TED Meşale Dergisi Aralık 2013 17. Sayı | Page 33

DOSYA Prof. Dr. Cemal Güzel // Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İnsan Hakları Anabilim Dalı Başkanı DOSYA İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ VE FELSEFE 31 Günümüzün en önemli sorunlarından biri insan hakları ihlalleridir. Yaşanan ihlallerin artmasına paralel olarak, bu ihlalleri önleme girişimleri de etkin bir biçimde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Bizde eğitim kavramının kendisi de oldukça tartışmalı olmakla birlikte, burada böyle bir tartışmayı ele almak, yazının amacı bakımından bir kenara bırakılabilir. Eğitim, bir öğretim metodu olarak anlaşılacaksa, insan yalnız “bilen yanı”yla ele alınmamalı, onun bütün yetenekleri, bütün başarıları, eylemleriyle ele alınmalıdır. Eğitim kişiye bir tutum kazandıracaksa ona “değerler” de kazandırmalıdır. Değerleri olan, dolayısıyla da değerli bir varlık olan insan, olanaklarını gerçekleştirebilecek koşullarda yaşamak ister. İnsan hakları, bu koşullara ilişkin talepleri dile getiren ilkelerdir. İnsanın, olanaklarını gerçekleştirecek koşulların yerine getirilmesi talepleridir. Kişi açısından bakıldığında, kişiye, doğal (rengi) ya da rastlantısal özellikleri (dili, dini gibi) ne olursa olsun, etik olarak nasıl davranılması ya da davranılmaması gerektiğini dile getirirler (bütün insanlara da). İnsan hakları, kamu yaşamında başkalarına doğru eylemde bulunmanın da koşullarına ilişkin bir taleptir. Kısacası, insan hakları, her tek insanla ilgili birtakım gerekleri dile getirirler. Bu gerekler, insanın değerli bir varlık olduğundan hareketle, insanın değerini tanıma, insanın değerini koruma istemleridir. İnsanları, başka bir şeyden ötürü değil, yalnızca insan oldukları için koruma istemleridir (Kuçuradi 2011:1).