Test Drive | Page 4

Derin bir nefes verip yastığında rahat bir pozisyon aldı, yıpranmış sinirleri bir anlık korkudan sonra yatıştı. Kelimeleri düşüncelerinde birleştirerek ona cevap verdi. Teresa? Saat kaç? Hiçbirfikrim yok, diye cevapladı Teresa. Ama uyuyamıyorum. Herhalde bir ya da iki saat uyumuşumdur. Sen de uyanıksan bana eşlik edersin diye düşünmüştüm. Thomas gülmemeye çalıştı. Teresa onu göremese de bu yine de utanç verici olurdu. Bana pek bir seçenek bırakmadın, değil mi? Biri kafanın içinde konuştuğunda uyumak pek kolay olmuyor. Aaah, uyumaya devam et o zaman. Hayır, iyiyim. Üstünde, Minho’nun boğazına aşın miktarda bal­ gam tıkanmış gibi nefes alarak uyuduğu, karanlıkta sadece şekilsiz bir gölge olarak gördüğü yatağın tahtasına baktı. Ne düşünüyordun? Sence? Bir şekilde sözlerine sinizmi yansıtmıştı. Gözümü ka­ padığımda Izdırap Verenler’i görüp duruyorum. İğrenç derilerini ve kubbeli gövdelerini, metal kollarını ve sivri uçlarını. A z kalsın ölecektik, Tom. Böyle bir şeyi aklımızdan nasıl çıkaracağız? Thomas ne düşündüğünü biliyordu: Olanlan asla unutmayacak­ lardı. Labirent’te yaşadıklan, onlan hayatlannm geri kalanında hep bir şekilde huzursuz edecekti. Hepsinin olmasa da çoğunun psikolojik sonınlan olacaktı. Hatta belki kafayı yiyeceklerdi. Thomas’ın akima kazman bir görüntüyse kızgın demirle işlenen bir damga kadar acı veriyordu. Arkadaşı Chuck’ın göğsünden bıçak­ lanması, ThomasTn kollannda ölmesi... Thomas o sahneyi hiç unutmayacağını biliyordu. Fakat Teresa’ya, Unutacağız. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var, dedi. Saçmalıyorsun, dedi Teresa. 8