TED Meşale Dergisi Haziran 2013 16. Sayı | Page 24
Etkileri ancak 20-30 yıl sonra ortaya çıkabilecek kararların sorumluluğu çoğu kez sahipsiz kalmakta, bu
isimler bugün bilinseler o dönemde unutulacakları
muhtemel görülmektedir.
Popüler etkilerin gündelik olmalarına karşılık, uzun
vadeli etkiler çok sonra ortaya çıkar. Eğitim politikası oldukça spesifik bir karakter taşır. Vergi, imar
vb. konulardaki kararlar ile bu kararların doğası çok
farklıdır. Hükümetlerin eğitim politikası belirlememesinden söz etmiyoruz elbette. Dileğimiz, uzlaşmanın,
toplumsal sözleşmenin, ileri vadeli hedeflerin önemini
vurgulamaktır. Gündelik siyasetler üzerinden yürütülen eğitim politikalarının gelecek nesiller için sıkıntı yaratıp yaratmayacağı da sorulacak sorulardan biridir.
Acaba demokrasinin yerleştiği ülkelerde ne tür stratejiler uygulanıyor? İlgili literatüre bakıldığında hükümetlerin ortak paydalar üzerine inşa edilmiş uzun
vadeli milli hedefleri hayata geçirdiklerini görüyoruz.
Yani partiler, ulusal programlarındaki hedeflere kendi
stratejilerini kullanarak ulaşmaya çabalıyorlar. Bu tür
programların olmadığı ülkelerde ise eğitim sistemi
sürekli değişmekte, başlangıçlar yapılmakta ama
22
süreklilik sağlanamamaktadır. Böylelikle, girdileri
artsa da nitelikli çıktıları olmayan eğitim sistemleri
oluşmaktadır.
Peki, ulusal program olmadan milli hedeflere ulaşmak nasıl mümkün olabilir? Bugün en temel problemimiz, toplumsal sözleşmeye dayalı bir eğitim ve
kültür reformu yapılmamış olmasıdır. Buna katkı sağlayacak eğitim politikalarının üretilmesi öncelikli meselemizdir.
Geçmiş birikimlerini dikkate alan, günün ihtiyaçlarına
duyarlı ve geleceği tasarlayan eğitim politikalarının işlevsel oldukları dünya deneyimlerinde görülmektedir. Bir felsefeye ve ulusal kültüre dayanan, bilimsel
zihniyetle oluşturulduklarında ise kapsayıcı ve geliştirici de olmaktadırlar.
Adil ve fırsat eşitliğini gözeten bir ulusal program,
Cumhuriyetimizin ilelebet payidar olmasının ön
koşullarından biridir. Cumhuriyetin kuruluşundan
beri cinsiyet ayrımcılığı, ekonomik ve bölgesel eşitsizlikler gibi nedenlerle bu fırsat eşitliği sağlanamamıştır. Bu eksiklikler, eğitim politikalarının kültür ve