BİLİM TEKNİK
dünyanın herhangi bir tarafındaki herhangi bir aktörde yok.
belirli bir kitleye hizmet verir. Devlet tiyatrosu asla hükümetlerin tiyatrosu değildir. Devletin tiyatrosudur. Onun içindir ki
repertuarını kendi belirler, nereye turneye gideceğine kendi
karar verir, hangi rolü kimin oynayacağına kendi karar verir.
Türkiye’de tiyatro olağanüstü bir yerde. Çünkü bizim insanımızın
duyguları, dünyanın herhangi bir tarafındaki herhangi bir aktörde yok. Tiyatro bir insan laboratuarıdır. Biz bu laboratuarda insanı irdelediğimiz için ve insani ilişkileri çok kuvvetli olan bir ülkenin evlatları olduğumuz için bu duygular had safhadadır bizde.
Teknik derseniz, tiyatro tekniği konusunda dünya standartlarını
yakalamaya çalışıyoruz. Sanat pahalı bir uğraş.
Son dönemde devlet tiyatroları repertuarında tarihsel oyunlara önem verildiğini görüyoruz. Bu seçimde TV’deki tarihi
dizilerin ratinglerinin belirleyici yönlendirici bir payı var mı?
Devlet tiyatroları çok uzun zamandır tarihsel oyunlar oynar.
Televizyonlar tarihi diziler oynatmaya başlayınca insanların bu
oyunlara ilgisi artmaya başladı. Ondan sonra devlet tiyatrolarındaki oyunlar dikkat çekmeye başladı. Farkındalık yeni oluşuyor.
Biz yazarın öngörüsüyle, onun hayal dünyasıyla oyunun gelişimini sergiliyoruz. Yoksa Kösem’le Turhan’ın odanın içinde ne
konuştuklarını, Süleyman ile Hürrem’in içeride ne konuştuklarını kimse bilmez. Bunlar yazarın hayal dünyasıdır. Biz bir şekilde
sonucu biliriz ve bu sonuca nasıl varıldığını, yazarın hayal dünyasında oluşmuş metni aktararak seyirciyle buluştururuz.
Genç neslin tiyatroyla ilişkisini nasıl görüyorsunuz?
Genç nesil sanata düşkün ve yatkın. Tiyatronun, operanın,
senfoninin izleyicilerinin, dinleyicilerinin çoğunluğunu gençler
oluşturuyor. Sevindirici bir durum. Her kesimden gelen gençler… Gençlerin ilgilenmesi hem gerekli, hem de kendi gelecekleri için çok önemli bir yatırım. Dünyada sol beyin üretmeye
devam ediyor. Buna itiraz yok. Bilim ile sanat kol kola yürümesi gereken iki kavram. Bir bakıyorsunuz sadece bilimle uğraşanlar bir çiçeğin adını sorduğunuzda cevap vermekte zorlanıyor. Bir bestecinin eserini dinlettiğinizde bilmiyor. Bunun için
sağ beyin çok önemli artık. Ön planda. Sağ beyinde empati var,
öykü kurma var, kurgulama var, çok seslilik var. Gençlerimizin,
özellikle üniversite çağındakilerin sanatla uğraşıyor olması,
uğraşmasalar bile dinleyici olarak sanatın bir kenarından tutmuş olmaları kendi geleceklerini hazırlamak için çok önemli.
Bu noktada paralel bir başka sorum olacak aslında. Televizyon tiyatroya rakip mi?
Asla olamaz. Televizyonda maymun da oynar, horoz da oynar.
Nitekim oynamıştı da. Televizyon dizilerinde herkese ihtiyaç var.
Tiyatro eğitimi almış herkes ekranda oynayabilir. Ama ekranda
bir şeyler oynarken gördüğümüz kişilerin hiçbiri tiyatro sahnesinde bir şey yapamazlar. Tiyatro sahnesi er meydanıdır. Oraya
çıkmak kolay değildir. Orada bir sanat var. Dizi sanat değil.
Tarih boyunca tiyatro öldü denildiği zaman daha çok dirilmiştir. Beş bin yıl boyunca yapılan bir şey kolay kolay ortadan
kalkamaz. Biz soluk soluğayız seyirciyle. Seyirci bizim nefesimizi hisseder, biz seyircinin nefesini hissederiz. Ama tiyatro
seyircisi olmak da kolay değildir. İnsanlar orada oturur, üstelik on beş gün önceden gelecek biletini alacak, ailesini der-
11
MURAT ATAK
Çünkü bizim insanımızın duyguları,
RÖPORTAJ
Türkiye’de tiyatro olağanüstü bir yerde.