TED Meşale Dergisi Haziran 2014 18. Sayı | Page 36

Bir çocuğa önce konuşmayı öğretirsiniz, sonra da susmayı. Porochnow bilmektir. Yani özgür olmaya çalışırken, aynı zamanda bağımlılık arzusu içten içe kendini gösterir. Aslında yetişkinlikte yaşanan ikilemden çok farklı değil. Hem bağımsız olma isteği, hem de onaylanma ihtiyacı. Güven duygusu bir çocuk için en önemli ihtiyaç ve özgürlük olgusunun da temel taşıdır. Kendini güvende hissetmeyen hiç kimse özgürlük duygusunu yaşayamaz. Çocuk ise güveni annesinde bulur. Aslında güvenlik ihtiyacı çocukta olduğu gibi yetişkinde de ihtiyaçtır. Bu nedenle de herkesin korkularını yenecek bir güce dayanma gereksinimini duyar. Özgür davranış ve düşüncenin oluşabilmesi için güvenlik duygusunun önemine vurgu yapan Maslov şöyle der: “Ancak kendini güvende hisseden bir bebek sağlıklı gelişmeye açık olacaktır. Güvenlik gereksiniminin giderilmesi gerekmektedir. Giderilmeyen güvenlik gereksinimleri her zaman içten içe doyurulmak için diretecek ve ilerlemeye engel olacaktır.” Çocuk güvenlik duygusunu yaşarsa seçimlerini kendisi yapacak, dolayısıyla kendini özgür hissedecektir. Güvenlik duygusunu hissetmeyen çocuklarda kaybetme korkusu oluşacağı için isteklerini dile getiremeyecek, başarıya doğru yürüyemeyecektir. Kısaca, özgür olmanın temelinde çocuklukta yaşanan güven vardır. Bu yüzden gelişim aşamalarında ebeveyne büyük bir görev düşer. Annebaba bu güven ortamını, çocuğu n yeteneklerini yok etmeden hazırlamaktadır. Aslında her anne baba en başarılı, en ideal, en mutlu, en iyi yetişmiş çocuğa sahip olma isteğinde. Yeni yaşam kültüründe ebeveyn olmak da, çocuk olmak da zorlu iş. Asıl amaç “çocuk projesinde” başarılı olmak. Çocuğun özgürlüğü almış başını gidiyor… Sonuç özgür çocuk, tutsak anne-baba… Günümüzde görünür olan tek şey geleneksel kültürden postmodern kültür yönündeki sarkaç. Bir uçtan diğer uca hızlı bir devinim. Geleneksel kültürün çocuk için ne kadar zorlayıcı, yıkıcı etkisi varsa bugün de yeni kültürün etkileri o denli yıkıcı ve zorlayıcı. Çocuğa özgürlük adı altında yapılanlar özgüven kazandırmak yerine, çocuğa kuralsızlığı öğretmekte. Çünkü karıştırılan kavramlar özgüven ve kuralsızlık. Diğer insanların ihtiyaç ve beklentilerini, öncelikler listesini oluştururken dikkate alacağı değerleri öğretmek yerine; özgüven kazandırmak adına, ego isteklerini kapılmayı teşvik etmek çocuğa yapılan en büyük kötülük. Hem de hiç istemeden, farkına varmadan. Çocuklar ebeveynlerini sık sık denerler. Anne babanın istemediği bir davranışı yapıp onlardan bir tepki beklerler. Bu belli yaş DOSYA 33