TED Meşale Dergisi 32. Sayı | Page 85

KİTAP RAFLARINDAN
Osman
Ayfer Tunç Can Yayınları , 504 sayfa .
Ayfer Tunç bu romanında toplumdaki bir kültürün , bir sınıfın yok oluşunu ve kendileri de o kültürle birlikte yok olurken bunu fark edemeyen bir kuşağın hikâyesini ele alıyor . Ayfer Tunç ’ un Kapak Kızı ve Yeşil Peri Gecesi kitaplarından tanıdık bir karakter olan Osman , bu kitapta başrol / anlatıcı olarak karşımıza çıkıyor . Anlatılan ortak hikâyeyi bir de Osman ’ ın bakış açısıyla okuyabilmek hem tanıdık hem de çok yeni bir his uyandırıyor . Osman , her şey olmak isterken hiçbir şey olamayan , günden güne kendisini , elindekileri ve çevresindekileri tüketen bir insan . Bu roman , öncesini bildiğimiz bir hikâyeyi başka bir pencereden anlatması özelliğiyle oldukça keyif verici ve akıcı . Diğer iki kitaptaki kimi soru işaretleri Osman ’ ı dinledikçe kayboluyor .
Kendiyle Dost Olmak Hayatı Nasıl Kolaylaştırır ?
Wilhelm Schmid Çeviri : Tanıl Bora İletişim Yayınları , 79 sayfa .
Benliğimizle yaşadığımız sürece yan yanayız . Özellikle pandemi günlerinde insan , her zamankinden daha fazla kendi kendiyle . Bu kitap , kendimizi daha iyi bilmemize rehberlik ediyor . Rehberlik esnasında “ Kendiyle dost olmak , kendini sevmek mi demektir ? İkisi arasında bilinçli bir tercih yapılabilir mi ? Kendiyle dost olan kişinin başkalarıyla ilişkileri bundan nasıl etkilenir ? Sınırlarını , gücünü ve imkânlarını bilmenin kişiye katkısı nedir ? Kendi hikâyesini yazmak ne demektir ? Kendine bedenen ve ruhen özen göstermek , kişinin kendisiyle ilişkisinde neden hayati bir rol oynar ? Hayatın bereketine açık olmak nasıl mümkündür ?” gibi soruların cevaplarını veriyor . Çağımızda “ kendini sev ” sloganı adeta bir pazar haline gelmişken bu kitap sükunetle kendimizi sevmemizin hayatımıza olan etkilerini anlatıyor .
Yaşamak
Yu Hua Çeviri : Bahar Kılıç Jaguar Yayınları , 210 sayfa .
Yazarın yaşadığı Çin ’ de uzun süre yasaklı kalan bu kitapta , 1966-1976 yılları arasında Çin Kültür Devrimi sonucunda yaşananlar anlatılıyor . Hikâye bir anlatıcının çeşitli yerleri gezerek oradaki insanlarla diyaloglarının öyküleşmesi olarak karşımıza çıkıyor . Anlatıcı bir gün tarlasını süren Fugui adında yaşlı bir adama rast geliyor . Fugui ’ nin hikâyesi oldukça ilgisini çekiyor ve detaylı şekilde dinlemek istiyor . Fugui ’ nin Kültür Devrimi boyunca ve sonrasında yaşadıklarını , gençlik dönemlerinden yaşlılık zamanlarına kadar anlatıcı aracılığıyla okuyoruz . Hikâye , Fugui ’ nin yaşadıklarını anlatırken bir dönemi de beraberinde dile getirdiği için oldukça gerçekçi bir yana sahip . Gerek Fugui ’ nin ilginç öyküsü gerek anlatım diliyle oldukça sürükleyici bir hikâye Yaşamak .
84