Test Drive | Page 152

“Tabii” dedi kadın. “Hana kaybolduğunda şerifin kim olduğunu hatırlıyor musunuz? Baş dedektifin kim olduğunu?” “Ah, evet. Şerif Kirsch’tü.” Kalbim tekledi, istemeden hafifçe iç çektim. Şaşkınlığımın kadını korkutmadığını umarak, “Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkürler, Bayan Insinga” dedim. Oradan ayrıldıktan sonra Cookie’yle ikimiz yüzümüzde şaşkın ifadelerle Misery’nin —cipimin— içinde oturduk. Ona vakanın başındaki şerifin kim olduğunu söylemiştim. Cookie boşluğa bakarken, “Sana bir şey sorayım” dedim. “Bana Warren Jacobs’m zengin olduğunu söylemiştin, de ğil mi? Dünyadaki birçok şirket için yazılım tasarlıyor.” Kadın bana bakmadan, dalgınca, “Hı hı” diye mırıldandı. “O zaman Mimi neden çalışıyor?” Cookie yüzünde inanmaz bir ifadeyle bana döndü. “Sırf kocası zengin diye çalışmayacak mı? Bağımsızlığı ne olacak? Kimliği?” Elimi kaldırıp avucumu açtım. “Cook, feminizmi bir dakikalığına unutabilir miyiz? Sormamın bir sebebi var. Hy bana birinin geceleri hesaplarına para yatırdığını, son on yıldır her ayın ilk günü hesabına bin dolar yattığını söylüyor. Harold ile Wanda, Mimi’nin onları düzenli olarak ziyaret ettiğini söylediler. Her ayın ilk günü çocukları da yanma alıp onlarda kalıyormuş. Cook, o paraları Mimi yatırıyor.” Cookie bir an durup dediklerimi düşündü, sonra başını eğip pes etmiş gibi salladı. “Ama bu kendini bir konuda suçlu hissettiği anlamına gelir, değil mi?” “Öyle görünebilir. Ama insanlar kendilerini farklı sebeplerden suçlu hissederler, Cook. Bu, onun kötü bir şey yaptığı anlamına gelmez.” “Annesine bir hata yaptığını söylemiş. Charley, ne olmuş olabilir?” “Bilmiyorum ama öğreneceğ