Crozier kupkuru bir ifadeyle, "Sor James'in buna benzer bir Ģeyden bahsettiğini
hatırlıyorum," dedi.
Bridgens, insanı çıldırtan o bilgiç gülümsemesiyie "Evet, YüzbaĢı. Eminim
bahsetmiĢtir," dedi. "Ama rüzgâr dinince küreklere asıldılar ve balina avcılarını buldular.
Isabella adlı gemiydi, YüzbaĢı. 1818'de Sör John'un kumanda ettiği geminin ta kendisiydi.
Sör John, Sör James ve Victory mürettebatı bizimle aynı enlemde dört yıl mahsur kaldılar,
YüzbaĢı," diye devam etti Bridgens. "Ve içlerinden yalnızca bir kiĢi öldü; sindirim güçlüğü
ve iletiĢim sıkıntısı çeken marangoz Bay Thomas."
Crozier, "Varacağınız nokta?" diye tekrar sordu. Sıkıntısı sesine yansıyordu. Bu
sefer boyunca emrindeki bir düzineden fazla adamın öldüğünün bilincindeydi.
Bridgens "Fury Sahili'nde bâlâ tekne ve erzak var" dedi. "Tah-minimce, bizim için
gönderilen kurtarma ekipleri oraya erzakları ya bıraktı ya da bu yaz bırakacak. Deniz
Kuvvetleri Komutanlı-ğı'nın yardımı bırakmak için aklına gelecek ilk yer orası. Sör John'un
anıları da bunu destekliyor."
Crozier iç çekti. "Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mantığıyla mı düĢünürsün hep,
Kamarot Bridgens?"
"Bazen, evet," dedi yaĢlı adam. "Yılların getirdiği bir alıĢkanlıktır, YüzbaĢı Crozier.
Akılsızların yanında kalırsanız bir süre sonra onlar gibi düĢünmeye baĢlarsınız."
Crozier "Bu kadar yeter, Kamarot Bridgens," diye çıkıĢtı.
"Emredersiniz, efendim. Ama iki cildi de okuyun, YüzbaĢı. Sör John, buzun
ortasında nasıl hayatta kalınacağını yazmıĢ. Ġskorbüt-le nasıl savaĢılacağını. Eskimo
yerlilerine nasıl ulaĢılıp avlanma konusunda onlardan nasıl yardım alınacağını. Buz
kalıplarından küçük evler inĢa etmeyi de..."
"Bu kadar yeter, Kamarot!"
"Emredersiniz, efendim." Bridgens, kamara iskelesine ilerledi; ama iki ciltlik kitabı
eliyle iterek Crozier'a yaklaĢtırmayı da ihmal etmedi.
YüzbaĢı buz gibi kamarada tek baĢına on dakika daha oturdu. Erebııslulann borda
iskelesinden gelen ayak seslerini dinledi. Güvertedeki Terör subaylarının arkadaĢlarıyla
vedalaĢtıklan-nı ve onlara Ģans dilediklerini duydu. Ayak sesleri dıĢında gemi sessizdi.
Mürettebat ranzaların bulunduğu bölümdeki masaları açıyordu. Subaylar borda iskelesinde
giysilerini asıyor ve akĢam yemeği için kıça doğru ilerliyorlardı. Kahvaltıdaki hallerinden
daha canlıydılar.
Crozier sonunda ayağa kalktı, vücudu buz kesmiĢti ve sızlıyordu. Kitabın her iki
cildini de alıp gemi bölmesindeki rafa özenle yerleĢtirdi.