2
Londra- Haber
Mart - 2014
Erem
KANSOY
[email protected]
1 yıl bekledim!
Evet...Tam 1 yıldır bu günün gelmesini bekledim.
Sabırla, hazırlanarak, günlerce sorgulayarak ve medeni
bir şekilde, bekledim... Ve çalıştım...
Geçtiğimiz yıl bu Mart ayı başında gazetemizin ilk
sayısını çok yakın bir arkadaşıma hediye etmenin gururunu da yaşamıştım...
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü... Bu günün benim
için de ayrı bir önemi var. Bugünü de
bekledim...Sadece Dünya Kadınlar Günü'ü değil, uzun
zamandır yine beklediğim Kıbrıs'ta vicdani rettin somutlaşması ve anlaşılması da şanslıymışım ki, Mart
ayına denk geldi.
Uzun süren çabalar, büyük özveri ve aşkla ortaya konulan emekler neticesinde 2013'ün Mart ayında gazetemizi yayına başlattım. Tabi ki bir yola çıkmıştım ve
hedeflerim vardı...Ürettikçe mutlu olacak ve toplumun
kucakladığı bu yayım ürününde daha söylecek çok şeyimiz olacaktı..Yürüdüğüm yolda bana eşlik eden kimselere de selam olsun... En değerlilersiniz...
Ürettikçede mutlu olmaya, sözümüz, fikrimizi de
bağımsız, bağlantısız ve insan odaklı olarak söylemeye
devam ediyoruz, edeceğizde...
1 yıldır yayın hayatına devam eden gazetemiz onu kucaklayan, emeğe saygı duyan ve ilerici toplumun
gazetesidir... Emeklerimizi, elinde tutup okuyan siz
okuyucularımıza sonsuz sevgiler, teşekkürler...
Yine 1 yıl önce ilk sayımızda, 8 Mart Dünya Emekçi
Kadınlar günü nedeniyle Londra'daki etkinliklerin
haberini hazırlamıştım... İnsanın eşitliğine ve emeğin
yüce bir değer olduğu ilkelerim arasında... Genç hallerinizde sizde çalıştığınız yerde yanlışları söyleme
hastası idiniz.. Bende öyle yaptım... Daha önce
çalıştığım reklam içerikli bir yerel gazetede, çağdışı,
insanlık ayıbı olan sauna ve masaj salonları reklamları
yayınlanıyordu... Masaj evet ve sauna... İğrençsiniz...
Birkaç kez ses çıkaralım, olmaz böyle şey, bu çağdışı
bir durum diyelim dedik, 'ben parama bakarım abiciğim' denildi..Hmmm...
Neymiş parasına bakarmış...
Yani, orada yasadışı yollarla çalışan, şiddete maruz
kalan, bedenini satmak zorunda kalan kadınlarımız
umurunda değil kimsenin mentalitesi...
Tecrübe tecrübedir...
1 yıl önce ilk sayımızda, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü haberini Londra'da kadını meta olarak kullanmayan, insanın eşitlik ilkesine bağlı, tarafsız,
ekonomik çıkar amacı gütmeyen ve dediği dedik tek
gazete, Turkish Independent gazetesinde yayımlamanın gururunu yaşamıştım...
Ve bu günün önemini, halen daha cinsiyetçi, oportünist
ve emek düşmanı bazı yayın organlarının,
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü haberleri yayımlamaları ile bir kez daha hatırladım...
Emekçi kadınları önünde saygıyla eğiliyorum...
Dedim ya Mart ayı bu yıl vicdani ret ile dahada bir
alamlı oldu...Sözünün arkasında duran, mücadeleci,
ilerici ve eşitlikçi sağlam mı sağlam kimseler de var..
Uzun yıllar sayısız toplantılar, eylemler, mahkeme
süreçleri çeşit türlü bilgilendirme çalışmaları ve bitmeyen bir enerji... 'isimim ön planda olmasın, fikirimiz yayılsın' diye düşünebilecek kadar alçak gönüllü,
aydın ve bilgili ender bir insan... Kıbrıs'lı toplum için
Kıbrıs'ta her türlü mücadeleden hiç çekinmeyip en
önde gideninden, sadece partilileri tarafından değil her
fikirden insanın sevgisini kazanabilen az insanlardan..
elini taşın altına koyup, iş yapanlardan...
