kazanırsan hayatın değişir demişti. İleri görüşlü bir
insanmış, dediği gibi oldu ve hayatım tamamen değişti.
C.G: Burs programından, ortaokul üçüncü sınıftayken dershane arkadaşım olan Selin’in defterini
alırken defterin arasındaki bursluluk sınavı kağıdını
yere düşürdüm. Ne olduğunu sordum. O da bana
bursluluk programını anlatarak sınava girmem için
beni ikna etti.
A.Z.H: İlköğretim müdürüm sayesinde oldu. Mahallede futbol oynuyordum. Babam, müdürümün beni
çağırdığını söyledi. Alelacele okula gittim. Terli,
nefes nefese kalmış bir şekilde odasında bitiverdim.
Türk Eğitim Derneği’nden ve okullarından uzun
uzun bahsetti. Çok heyecanlanmış, kazanmış kadar
sevinmiştim.
Türk Eğitim Derneği Tam Eğitim Bursu hayatınızda neleri değiştirdi? Katkılarından bahsedebilir
misiniz?
C.K: Benim için hayatımın kırılma noktası Tam
Eğitim Bursu’dur. Çankırı’da kendi imkânlarımla TED
gibi bir okulda okumam imkânsızdı ama Tam Eğitim
Bursu ile TED Polatlı Koleji’nde mükemmel bir eğitim
aldım ve bu eğitim sayesinde İstanbul’da üniversite
okuma fırsatı buldum. Ben bugün bulunduğum
yeri, okuduğum okulu, aldığım eğitimi Türk Eğitim
Derneği’ne borçluyum.
C.G: Tam Eğitim Bursu hayatımın dönüm noktalarından birisidir. Çünkü Kayseri’de yaşadığım
beldenin dışında bir lisede okumam maddi olanaklardan dolayı oldukça zorken ben TED Kayseri
Koleji gibi bir okulda mükemmel bir eğitim aldım.
Hem aldığım sınava yönelik dersler, hem sosyal
aktiviteler dört yılda beni oldukça geliştirdi ve yine
üniversiteyi İstanbul’da benim için çok değerli bir
okulda okumamın yolunu açtı. Maddi olarak elbette
10
çok büyük bir destekti, fakat bir de manevi desteği
var. Türk Eğitim Derneği’ndeki toplantılarımız, gezilerimiz, yemeklerimiz, İstanbul’da da bir ailemiz
olduğu hissini verdi her zaman...
A.Z.H: Klasik bir söylem olacak belki ama bakış
açımı değiştirdi diyebilirim. Sonuçta geldiğiniz
yerden çok ama çok farklı bir yerdesiniz, insanlar
farklı, davranışlar, konuşulan şeyler farklı. Sudan
çıkmış balığa dönmüştüm. Ama kolay adapte oldum
veya adapte olmak zorunda kaldım. Ailemden uzak
yaşamayı öğrendim. Ailem her an yanımda olmadan
tek başıma ayakta kalmayı öğrendim. Karındaşınız
olmayan birine öz kardeşinizmiş gibi bakabilmeyi
öğrendim. Arkadaşlık, dostluk, sadakat, sevgi, saygı,
emek gibi kelimelere farklı anlamlar yüklemeyi
öğrendim.
Farklı illerde, farklı koşullarda yaşayan öğrenciler olarak TED ailesinin birer üyesi oldunuz. Diğer arkadaşlarınızla organizasyonlarda bir araya
geldiğinizde neler hissediyorsunuz? Aranızdaki
bağdan biraz söz eder misiniz?
C.K: Polatlı’daki yatakhanemiz adeta bir Türkiye
mozaiğiydi. Her yöreden, her kültürden arkadaşlarımız oldu. Yatılı kalmaya başladığımızda hepimiz
çocuk yaşlardaydık. Beraber genç olduk, beraber
yetişkin olduk. Kişiliklerimiz beraber oturdu. Herkesten bir şeyler öğrendik. Paylaşmayı öğrendik, sosyal
yaşamı öğrendik. Bu sebeple aramızdaki bağ
arkadaştan öte kardeş bağı gibidir.
C.G: Yukarıda da bahsettiğim gibi, tanıdığım hiç
kimse olmadan geldiğim İstanbul’da kocaman bir
ailem oldu.
A.Z.H: Yan yana geldiğimiz zaman ilk verdiğimiz
tepki genelde ivedilikle koşup, sımsıkı sarılmak
oluyor. Duygulanıyoruz. Anılarımızdan bahsediyoruz