Laurasia’da yaygınlaştığı bilinen Ginkgo
cinsleri günümüze yaklaştıkça yok olmuş,
hayatta kalan tek tür olan Ginkgo biloba
ise bugünkü Çin sınırları içinde kısıtlı bir
alanda varlığını sürdürmeyi başarmıştır.
Günümüzde Türkiye dahil Avrupa’nın
büyük kısmında ve Amerika Birleşik
Devletleri’nde kültür bitkisi olarak, çeşitli
insan müdahaleleriyle yetiştirilebilen
Ginkgo biloba’nın Çin’in doğusunda yer
alan Zhejiang eyaletinde yabani olarak
yetişmeye devam ettiği tespit edilmiştir.
İŞİN SIRRI BAĞIŞIKLIK
Ginkgo biloba’yı ilginç kılan bir diğer
özellik ise uzun ömrüdür. Bitkinin
bağışıklık sistemi evrimsel süreçte o
denli güçlenmiştir ki hastalıklara ve
haşerata karşı inanılmaz derecede
dirençlidir. Ana köküne ek olarak gerekli
durumlarda toprak yüzeyinde ek
kökler oluşturma yeteneği de Ginkgo
biloba’nın yaşam süresinin 2.500 yıla
kadar uzamasını sağlar. Fosiller ve
canlı akrabaları arasındaki evrimsel
bağlantılar incelenirken fosillerin hücre
yapısına ilişkin bilgiler elde edilemediği
için Ginkgo biloba’nın hastalıklara ve
olumsuz çevre koşullarına nasıl adapte
olduğu kesin olarak bilinemiyor. Ancak
ortaya çıkan sonuç yalnızca bu bitki için
değil, tüm canlılar için bağışık sisteminin
önemini gözler önüne seriyor.
Ortalama uzunluğu 20-35 metre olan
Ginkgo biloba’ların 50 metreye kadar
uzadığı gözlemlenmiştir. Yaprak döken
bir bitki olma özelliği taşıyan ağacın
büyümesi son derece yavaştır. Uzun
yılların ardından ortaya çıkan, gövdedeki
hücre yenilenmesini olumlu yönde
etkileyen ve bağışıklığını güçlendiren
yüzey köklerinin gelişmesi yüzlerce yıl
sürer.
Ginkgo biloba’nın dayanıklılığına ilişkin
çok şaşırtıcı bir bilgi II. Dünya Savaşı’nın
sonunda elde edilmiştir. Hiroşima kentine
atılan atom bombasından yaklaşık
bir kilometre uzaklıkta bulunan dört
Ginkgo biloba ağacı yanmasına rağmen
hayatta kalmıştır. İnsanlar üzerinde
nesillere yayılan etkiler bırakmış atom
bombasından bile zarar görmeyen
bu bitki, canlılığa ilişkin araştırmaları
derinleştirmiştir.
Çin tıbbında binlerce yıldır kullanılan
Ginkgo biloba meyvesi son dönemde
modern tıbbın gündemine girmiştir. Bazı
kanser türleri başta olmak üzere çeşitli
hastalıkların tedavisinde kullanılmak
üzere Ginkgo biloba meyvesinin etken
maddesinin çeşitli bileşenlerle birlikte ilaç
yapımında kullanılması üzerine çalışmalar
yürütülmektedir. Ağacın yapraklarından
çay yapmak Çin’de oldukça yaygındır.
Ancak çeşitli yan etkileri bulunan Ginkgo
biloba ürünlerini tüketmeden önce
hekimlere danışmak gerektiği, onların
önerileri doğrultusunda davranmanın
yaşamsal önem taşıdığı unutulmamalıdır.
Yapraklarının zarif şekli ve
sonbahar rengi nedeniyle Gingko
biloba şehir planlamacıları
tarafından çok sevilir. Bunun
nedeni biraz da hava koşullarına,
haşerelere ve hava kirliliğine
karşı olağanüstü bir dirence
sahip olmasıdır. Ancak ilginç bir
bilgi verelim; şehir planlamacıları
peyzaj için sadece erkek Ginkgo
ağaçlarını kullanır. Çünkü dişi
ağaçlar oldukça kötü kokulu bir
tohum (veya meyva) üretir.
52