Ağır paltolu, sakallı adam beyaz benekli bir platformun üstünde konuĢuyor: "Bugün
sizinle para istemek için değil, insanlık için konuĢuyorum," diyor küçük adam. Amerikan
aksanı tıpkı genç kızların aksanı gibi Crozier'ın kulaklarını acıtıyor. "Bayan Franklin ile
konuĢmak için Ġngiltere'ye gittim. Yapacağım seferi bir an önce gerçekleĢtirmemi istiyor.
Tabii bu, burada, Philadelphia'da, New York'ta ve Boston'da toplayacağımız paralara bağlı.
Bayan Franklin BirleĢik Devletler'in evlatları eĢini eve getirirlerse bundan gurur duyacağını
söylüyor. ĠĢte bu yüzden bugün cömert davranmanızı istiyorum. Ama sadece insanlık için.
Bunu sizden Bayan Franklin'in adına, onun kayıp eĢi adına, Amerika BirleĢik Devletleri'ne
Ģan getirme umuduyla istiyorum.
Crozier adamı yine görüyor. Sakallı adam bu defa New York'daki Union Otel'de,
parkasını çıkarmıĢ, çıplak bir halde yatıyor. Yanında çok genç, çıplak bir kadın var. Sıcak
bir gece ve elbiselerini çıkarmıĢlar. Kızak çeken köpeklerden hiçbir iz yok.
"Her ne hata yapmıĢ olursam olayım," diye söze baĢlıyor adam. Bu New York
gecesinde camları açık olduğu için alçak sesle konuĢuyor. "... en azından seni sevdim.
Belirsiz ve tuhaf bir mesleğe sahip olmak yerine bir Ġmparatoriçe bile olsan fark etmezdi."
Crozier bu genç, çıplak kadının Maggie Fox olduğunu fark ediyor - ama son
halinden birkaç yıl daha büyük. Üzerinde kıyafeti olmasa bile, sahte Amerikalı
gülümsemesiyle hâlâ çekici.
Maggie, Crozierìn daha önce duyduğu ses tonundan çok daha hırıltılı bir sesle yanıt
veriyor: "Doktor Kane, sizi sevdiğimi biliyorsunuz."
Adam baĢını iki yana sallıyor. Kadının sırtına doladığı sol elini oradan çekiyor,
piposuna tütün koyuyor ve yakıyor. "Sevgili Maggie, o küçük, aldatıcı ağzından bu sözleri
iĢitiyorum, saçlarını göğsümde hissediyorum ve bu sözlerine inanmayı çok isterdim. Ama
durduğun konumun üzerine çıkamazsın güzelim. Aslında Ģimdiki durumunun üstünde
olmanı gerektirecek pek çok özelliğin var Maggie... Temiz ve sevilesi birisin; farklı bir
eğitim almıĢ olsan masum ve hilesiz olacaktın. Ama benden sürekli ilgi görmeye layık
değilsin, Bayan Fox."
"Layık değilim," diye tekrarlıyor Maggie. Büyük göğüsleri Crozier'ın görüĢ alanından
çıktığı için geriye kalan en güzel uzvu olan gözleri yaĢlarla doluyor.
"Benim kaderim baĢka yerde yatıyor, kızım," diyor Doktor Kane. "Benim de izlemem
gereken hüzünlü görevler olduğunu unutma. Hatta senin, kardeĢlerinin ve annenin bile
belli hedefleri var. Ben de tıpkı senin gibi görevime sadık biriyim; tabii senin Ģu teatral,
ruhani boĢ laflarına görev diyebilirsek. ġunu bir rüya gibi hatırla: Kutup Denizleri'nin Doktor
Kane'i Ruh Çağıran Maggie Fox'u bir zamanlar sevdi.
Crozier karanlıkta uyanıyor. Nerede olduğunu, saatin kaç olduğunu bilmiyor. Gemi
karanlık. Kalaslar inliyor; yoksa Crozier'ın saatlerdir ve günlerdir inleyiĢlerinin bir yankısı mı
bunlar? Hava çok soğuk. Jopson ve Goodsir'ün getirdiklerini hatırladığı kuru battaniye
Ģimdi tıpkı diğerleri gibi ıslak ve donmuĢ. Buz gemiyi sıkıĢtırarak inliyor. Gemi de baskı
altında kalan meĢe ve soğuktan gerilmiĢ metallerinin inlemesiyle yanıt veriyor ona.