Uzun bir sürecin ardından beklenilen oldu ve Kıbrıs'ta
vicdani retçi Murat Kanatlı tutuklandı... O eli kelepçeli
fotoğraf çekildi... Facebook'a düşer düşmez.. Millet
oldu vicdani retçi... Ne bu mevzuyu anlayan algılayan,
ne kişisel durumunu pozisyonunu değerlendiren ne de
Kanatlı'nın emeklerine saygı duymayı başarabilen mi
istersiniz, saymakla bitmez... Hepsi oldu vicdani retçi...
Gördük Facebook'ta !... Çıktığı yolda hiçbir ödün vermeden, toplumunun gençlerinin geleceği, ve daha güzel
yarınlar, askersiz alanlar, barış kokan bir ülke için
emeğini ortaya koyan ve yıllardır beklediğimiz vicdani
ret konusundaki toplumsal duyarlılığı sağlamayı
başaran Murat Kanatlı'ya sevgiler, tam destek sana
güzel insan...Halkların kardeşliği, eli kanlı emperya lizmin sonunu, hasret kaldığımız sevgi ve barışı, ancak
güzel insanlarla egemen kılmayı başarabiliriz...
Stop violence
against women!
Haber/Foto: Erem Kansoy- Yalkın Süreç
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Londra’da da yürüyüş
düzenlendi. Gerçekleştirilen organizasyonda yaklaşık iki bin
kadın, Londra’nın ünlü Oxford Circus bölgesinden Trafalgar
meydanına yürüdü.
Çeşitli sivil toplum örgütleri, dernekler, hayır kurumları ve
bir çok kadın komisyonu yürüyüşe destek verdi. ‘Millon
women rising’ kuruluşunun organize ettiği etkinlikte
katılımcılar Trafalgar meydanını doldurdu.
Yürüyüşte ‘kadınlara yönelik şiddeti birlikte sonlandıralım,
baba annemi üzmekten vazgeç, aile içi şiddete hayır’ yazılı
pankartlar taşındı.
Katılımcıların ‘hemen adalet istiyoruz, kadınların birleşmesi
engellenemez, nereye gidersek gidelim ne giyersek giyelim
evet- evet demektir hayır ise hayır, güç kadında’ sloganlarını
attığı etkinlikte, kadın işçi sendika üyeleri de hazır bulundu.
Kadın dernekleri ve hayır kurumlarından temsilcilerin
konuşmalarının sonrasında, müzik ve dans gösterileri sahneye
konuldu.
İnsan hakları temsilcilerinin de katıldığı eylemde, IMECE
Women's Centre, Londra Kadın Dayanışma Platformu adı
altında, Yeni Kadın Londra, Sosyalist Kadınlar Birliği, Avrupa
Demokratik Kadın Hareketi, Roj Women, Kırkkısraklılar
Kadın Komisyonu, Dersim-Der Kadın Komisyonu, El-Com
Kadın Komisyonu, AMBE, UNISON, Haven Refuge gibi
Londra'nın önde gelen örgüt, komisyon ve kurumları
çevredekilerden büyük alkış aldı.
Katılımcılar, Suriye'de yaşanan üzücü olayları da gündeme
getirdi. Burada yaşamını yitirenleri anarak ve tutsak kadınlara
da destek belirterek kadın dayanışmasının evrensel olduğu
vurgulandı.
Günün önemini en çok belirten, 'Kadına şiddete hayır!'
sloganının sıklıkla atıldığı, yürüyüş boyunca bir çok dilde
bildiriler bölgedeki vatandaşlara dağıtıldı.
Sosyalist Kadınlar Birliği 'Emeğimizden, bedenimizden,
kimliğimizden, ellerinizi çekin' başlıklı dağıttığı yazılı
bildiride, işçi ve emekçi kadınlara seslendi. Bildiride “Irkçı