TED Meşale Dergisi 29. Sayı | Page 78

KİTAP RAFLARINDAN ÇOCUK/GENÇLİK KİTAPLARI 3-8 yaş Tarihi Kırıntılar Barış Bıçakçı İletişim Yayınları, 194 sayfa Barış Bıçakçı’nın son kitabı Tarihi Kırıntılar, her zamanki Barış Bıçakçı kitaplarından biraz farklı bulunabilir. Bu kitap, bir kaybın arayışında. Meral’in anlamlandırılamayan gidişi ya da kayboluşunun ardından sürekli onu arayan bir ailenin hikâyesi bu. Hikâyeyi ailenin oğlu Can anlatıyor. Meral’in sebepsiz ortadan kayboluşu gizemden ziyade hüzün dolu. Aile Meral’i şiirlerde, öykülerde, şehirlerde, insanların hikayelerinde arıyor. Her yazıda her mekânda her şehirde sanki Meral var. Kitap boyunca şiirlerden, cümlelerden, insanlardan savrulanlarla bir arayış söz konusu. Beklenti ve umut hiç bitmiyor. Kitap bölüm bölüm ilerliyor ve her bölüm birbirinden bağımsız kurgulansa da temelde aynı şeyi arıyor: Meral’i... Bölümlerde farklı şahıslarla temaslar söz konusu. Bu temaslar okuyana farklı bakış açıları kazandıracak nitelikte. Okurken kimi paragrafların üzerinden tekrar tekrar geçecek, kimi cümlelerde durup kalacak ve uzun uzun o cümleyi düşüneceksiniz. Hüzünlü, anlamlı ve gizemli bir öykü. 76 Son Şeyler Ülkesinde Paul Auster Çeviri: Seçkin Selvi Can Yayınları, 187 sayfa Bu kitap bir distopya. Hiçbir şeyin kalmadığı, her şeyin yok olduğu ve geri gelmediği bir yer. Bu yerde her türlü üretim, yaratım yok olmuş durumda. Her yer sokaktan bulduklarını yiyen, çöpten bulduklarını satarak geçinmeye gayret eden insanlarla dolu. Burada yaşayanlar, dokundukları ve baktıkları her şeyin son olduğunu bilerek yaşıyor, yaşamaya çalışıyor. Ölmek, bir kurtuluş gibi. Paul Auster’in 1990’lı yıllarda yazdığı bu romandan çok da uzak değiliz aslında. Sadece buradaki her şey çok daha ürkütücü. Kitap temel bir fikir üzerine kurulmuş: “Her şeyin sonuna geldiğimizde, elimizdeki dünyamızdaki her şey tükendiğinde bize kalan ne olacak?” Kitap, konusu ve gerçekçi anlatımıyla insanı buhrana sokan, karamsar ve umutsuz bir kitap. Gerçekçiliğini, ayrıntıları mantıklı kurgulamasıyla pekiştirmiş vaziyette. Okurken kitapta anlatılanlara katlanması epey zor olacak olsa da balyoz etkisi yaratacağı muhakkak. Kimlik Milan Kundera Çeviri: Aykut Devran Can Yayınları, 209 sayfa Kimlik, orta yaşlarına gelmiş Chantal ile ondan dört yaş küçük sevgilisi Jean-Marc’ın ilişkilerini sorgulamalarını konu alıyor. Söz konusu, bir ilişkinin sorgulanması olunca beraberinde yaşanmışlıkların, yıpranmışlıkların, tutkunun, hayatın ve elbette aşkın sorgulanması da başlıyor. Karakterlerden Chantal, tutkulu ve güçlü bir kadın. Jean-Marc ise serseri ruhlu ve duygusal. Kitap, bu ikilinin şehir dışında bir buluşma öncesini anlatarak başlıyor. Sonrasında çiftin ilişkilerindeki geçmişe götürüyor. Geçmişteki arkadaşlıkları, ikili ve aile ilişkileri anlatılıyor. Karakterleri tanıdıktan sonra kitap sizi tıpkı karakterlerin zıtlıkları gibi çelişkilere sokuyor ve içine çekiyor. Sorguladıkça hem karmaşıklaşan hem ferahlayan bir hikâye. Okurken tamamen karakterlere kendinizi kaptırabileceğiniz, bazen merak edip bazen hüzünleneceğiniz, güzel cümlelerle dolu, hayatın içinden bir karmaşa ve yabancılaşma öyküsü. Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan? Sara Şahinkanat Yapı Kredi Yayınları, 28 sayfa 2009’da Yılın En İyi Resimli Öykü Kitabı ödülünü alan Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan, klasik masallardan olan Kırmızı Başlıklı Kız’ı farklı bir bakış açısıyla ele alır. Yavru kurt ormanda dolaşmak ister fakat annesi tek başına ormana gitmesi konusunda endişelidir. Annesi, yavrusunun tehlikelere karşı ne kadar kendini koruyabileceğini öğrenmek istediği için yavrusuna sorular sorar. Yavrusunun verdiği akıl dolu cevaplar, annesinin derin bir iç çekmesini sağlar. Anne ve yavrunun diyalogları kafiyelidir. Masalın bu şekilde ilerlemesi okumayı keyifli kıldığı gibi, tekerlemevari havası çocukların cümleleri tekrarlamasına da olanak tanır. Kitap, “diğer taraftan bakabilmek, karşı tarafın bakış açısıyla da görebilmek” mesajını, eğlenceli cümlelerle ve güzel resimlerle alt metne çok iyi işlemiştir. 5 + yaş 6 + yaş Uçan Sınıf Frederick Alman edebiyatında çocuklar ve yetişkinler için öyküler yazan Erich Kästner’in Uçan Sınıf’ı, ilk olarak 1933’te yayımlandı. Hikâye bir yatılı okulda geçiyor. Yılbaşına az bir zaman kala çocuklar bir oyun hazırlamak ister ve Uçan Sınıf adında bir oyun kurgularlar. Fakat birden oyunları yarım kalır. Çünkü başka okulun öğrencileri hem kurguladıkları oyundan bir arkadaşlarını hem de alıştırmalarını alır götürür. Bunun üzerine iki grup arasında bir rekabet başlar. Leo Lionni bu kitabı 1967 yılında yazdı. Kullandığı dil ve anlattığı öyküye bakıldığında ise çok yakın zamandaki bir şeyden bahsediyor hissine kapılıyor insan. Yazarın modernliği ve anlattığı öykünün evrenselliği burada öne çıkan noktalardan biri. Erich Kästner Çeviri: Şebnem Sunar Can Çocuk Yayınları, 176 sayfa Arkadaşlık ilişkileri ve dayanışma üzerine kurulu, mizahi ve eğlenceli yanı yüksek bir kitap… Kurgunun eğlenceli ve zekice işlenmiş olması kitabın bir solukta okunmasını sağlıyor. Biraz Hababam Sınıfı’nı okuduğumuzdaki hislere de göz kırpıyor. Arkadaşlık gücünün, arkadaşlık bağlarının zorlukların üstesinden gelmede nasıl bir rol oynadığını gösteren “beraberliğin” gücünü ve keyfini yaşatan bir hikâye. Leo Lionni Çeviri: Kemal Atakay Elma Yayınevi, 40 sayfa Bu kitapta Ağustos Böceği ve Karınca’ya bir gönderme vardır diyebiliriz. Kahramanımız minik fare Frederick, ailesi gibi bütün yaz, kış için erzak ve yiyecek toplamak yerine güneşin tadını çıkarır. Ailesi erzak toplarken o, güzel doğada bol bol güneş ışığı, yaz renkleri ve hafızasında kelimeler biriktirir. Bütün bir yazı bu şekilde geçirirken ailesi onun neden böyle yaptığını anlayamaz. Kış gelir ve farelerin topladıkları yiyecekler biter. Bu sefer sıra Frederick’in topladıklarına gelir. Frederick, etrafındakilere yazın güneşin altında kurduğu hayalleri, öyküleri anlattırır. Diğer farelerin düş kurarak ısınmasını, tatlı hayallere dalmasını sağlar. 77