DOSYA
Prof. Dr. Cemal Güzel // Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İnsan Hakları Anabilim Dalı Başkanı
DOSYA
İNSAN HAKLARI
EĞİTİMİ VE FELSEFE
31
Günümüzün en önemli sorunlarından biri insan hakları ihlalleridir. Yaşanan ihlallerin artmasına paralel olarak, bu ihlalleri
önleme girişimleri de etkin bir biçimde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
Bizde eğitim kavramının kendisi de oldukça tartışmalı olmakla
birlikte, burada böyle bir tartışmayı ele almak, yazının amacı
bakımından bir kenara bırakılabilir. Eğitim, bir öğretim metodu
olarak anlaşılacaksa, insan yalnız “bilen yanı”yla ele alınmamalı, onun bütün yetenekleri, bütün başarıları, eylemleriyle ele
alınmalıdır. Eğitim kişiye bir tutum kazandıracaksa ona “değerler” de kazandırmalıdır.
Değerleri olan, dolayısıyla da değerli bir varlık olan insan, olanaklarını gerçekleştirebilecek koşullarda yaşamak ister. İnsan
hakları, bu koşullara ilişkin talepleri dile getiren ilkelerdir. İnsanın, olanaklarını gerçekleştirecek koşulların yerine getirilmesi
talepleridir. Kişi açısından bakıldığında, kişiye, doğal (rengi) ya
da rastlantısal özellikleri (dili, dini gibi) ne olursa olsun, etik
olarak nasıl davranılması ya da davranılmaması gerektiğini
dile getirirler (bütün insanlara da). İnsan hakları, kamu yaşamında başkalarına doğru eylemde bulunmanın da koşullarına
ilişkin bir taleptir.
Kısacası, insan hakları, her tek insanla ilgili birtakım gerekleri
dile getirirler. Bu gerekler, insanın değerli bir varlık olduğundan
hareketle, insanın değerini tanıma, insanın değerini koruma istemleridir. İnsanları, başka bir şeyden ötürü değil, yalnızca insan oldukları için koruma istemleridir (Kuçuradi 2011:1).