Şoför yokuşlardan çıkarken vitesi düşürdü. Motor zangır-
günlerini kalitesiz çizgi filmler izleyerek geçirmiştim. Alış-
dayınca en arkada oturan çocuklar bağırarak ağza alınma-
veriş merkezine, göle ya da havuza gitmemiş; telefonlara
yacak şeyler söylediler. Birisi çok fazla parfüm sürmüştü.
cevap vermemiştim. Liseye yanlış saçla, yanlış kıyafetlerle
Yanımdaki pencereyi açmaya çalıştım ama ufak mandalları
ve yanlış bir tutumla başlıyordum. Yanına oturacak kimsem
kıpırdatamadım bile. Arkamda oturan çocuk kahvaltısını
de yoktu.
çıkarıp paketini kafamın arkasına attı. Ho-Ho çikolatasının
paketi kucağıma düştü.
Dışlanmıştım.
Okulun önündeki levhayı boyayan hademelerin yanın-
Eski arkadaşlarımı bulmaya çalışmamın bir anlamı yoktu.
dan geçtik. Okulun yönetim kurulu, “Merryweather Li-
Sıradan kızlardan oluşan eski grubumuz parçalanmıştı
sesi: Truvalıların Yuvası” sloganının, öğrencileri içki ve
ve parçaları şimdi rakip gruplara çekiliyordu. Nicole,
uyuşturucudan uzak tutmak için yeterince güçlü bir me-
sporcularla oturmuştu; birlikte yaz liginden kalan yaralarını
saj vermediğini düşünmüş olacak ki yeni takma adımızın
karşılaştırıyorlardı. Ivy, koridorun bir tarafındaki Çilekeş
Mavi Şeytanlar olmasını kararlaştırmıştı. Ne olduğu belli
Sanatçılarla diğer tarafındaki Tiyatrocular arasında gidip
olmayan Truvalılar olmaktansa, tanıyıp bildiğimiz Şeytan-
geliyordu. İki gruba da yetecek kadar kişilikli bir kızdı.
lar olmak daha iyiydi herhalde. Okulun renkleri mor ve gri
Jessica, Nevada’ya taşınmıştı. Pek bir şey kaybetmiş
ol &