MÜZAYEDE
45
Günümüzde internetin insana hemen her şeyi yapmaya muktedir bir ağ sunması nedeniyle, klasik yani alıcılarla satıcıların
fiziki bir mekanda bir arada olduğu müzayedeler, elektronik
müzayedelere de dönüşmüş durumda. Böylelikle alıcıların birbirini görmediği, bir arada ya da bizzat eserin olduğu yerde olmak zorunda olmadığı uzak alış-verişler de mümkün. Bu yolla
alınabilecek şeylerin ise neredeyse sınırı yok.
Dolayısıyla, eskinin, neye göre eski olduğu, maddi ve üretim değeri, taşıdığı tarihsel nitelik, üreticisinin kim olduğu da
önemli ve belirleyici elbette ama bazen de tüm bunların belirleyicisi olmadığı ama başka ve çok öncesinden öngörülmeyen
dayanaklarla bir şey müzayede değeri kazanabiliyor.
Müzayedelerin takvimi de düzenleyen kurumlara göre değişiyor. Yıl boyunca sadece belli tarihlerde müzayede düzenleyen
kurumların yanı sıra, her ay gibi periyodik bir düzenle düzenleyenler de var. Müzayede şirketleri, oturumlara düzenli olarak
ilgi gösteren önemli portföy müşterileri için daha özel sunumlar da yapabiliyorlar. Elbette bu müzayedelere katılan kişiler
öncelikli olarak en çok ilgi duyanlar ve koleksiyoncular.
Sonuçta öyle ya da böyle biriktirmeyi seviyoruz. Belki de insan
doğası gereği, unutmamak, unutulmamak, kendisiyle geçmiş
arasındaki bağı mümkün mertebe taze tutmak; kimi zaman
sanat eserlerini koruma altına almak, kimi zaman da bunu sadece kişisel hazzı için yapıyor. Madeni ve kâğıt para, pul, kitap,
tablo, süs eşyası ve neredeyse her türlü eski eser dünyanın
kim bilir nerelerinde alıcılarını bekliyor. Eşyayla olan ilişkimizin
en yoğun olduğu alanlardan birisi olarak koleksiyonculuk da,
muhtemelen giderek çehresini değiştirecek; ama hep olmaya
devam edecek.