satmıĢ. Örneğin basit bir yahninin üzerine "KızartılmıĢ Sığır Pirzolası" yazmıĢ. Normal
yahninin fiyatı dokuz pens. Ama etiketi değiĢtirerek bizden on dört pens almıĢ.
"Aman Tanrım," diye patladı Crozier. "Donanmaya bunu her fabrikatör yapıyor.
Donanmayı kazıklama iĢi Âdem babaya kadar dayanıyor. Ama bu neden birdenbire
yiyeceksiz kaldığımızı açıklamaz."
"Doğru, YüzbaĢım, açıklamaz," dedi McDonald. Sorun piĢirmede ve lehimlemede.
"Neyde?" diye sordu Crozier. AnlaĢılan öfkesine hâkim olmaya çalıĢıyordu. Yüzü
kıpkırmızı olmuĢtu; ama yıpranmıĢ kepinin hemen altındaki alnı bembeyazdı.
"PiĢirme ve lehimleme," dedi Alex. Bay Goldner piĢirme iĢlemi sırasında büyük
dozlarda kalsiyum klorid kullanmakla övünüyordu. Bunu kaynayan suyun içine atıyor ve
ısıtma iĢlemini hızlandırıyordu... Amacı üretimi hızlandırmaktı.
"Ne var bunda?" diye sordu Crozier. "Önemli olan bu yiyeceklerin tarihinin geçmiĢ
olması. Goldner Ģöyle piĢirmiĢ, böyle piĢirmiĢ, bunun ne önemi var? Süreci hızlandırmak
istemiĢ iĢte."
"Evet, YüzbaĢım," dedi McDonald. "Ama konservelenmeden önce bu etler ve
sebzeler yeterince ısıtılmamıĢtı. Tıp alanında çalıĢan bizler düzgün ısıtılınca yemeklerin
içindeki hastalığa yol açan zararlı maddelerin yok olduğuna inanırız. Ama ben Goldner'in
bunları nasıl piĢirdiğine kendim Ģahit oldum. Etleri, sebzeleri ve çorbaları yeterince uzun
süre piĢirmiyordu."
"Neden bunu KeĢif Birimi yöneticilerine rapor etmedin?" diye sordu Crozier.
"Rapor etti," dedi Üsteğmen Fitzjamesyorgun bir sesle. "Ben de rapor ettim. Ama
Deptford'daki denetçi dıĢında kimse bizi dinlemedi. O adamın da son komisyonda oy hakkı
yoktu."
"Yani üç yıl içinde yiyeceklerimizin yarısının bozulmasını kötü piĢirme yöntemlerine
mi bağlıyorsunuz?" Crozier'ın yüzü benek benek kırmızı ve beyaz bir bal almıĢtı.
"Evet," dedi Alex McDonald. Ama bize göre eĢit derecede önemli bir etken de kötü
lehimleme.
"Kötü lehimleme mi?" diye sordu Fitzjames. ġurası açık ki Fitzjames Goldner'ın
attığı kazıklatın bu boyuta vardığını fark etmemiĢti.
"Evet, komutanım," dedi Terör 'ün yardımcı cerrahı. "Yiyeceklerin konservelerde
saklanması yeni bir buluĢ. Modern çağın harika bir buluĢu. Ama bu konudaki birkaç yıllık
tecrübemizle eğer konservelerin silindir kenarları iyi lehimlenmezse içerideki yemeğin
bozulacağını öğrenmiĢ bulunuyoruz."
"Peki, adamlar bu konserveleri iyi lehimlememiĢler mi?" diye sordu Crozier. Sesi
alçak, tehditkâr bir homurtuya dönmüĢtü.
"Ġncelediğimiz konservelerin yüzde altmıĢını iyi lehimlememiĢler," dedi McDonald.
"Dikkatsizce yapılan lehimleme sonucunda konservelerin içine hava girmiĢ. Bu hava da