RÖPORTAJ
Murat Bey merhaba, öncelikle bize kısaca kendinizden
bahseder misiniz?
Çok teşekkür ediyorum…
Tiyatro, TV, hocalık, dublaj, kendi akademiniz ve pek çok
başka dal üzerinde çalışmalarınız var. İçlerinde hangisi
sizin için daha önemli?
1979-80 yılında TED Ankara Koleji’nden mezun oldum. O yıllarda aldığım eğitim ilerideki yaşantımda beni oldukça profesyonelleştirdi. Hangi alana el atsaydım da zannediyorum ki bütün TED mezunları gibi o alanda başarı sağlardım. TED’de bize
hangi mesleği seçersek seçelim en iyisini yapmamız gerektiği
öğretildi. İlkokulu, ortaokulu, liseyi çalıştığımız derslerin yanı
sıra o kadar çok sosyal etkinlikle süsledik ki… İzcilik ile uğraştım, Bando’da çaldım, orkestramız vardı, dans grubumuz vardı. Aklınıza gelen bütün sosyal etkinliklerin içerisinde hepimiz
vardık. Onun için bugün uğraştığım bütün işlerimde tiyatroda,
eğitmen olarak yaptığım işlerde bunun etkisini görüyorum. Bu
vesile ile bütün hocalarımı vefat edenleri rahmetle, yaşayanları
saygıyla anıyorum, bir kez daha ellerinden öpüyorum.
Ben bu soruyu kendime sorduğum zaman beş parmaktan
hangisini kesersem daha çok acır diye düşünüyorum. Hepsi
benim olduğu için hiçbirini bir diğerinden ayırt edemiyorum.
Eğitim aldığım sanat dalı tiyatro. Bu öyle bir sanat dalı ki pek
çok şeyi kapsıyor, içinde resim var, müzik var, dans var, heykel, dekor, kostüm, ışık var… Dolayısıyla tiyatro benim asıl işim.
Yönetmenlikte de başka bir haz var. Tiyatro oyunculuğu, dizi
oyunculuğu, tiyatro yönetmenliği yapıyorum, bunun yanı sıra
son altı-yedi yıldır opera rejisörlüğüne soyundum. Dördüncü
Murat Operası’nı sahneye koydum. Lale Çılgınlığı adlı eserin
dünya premier’ini yaptım. Şu anda hala Antalya Devlet Opera
ve Bale Sahnesinde sergilenmekte. Antalya, Mersin ve Samsun Operalarında İstanbulname adlı eseri sahneye koydum.
Ankara’da neredeyse tek başına kalmış bir özel tiyatro var:
9
MURAT ATAK
MURAT
ATAK
RÖPORTAJ
Sesiyle, duruşuyla,
birbirinden farklı yetenekleriyle
iyi ki var dediğimiz bir Kolejli: