TED Meşale Dergisi Aralık 2013 17. Sayı | Page 47

MÜZAYEDE 45 Günümüzde internetin insana hemen her şeyi yapmaya muktedir bir ağ sunması nedeniyle, klasik yani alıcılarla satıcıların fiziki bir mekanda bir arada olduğu müzayedeler, elektronik müzayedelere de dönüşmüş durumda. Böylelikle alıcıların birbirini görmediği, bir arada ya da bizzat eserin olduğu yerde olmak zorunda olmadığı uzak alış-verişler de mümkün. Bu yolla alınabilecek şeylerin ise neredeyse sınırı yok. Dolayısıyla, eskinin, neye göre eski olduğu, maddi ve üretim değeri, taşıdığı tarihsel nitelik, üreticisinin kim olduğu da önemli ve belirleyici elbette ama bazen de tüm bunların belirleyicisi olmadığı ama başka ve çok öncesinden öngörülmeyen dayanaklarla bir şey müzayede değeri kazanabiliyor. Müzayedelerin takvimi de düzenleyen kurumlara göre değişiyor. Yıl boyunca sadece belli tarihlerde müzayede düzenleyen kurumların yanı sıra, her ay gibi periyodik bir düzenle düzenleyenler de var. Müzayede şirketleri, oturumlara düzenli olarak ilgi gösteren önemli portföy müşterileri için daha özel sunumlar da yapabiliyorlar. Elbette bu müzayedelere katılan kişiler öncelikli olarak en çok ilgi duyanlar ve koleksiyoncular. Sonuçta öyle ya da böyle biriktirmeyi seviyoruz. Belki de insan doğası gereği, unutmamak, unutulmamak, kendisiyle geçmiş arasındaki bağı mümkün mertebe taze tutmak; kimi zaman sanat eserlerini koruma altına almak, kimi zaman da bunu sadece kişisel hazzı için yapıyor. Madeni ve kâğıt para, pul, kitap, tablo, süs eşyası ve neredeyse her türlü eski eser dünyanın kim bilir nerelerinde alıcılarını bekliyor. Eşyayla olan ilişkimizin en yoğun olduğu alanlardan birisi olarak koleksiyonculuk da, muhtemelen giderek çehresini değiştirecek; ama hep olmaya devam edecek.