Test Drive | Page 8

Crozier ĢaĢkına dönmüĢtü - kadının dilinin olmamasından değil, bakire olmasından ötürü. Kuzey Kutbu'nda öyle çok zaman geçirmiĢti ki - özellikle de bir Eskimo köyünde kıĢı geçirdikleri Parry seferinde öylesine fazla tecrübe edinmiĢti ki yerlilerin cinsel iliĢkiyi hiç önemsemediklerini, KeĢif Seferi mürettebatına kızlarını ya da karılarını değersiz incik boncuklar karĢılığında sunduklarını iyi biliyordu. Bazen kadınlar kendi istekleriyle erkeklere sokulur, denizciler üzerlerinde kasılıp, inleyip soluksuz kalırken baĢka kadın ya da çocuklarla gülüĢüp sohbet ederlerdi. Hayvan gibiydiler. Üzerlerine giydikleri kürklerin pekâlâ kendi derileri de olabileceğini düĢünüyordu Crozier. YüzbaĢı eldivenli elini iki kat atkıyla sardığı ve böylece uçmasını önlediği kepine götürerek selam veriyor. "Merhaba bayan, kısa süre içinde odanıza gitmenizi öneririm. Burası biraz fazla soğuk olmaya baĢladı." Sessizlik ona bakıyor. Nedense gözlerini kırpmıyor; kirpikleri buz tutmamıĢ olmasına rağmen. Doğal olarak konuĢmuyor. Crozier'ı izliyor. Crozier sembolik bir selam daha veriyor ve güverte boyunca ilerlemeye devam ediyor, geminin buz nedeniyle yukarıya doğru kalkmıĢ kıç tarafına çıkıyor, sonra sancak tarafına iniyor, nöbet tutan iki kiĢiyle konuĢmak için duruyor, böylece Irving'e aĢağıya inip elbiselerini değiĢtirmesi için bir fırsat vermiĢ oluyor. Arkasında her an onu izliyor izlenimi vermek istemiyor. Titreyerek nöbet tutan son nöbetçi olan yetenekli denizci Shanks ile konuĢmasını bitirmek üzereyken mürettebatın en genç üyesi Er Wilkes aceleyle yelkenlerin altından geçip yanlarına geliyor. Wilkes üniformasının üzerine sadece iki kat giyinmiĢ olduğu için daha konuĢmaya baĢlamadan diĢleri birbirine vurmaya baĢlıyor. "Mühendis Thompson size saygılarını iletti YüzbaĢım. Bir de mümkün olduğunca çabuk ambara gelmeniz gerektiğini söyledi." "Neden?" Crozier eğer kazan sonunda bozulduysa sonlarının geldiğini biliyor. "Bay Thompson size ihtiyaç duyulduğunu, çünkü denizci Manson'un isyanın eĢiğinde olduğunu söyledi komutanım." Crozier vücudunu dikleĢtiriyor. "Ġsyan mı?" "Bay Thompson onun neredeyse-isyan edeceğini söyledi." "Açık konuĢ Er Wilkes." "ManĢon Ölüler Odası'nın yanından geçmek zonanda kaldığı için kömür çuvallarını taĢımaya çakmıĢ. Ambara inmeye de niyeti yokmuĢ. Ġnmeyi reddediyormuĢ YüzbaĢım. Yukarı da çıkmıyor, merdivenin altına oturmuĢ artık kazan dairesine kömür taĢımayacağını söylüyor." "Bu saçmalık da nereden çıktı?" Crozier yakından tanıdığı kara Ġrlanda öfkesinin içinde kıpırdadığını hissediyor. "Hayaletler YüzbaĢım," diyor Er Wilkes titreyen diĢlerinin arasından. "Kömür taĢırken ya da depodan bir Ģey almaya giderken onları duyuyoruz. Bu yüzden de tayfalar komutanları emir vermediği takdirde alt kata inmiyorlar komutanım. O depoda, karanlıkta