Nükleer silahlar yeniden masada
N. Buckley, S. Jones, K.Hille
The Financial Times / 15.11.2016
ABD seçimlerinden bir ay önce, Suriye'deki savaş üzerinden Moskova ile Washington arasında gerginlik artarken, Rusya, nükleer kapasiteli İskender füzelerini Litvanya ve Polonya arasındaki Rusya bölgesi olan Kaliningrad'a taşıdı. İki gün sonra, Rusya'nın gayriresmi propaganda şefi olan Dmitry Kiselyov, Suriye'deki herhangi bir ABD-Rus çatışmasının tehlikeli bir şekilde büyüyebileceği konusunda uyarıda bulundu. TV programında "Amerika'nın küstah davranışlarının nükleer bir boyutu olduğunu" söyledi.
Rusya üç hafta içinde ABD ile üç nükleer anlaşmayı iptal etti. Moskova, 40 milyon kişinin katıldığı sivil savunma tatbikatları yaparken, radyoaktif serpinti sığınaklarının kontrol edilmesi emrini verdi. Suriye konusunda gerginliği Küba füze krizine benzeten Rus devlet televizyonu, ABD'nin bir savaş başlatmak üzere olduğu uyarısında bulundu.
Washington'un Georgetown Üniversitesi'nde Rusya uzmanı olan Andrew Kuchins, ABD-Rusya ilişkileri konusundaki yeni bir raporda, "Nükleer bir çatışma riski bugün 1980'lerden beri herhangi bir zamanda olduğundan daha yüksek olabilir" diye belirtiyor. "Ne yazık ki, toplumlar ve politik kurum-kuruluşların büyük bir kısmının bu gerçek varoluşsal tehdidin farkında olmadıkları görünüyor"
ABD'li muhalifler, 'kullanılamıyorlarsa nükleer silahlar niçin var' diye soran Donald Trump'ın, Amerika'nın nükleer saldırı kodlarını emanet etmek için psikolojik olarak uygun olup olmadığını sorguluyor. Trump'ın, kendi savunmaları için yeterince mali katkıda bulunmamakla suçladığı NATO üyesi ülkelere karşı ABD'nin güvenlik taahhütlerini sorgulaması müttefikleri endişelendiriyor. Güvenlik uzmanları, nükleer silahların yayılmasını önleme politikasını zayıflatabilecek, Japonya ve Güney Kore'nin kendi nükleer silahlarını geliştirmesi gerektiği açıklamalarından ve geçtiğimiz yıl İran'la yapılan nükleer anlaşmayı geri çekme veya yeniden hazırlama sözlerinden dolayı endişeli.
Trump'ın, gerginliği azaltmak için Vladimir Putin ile "anlaşma" niyetini açıklaması, teorik olarak nükleer tehdidi azaltabilir. İkili, Pazartesi gecesi, Trump'ın "güçlü ve kalıcı bir ilişki" umudunu dile getirdiği ilk telefon görüşmelerini yaptı. Ancak Trump'ın, Orta ve Doğu Avrupa'daki ABD müttefiklerinin egemenliğini ve güvenliğini tehlikeye atmadan Putin ile anlaşma yapma şansı bugün için düşük görünüyor.
Tercüme Odası Şubat 2017 9