TED Meşale Dergisi 30.Sayı | Page 20

Türkiye’de koleksiyonculukla başlayan müzeciliğin ilk izlerine 13. yüzyılda Selçuklular döneminde rastlanmıştır. Bir kurum olarak ilk müzenin açılması ise Avrupa’da ilk müzelerin açılmasından yaklaşık 150 yıl sonraya denk gelir. Osman Hamdi Bey’in kişisel çabalarıyla başlayan müzecilik, Cumhuriyet döneminde Atatürk’ün ileri görüşlü politikalarıyla çağdaş bir seviyeye taşınmıştır. Atatürk’ün 1925 yılındaki talimatıyla Cumhuriyet döneminde inşa edilen ilk müze binası Ankara Etnografya Müzesi’dir. Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından tasarlanan bina 1930 yılında Cumhuriyet döneminin müze olarak tasarlanan ilk yapısı, ilk devlet müzesi olarak halka açılmıştır. Bugün Türkiye müzeleri, tarihin ilk çağlarından Hititlere, Frigler’den Urartular’a, Likyalılar’dan Selçuklu ve Osmanlı’ya pek çok uygarlığın eserleriyle doludur. Etnografya Müzesi Etnografya Müzesi mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu anılarında; inşaat devam ederken Atatürk’ün kendilerini ziyaret ettiğini, O’na Türk kahvesi ikram ettiklerini, Ata’nın, ön cephedeki kapıdan karlar altında görülen Ankara Ovası’nın bembeyaz manzarasına bakarak bugün Atatürk Orman Çiftliği’nin bulunduğu yerdeki bataklığın ağaçlandırarak güzel bir çiftlik haline getirilmesini emrettiğini söyler. SANAL TURLAR VE YENİ NESİL MÜZECİLİK Şahane bir sanat eserini kendi gözlerinizle görme deneyimini yaşamak daha keyifli olsa da, dünyadaki her müzeyi bu şekilde deneyimlemeye bir ömür yetmeyecektir. Neyse ki dijital çağ, insanları gerçek hayatta asla ziyaret edemeyecekleri yerlere taşıyabiliyor. Sanal turlar müzelerin bulunduğu şehre gitme imkanı olmayanlar için güzel fırsatlar sunuyor. Böylece müzenin içindeki mevcut sergileri sanki oradaymışçasına üç boyutlu olarak gezebiliyorsunuz. Sınırsız bilgi sunan sanal müzeler öğrenmenin de sınırsız olduğunu vurguluyor. Sanal müzelerde sergilenen eserler, kültürlerarası iletişime yeni bir boyut kazandırıyor. Aslında son 10 yıldır dünyanın önde gelen müzeleri, örneğin Louvre ve Metropolitan koleksiyonlarını dijital ortama taşımıştı ve internet üzerinden sanal turlar düzenliyordu. Türkiye’den de birkaç öncü müze ziyaretçilerini sanal ortamda gezdiriyordu. Ancak sanal müzelerin popülerleşmesi, koronavirüs salgını nedeniyle evlere kapandığımız son birkaç ayda gerçekleşti. Dijital altyapısını tamamlayan pek çok müze koleksiyonlarını online gezme imkanı sağladı. Ülkemizde koronavirüs nedeniyle müze binalarının ziyaretçilere kapalı olduğu dönemde Kültür Bakanlığına bağlı sanal müzelerini bir milyondan fazla kez ziyaret etti. Biz de hiçbir üyelik ve ödeme gerekmeksizin, New York’tan Barselona’ya ev konforunda gezebileceğiniz dünyaca ünlü sanat adreslerini sizin için bir araya getirdik. 19