dahi olmayıp işsiz olanların içinde 12 aydan uzun süredir işsiz olanların oranının ise % 28 olduğu görülmektedir . Bu oranlar Türkiye ’ de yükseköğretim mezunu olmanın uzun süreli işsizlik riskinin azalmasına katkı sunmadığını ortaya koymaktadır .
Türkiye ’ de 25-64 yaş aralığında yükseköğretim mezunu olan ve tam zamanlı çalışan kadınlar , aynı şartlarda çalışan erkeklerin gelirlerinin % 82 ’ si kadar gelir elde edebilmektedir .
OECD raporunda eğitim sürecinin çıktılarını değerlendirmede göz önünde bulundurulan bir diğer veri ise bireylerin eğitim düzeyleri ve elde ettikleri gelir arasındaki ilişkidir . Gelişmiş ülkelerde kişinin elde ettiği aylık kazanç ve istihdam düzeyi , sahip olduğu eğitim düzeyi ile doğrudan ilişkilidir . Buna göre , genel olarak daha yüksek eğitim düzeyine sahip kişiler daha çok gelir elde etmek noktasında daha avantajlı
konumdadır . OECD ülkeleri genelinde de yükseköğretim mezunu yetişkinler ortaöğretim mezunu olmayan yetişkinlere kıyasla iki kat daha fazla kazanç elde etmektedir . Benzer biçimde Türkiye ’ de de yükseköğretim mezunu yetişkinler , ortaöğretim mezunu yetişkinlere oranla % 60 oranında daha fazla gelir elde etmektedir .
B . Eğitime Erişim
Eğitime erişim göstergesi kapsamında okullaşma oranları , yükseköğretim ve uluslararası öğrencilere ilişkin veriler değerlendirilmektedir . Okullaşma oranlarına ilişkin veriler gözden geçirildiğinde Türkiye , 3-5 yaş aralığında erken çocukluk eğitimine katılan çocuk oranının (% 41 ) en düşük olduğu OECD ülkesidir . Erken çocukluk eğitimi , çocukların bilişsel , duyuşsal ve psikomotor gelişimleri açısından taşıdığı önem ve gelecek eğitim yaşantılarını etkileme gücü bakımından tartışılmaz düzeyde değerlidir . Pek çok alanda bireysel ve toplumsal katma değerinin yüksek
26