TED Meşale Dergisi 35. Sayı | Page 56

Hüseyin Zekai Paşa
Şeker Ahmet Paşa ile Süleyman Seyyid ’ in ardından bazı kaynaklarda “ II . Asker Ressamlar Kuşağı ” olarak anılan dönemde yetişen Hüseyin Zekai Paşa , yaşça onlardan küçük olmakla birlikte birinci kuşak arasında sayılır . 1860 yılında dünyaya gelen sanatçı Harbiye Mektebini bitirdikten sonra sarayda görevlendirilerek Şeker Ahmet Paşa ile çalışma olanağı bulur . Okulda Süleyman Seyyid ’ den resim dersleri alan Hüseyin Zekai Paşa yurt dışında eğitim görmemesine rağmen Avrupa sanatını yakından takip eder . Görevi sırasında Türkiye ’ ye gelen yabancı konukları , özellikle ressamları ağırlama şansı yakalar .
Alman İmparatoru II . Wilhelm ’ in o dönemde Osmanlı toprağı olan Suriye ’ yi ziyareti sırasında eski eserler uzmanı olarak kafileye katılan Hüseyin Zekai Paşa ’ nın eserlerinde türbeler , camiler gibi eski Türk eserleri önemli yer tutar . Figür resimlerinde ise alışılmış perspektife uymayan , nesne ile arka plan arasında uyumsuzlukların önce çıktığı ince boyalı resimleri dikkat çeker . İstanbul Salacak ’ taki konağını çok sayıda yerli ve yabancı resimle dolduran sanatçının koleksiyonerliğinin yanı sıra sanat tarihi ve mimari konularına eğildiği kitapları da bulunur .
Tuğgeneral rütbesiyle emekli olana kadar bugün hâlâ hizmet veren İstanbul ’ daki Askerî Müzenin kuruluşunda ve I . Dünya Savaşı sırasında Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar Encümeni üyeliği görevlerini de yürüten Hüseyin Zekai Paşa 1919 yılında hayata veda eder .
Halil Paşa
1857 yılında İstanbul ’ da doğan Halil Paşa daha sonradan İstanbul Teknik Üniversitesine dönüştürülen , o dönemde askerî mühendisler yetiştiren Mühendishane-i Berri Hümayundan mezun olduktan sonra çeşitli kurumlarda resim öğretmenliği yapar . 1875 ’ te Şeker Ahmet Paşa ’ nın açtığı ikinci sergiye katılan sanatçı 1890 yılında eğitim için sekiz yıl kalacağı Paris ’ e gönderilir . 1900 yılında “ Eldivenli Kadın- Madamme X ’ in Portresi ” adlı çalışmasıyla yer aldığı Paris Uluslararası Sergisinde bronz madalyayla ödüllendirilir .
İstanbul ’ a dönüşünden sonra Harbiye Mektebinde resim dersleri veren sanatçı daha sonra Sanayi-i Nefise Mektebinde öğretmen ve müdür olarak görev yapar . Bu dönemde yeni kuşak Türk izlenimcilerinin yetiştirilmesinde önemli rol oynayan Halil Paşa ’ nın resimlerinde kendisinden önce yaygın olan fotografik manzara betimlemeleri yerine ışığın ve renklerin öne çıktığı görülür . Kuşağında en fazla portre çizen ressam olma özelliği taşıyan Halil Paşa açık havaya resimleriyle dikkat çeker . 1920 ’ li yıllarda bir süre yaşadığı Mısır ’ ın manzaralarını da resmeden sanatçı özellikle Boğaziçi kıyılarını işlediği tablolarda denizin devinimlerini ve güneşin parlaklığını ustalıkla tuvaline taşır . Tuğgeneral rütbesiyle emekli olan Halil Paşa 1939 yılında hayatını kaybeder .
54