı terk edecek bir güç varsa onlar ancak işgalciler ve ilhakçılardır” vurgusunda bulundu.“ Türkiye devleti Orta-Doğu ' da savaş yürütücüsü iken ve içeride durmaksızın yeni karakollar inşa ederken, koruculuğu güçlendirmeye çalışırken, barıştan söz etmek büyük bir yanılsamadır. Savaş makinası gerici rejimlerin yıkılmasının araçlarından birinin ve en önemlisinin silahlı mücadele olduğunu ve tarihin bize başka yol bırakmadığını ısrarla halka söylemek zorundayız. Bizce Türkiye ve Kürdistan yeni bir devrimci savaşa, halk savaşına gebedir” diyerek sözlerini noktaladı.
Çinde inanılmaz olay!
Çin’ de genç bir kadın, yeni doğan bebeğini tuvalete attı. Bebek, birkaç saat sonra itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucu atık su borusundan çıkarıldı. Akıllara durgunluk veren olay, Çin’ in doğusunda meydana geldi. 22 yaşındaki kadın, 2 kilo 300 gram ağırlığındaki erkek bebeğini tuvalete atarak, ölüme terk etti. Fakat ağlama sesleri kesilmeyince bebeğin borulara sıkıştığını anlayan kadın, komşularından yardım istedi. İtfaiye ekipleri, yaklaşık 2 saat süren çalışmanın ardından boruya sıkışan bebeği güçlükle kurtardı. Anne gözaltına alınırken, hastaneye kaldırılan bebeğin durumunun ise iyi olduğu duyuruldu. Tek çocuk politikasının uygulandığı Çin’ de birçok anne doğumdan hemen sonra çocuğunu terk etme ya da öldürme yolunu seçiyor. Geleneksel olarak erkek çocuklar kız çocuklarına tercih edilirken, mali ve sosyal sorunlar da çiftlerin çocuk kararını etkileyebiliyor. Evlilik dışı ilişkilerden doğan çocuklar terk edilirken, tek çocuk politikasını ihlal eden çiftler para cezasına da çarptırılabiliyor. Olay Twitter ' ın Çin ' deki karşılığı weibo ' da büyük tepki yarattı. Bir kullanıcı " Bunu yapan anne ve babanın kalpleri kanalizasyon borusundan bile kirli " dedi.
Daha sonra sahneye gelen sanatçı Hasan Yükselir ve Gurubu Pir Sultan, Dadaloğlu, Karacaoğlan, Aşık Veysel ve Nazım Hikmet ' ten seslendirdikleri türküleriyle gecenin coşkusunu artırarak katılan kitleden büyük ilgi gördü.