Burada, insan haklarının korunduğu, çiğnenmediği bir
ortamın nasıl sağlanabileceği sorusu sorulmaktadır. Cevap da insan haklarını korumadaki başarının, önemli ölçüde insan hakları bilgisinin, bilincinin yaygınlaştırılması
gerektiğidir. İnsan haklarının insanlarca benimsenmesi
sağlanmalıdır. Bunun içinde, insan hakları bilincinin bütün
bir toplumda, bütün insanlarda yerleşmesi gerekir. İşte bu
bilincin yerleşmesinde insan hakları eğitimi büyük önem
taşımaktadır.
BİLİM TEKNİK
İnsan haklarıyla ilgili uluslararası belgelerde de insan hakları eğitimi vurgulanmadan edilemeyen noktalardan biridir. 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca
kabul edilen tüm bireyler ile toplumun tüm organlarının,
eğitim-öğretim yoluyla insan hakları ile temel özgürlüklere saygıyı geliştirmek; insan hakları ile temel özgürlüklerin
evrensel olarak tanınmasını, etkili bir biçimde uygulanmasını sağlamak için çaba göstermeleri istenir.
İnsan hakları eğitimi alanındaki en kapsamlı belgeyse
UNESCO Genel Konferansı tarafından 1974 yılında kabul
edilen Uluslararası Anlayış, İşbirliği ve Barış İçin Eğitim ile
İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Hakkındaki Eğitime
İlişkin Tavsiye Kararıdır.
İnsan hakları eğitiminin amacı,
Viyana Kongresi’nde bir “bilinç uyandırmak”
olarak dile getirilmiştir.
Avrupa Konseyi’nin yıllık çalışma programlarının özel bir
bölümü, 1976 yılından bu yana, insan hakları eğitimi ile bu
konudaki bilgilendirmeler konusuna ayrılmıştır.
İnsan hakları eğitimi konusunda pek çok uluslararası
çaba, imzalanan belge vardır. Bunların tümünü burada
sayıp dökmek yerine en önemlilerinden birine, 1993 yılında Viyana’da yapılan İnsan Hakları Dünya Konferansı’na
değinmekle yetinilsin. Bu Konferans’ın sonucunda yayımlanan Viyana Bildirgesi ve Eylem Programı’nda, insan
hakları eğitimi öğretiminin, halkın bilgilendirilmesinin,
topluluklar arasında gerek uyumlu gerekse istikrarlı ilişkileri güçlendirmek; karşılıklı anlayış hoşgörü ile barışı teşvik etmek için zorunlu olduğu belirtilmiştir. Konferans’ta,
cehaletin ortadan kaldırılması için ülkelerin eğitimlerini,
insan kişiliğini tam geliştirmeye, ayrıca insan hakları ile
temel özgürlüklere saygıyı güçlendirilmeye doğru yönlendirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bundan başka, bütün
ülkelere, bütün kuruluşlara, gerek resmi gerek özel kurumlarının müfredat programlarına insan hakları, insancıl
hukuk, demokrasi ile hukukun üstünlüğü konularını dahil
etmeleri için çağrıda bulunmuştur.
Bu çağrı sonucu BM Genel Kurulu, 23 Aralık 1994 tarihli
toplantısında aldığı 49/184 sayılı kararla, “eğitim, bilgilendirme ve bilgi yayma yoluyla, bilgi ve beceriler kazandırmak