olan biten her şeyi sorgulayan , sorularıyla insanları rahatsız eden Becky bir yanlış anlaşılma sonucu okuldan atılır . Hikâye Becky ’ nin bu komployu çözmek için verdiği uğraş üzerinden ilerlerken Becky bir mucize eseri Sokrates ’ le karşılaşır . Dikkatli okuyucular Becky ’ nin yaşamı ile ünlü filozofun başına gelenler arasında kolayca paralellikler kuracaktır .
“ Sokrates insanları şok edip sözleriyle iğnelediği için insanlar Sokrates ' i torpil balığına ve at sineğine benzetirlermiş . Elektrik şoku yapan bir balığa ve ısıran bir sineğe yani .” Becky de işte bu şoktan nasibini alanlardan . Sokrates ’ in en bilinen sorusu “ Bilgelik nedir ?” Becky Breinstein ’ ın kitap boyunca şokun etkisiyle peşine düştüğü gizem olacaktır . Bilgeliğin ne olduğunu bilmek zorunda olmadığının da farkındadır . Önemli olanın öğrenmek istemesi ve sorular sormasıdır .
Becky kurgunun bir parçası olarak elektrik şoku yedikten sonra karşılaştığı , yaşadığı her şeyi sorularla anlamlandırmaya başlar . Örneğin bir gürültü duyduğunda " Herkes aynı şekilde mi duyar ? Ve biz bundan nasıl emin olabiliriz ?” der . Çevresindekilere sorduğu sorularla onları da düşünmeye sevk eder . Köpekten korktuğu için ağaca çıkan komşusuna “ Kendiliğinden mi yoksa öğretildiği için mi korkuyorsun ?”; Becky ’ nin davranışlarından dolayı endişelenen babası onu doktora götürdüğünde doktora " Yani insanlar uzun yaşarlarsa bu iyi bir şey ama kısa yaşarlarsa kötü . Öyle mi ?” diye sorar . Sınıftaki felsefe sunumuyla , okul bahçesinde açtığı felsefe çadırıyla ve en son sokaklarda gezerek sorduğu sorularla diğer insanları da düşünmeye , sorgulamaya çağırır . Bu süreçte kendi yaşadıkları , okulda ve etrafında yaşanan olaylara da kayıtsız kalmaz . Eleştirir , kendi düşüncelerini ortaya koyar , gerçeğe ulaşmak için bir topluluk kurar . Felsefenin toplum için ne kadar önemli olduğunu örnekler üzerinden okura anlatır .
Okur hikâye boyunca Becky ’ nin tüm sorularının da muhatabıdır aslında . Onunla düşünür , sorgular . Kitapta eleştirilerin yöneldiği teknolojiyle çevrili hayatımız , sosyal medyanın gerçek yaşamı sömüren tarafı , haksızlıklar , adaletsizlikler gibi konular da felsefi yöntemle düşünmek için birer anahtar sunar . Okur kitaptan yola çıkarak kendi hayatını , yaşadıklarını da sorgular . Doğru soruları sormanın , kendini ifade etmenin ve topluluğu ikna etmenin ne kadar önemli olduğunu algılar .
Çocuklar için felsefenin yaşı var mıdır ?
Çocukların felsefe ile mümkün olduğunca erken yaşta tanışmaları çok değerli . Platon ’ un mağara alegorisine gönderme yaparak ifade etmek gerekirse çocuk henüz toplumsallaşmamış , toplumun dayattığı kurallarla kalıba sokulmamıştır . Hayret ve merak dolu hâli , rahat ve kendine özgü varoluşu , saf ve temiz bir kavrayışla soru sormak , tartışmak , karşıt görüşünü ifade etmek doğallığı hem felsefi soruşturma yapabileceğinin hem de felsefi soruşturmalardan istifade edeceğinin en büyük göstergesidir diyebiliriz .
41