TED Meşale Dergisi 29. Sayı | Page 12

bilgisi sayesinde Millî Mücadele’nin doğal önderi olur. Ancak o, başarının tek kişiye bağlı olmayacağına inanır, özellikle milletin tamamını ilgilendiren böyle bir konuda ortak iradenin karar mekanizmasında etkin olmasına önem verir. İstanbul Hükümeti’nin işgali kabullenen tavrı karşısında Kurtuluş Savaşı’nın bu şehirden yönetilemeyeceği kesinleşince Ankara’da yeni bir meclis kurulması için çalışmalara başlayan Mustafa Kemal, yol arkadaşlarıyla birlikte 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi’nin ilk oturumunu gerçekleştirir. Vatanı düşman işgalinden kurtaran ve millete bağımsızlığını kazandıran Millî Mücadele’yi yönetmesinden dolayı “Gazi Meclis” olarak da anılan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk oturumu büyük bir coşkuya sahne olur. Hacı Bayram Camii’nde kılınan cuma namazının ardından Ulus’ta toplanan milletvekilleri ile izleyiciler dualar eşliğinde Meclis’e girer. Bir bölümü işgal güçlerinden kaçmayı başaran Son Osmanlı Mebuslar Meclisi üyelerinden oluşan 115 milletvekilinin katıldığı oturumun başkanlığını en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Milletvekili Şerif Bey üstlenir. Ertesi gün yapılan toplantıda Ankara Milletvekili Mustafa Kemal oybirliğiyle, ona ilerleyen dönemde “Gazi” unvanını, mareşal rütbesini ve Atatürk soyadını verecek Meclis’in başkanlığına seçilir. Atatürk, ulusal egemenlik bilincinin çocuk yaşta kazanılacak bir erdem olduğu düşüncesiyle 1929 yılında TBMM’nin açılış günü 23 Nisan’ı çocuk bayramı ilan eder. 10 Daha sonra Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adını alan 23 Nisan, 1979’dan itibaren dünya çocuklarının katılımıyla kutlanır. Meclis Binalarımız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk oturumunu gerçekleştirdiği Ulus’taki binanın yapımına 1915 yılında dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle başlanır. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kulüp binası olmak üzere Mimar Salim Bey tarafından tasarlanan yapının inşasını Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşecek Mimar Hasip Bey denetler. “Ankara taşı” adıyla da anılan pembe-mor andezit kullanılarak neoklasik Türk mimari zevkiyle iki katlı inşa edilen binanın henüz çatısı kapatılmadan I. Dünya Savaşı sona erer. Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin ardından binanın Büyük Millet Meclisi’ne dönüştürülmesi kararlaştırılır. 23 Nisan 1920 - 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılan bina daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak hizmet verir. 1952 yılında Maarif Vekaleti’ne (Millî Eğitim Bakanlığı) devredilen yapının müzeye dönüştürülme çalışmaları 1957 yılında başlar. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra 23 Nisan 1961 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi adıyla ziyarete açılır. Müze, 1981 yılında Atatürk’ün doğumunun 100. yılını kutlamaları kapsamında restore edilerek 23 Nisan 1981 tarihinde Kurtuluş Savaşı Müzesi adıyla yeniden hizmete girer. II. TBMM binası, Birinci Meclis’le aynı cadde üzerinde bulunur. Önemli mimarlarımızdan Vedat Tek tarafından tasarlanan yapının inşaatına Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi olarak başlanır. Ancak I. Meclis’in parlamento çalışmaları için yeterli olmaması nedeniyle 1924 yılının başlarında Meclis’in buraya taşınması kararlaştırılır ve bu binada ilk toplantı 18 Ekim 1924’te gerçekleştirilir. Bugün kullanılan TBMM binası 6 Ocak 1961 tarihinde hizmete açılır. Binanın projesi 1937’de düzenlenen bir yarışmayla kabul edilmiş, eser 1938 yılında Atatürk’ten onay almıştır. Ancak ülkenin o günkü ekonomik koşullarında inşaat oldukça uzun sürmüştür. Binanın mimarı, aralarında Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Kara Harp Okulu, Yargıtay gibi genç başkent Ankara’nın önemli yapılarına da imza atan Prof. Dr. Clemens Holzmeister’dir. 1926’da büyük bir tadilattan geçirilen II. Türkiye Büyük Millet Meclisi bahçesine kubbeli bir cam sera eklenir. “Kubbeli Sera” olarak adlandırılan ve günümüzde mevcut olmayan bu donatının hemen arkasına 1929 yılında “Mebus Kulübü” olarak da bilinen sosyal tesis inşa edilir. Kubbeli Sera 1930’ların sonunda yıkılmış, 1950’lerde onun yerine ana binayla bağlantısı bulunan bir ek bina yapılmıştır. İkinci Meclis Genel Kurul Salonu’nun iç tasarımında ahşap işçiliği dikkat çeker. Yakın tarihimizin dönüm noktaları sayılacak Türk Medeni Kanunu’nun kabulü (17 Şubat 1926), Türk Ceza Kanunu’nun kabulü (1 Mart 1926), laiklik ilkesinin Anayasa’ya eklenmesi (10 Nisan 1928), kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanunun kabulü (5 Aralık 1934), Hatay’ın anavatana katılması (7 Temmuz 1939) gibi birçok gelişme bu çatı altında gerçekleşir. 27 Mayıs 1960 askerî darbesinden sonra kapatılan bina çeşitli devlet kurumlarına tahsis edildikten sonra 31 Ekim 1981’de Cumhuriyet Müzesi’ne dönüştürülür. TBMM binası estetik ve ihtişamı öne çıkaran bir tasarıma sahiptir. Özellikle yan yana sıralanmış beş kapının yer aldığı giriş bölümü bu bakımdan dikkat çekicidir. İki yanında yükselen hasır desenli sütunlarla diğerlerinden ayrılan ve tam ortada yer alan bronz kapı “Şeref Girişi” olarak adlandırılır. Binanın bu girişi yalnızca cumhurbaşkanı ve meclis başkanı tarafından kullanılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin en çok bilinen alanı Toplantı Salonları Bölümü adıyla anılan, Genel Kurul Salonu ile grup toplantı salonlarını içeren bölümdür. Ortada Genel Kurul Salonu yer alır. Bugünkü oturma düzenine 1998 yılında kavuşan salondaki 16 avize Clemens Holzmeister tarafından tasarlanmıştır. Tarihte kurulmuş 16 bağımsız Türk devletini sembolize eden avizeler Bohemya kristalinden imal edilmiştir. 11