KİTAP RAFLARINDAN
ÇOCUK/GENÇLİK
KİTAPLARI
3-8 yaş
Tarihi Kırıntılar
Barış Bıçakçı
İletişim Yayınları,
194 sayfa
Barış Bıçakçı’nın son kitabı Tarihi
Kırıntılar, her zamanki Barış Bıçakçı
kitaplarından biraz farklı bulunabilir.
Bu kitap, bir kaybın arayışında.
Meral’in anlamlandırılamayan gidişi
ya da kayboluşunun ardından
sürekli onu arayan bir ailenin
hikâyesi bu. Hikâyeyi ailenin oğlu
Can anlatıyor. Meral’in sebepsiz
ortadan kayboluşu gizemden
ziyade hüzün dolu. Aile Meral’i
şiirlerde, öykülerde, şehirlerde,
insanların hikayelerinde arıyor. Her
yazıda her mekânda her şehirde
sanki Meral var. Kitap boyunca
şiirlerden, cümlelerden, insanlardan
savrulanlarla bir arayış söz konusu.
Beklenti ve umut hiç bitmiyor. Kitap
bölüm bölüm ilerliyor ve her bölüm
birbirinden bağımsız kurgulansa da
temelde aynı şeyi arıyor: Meral’i...
Bölümlerde farklı şahıslarla temaslar
söz konusu. Bu temaslar okuyana
farklı bakış açıları kazandıracak
nitelikte. Okurken kimi paragrafların
üzerinden tekrar tekrar geçecek,
kimi cümlelerde durup kalacak
ve uzun uzun o cümleyi
düşüneceksiniz. Hüzünlü, anlamlı ve
gizemli bir öykü.
76
Son Şeyler Ülkesinde
Paul Auster
Çeviri: Seçkin Selvi
Can Yayınları,
187 sayfa
Bu kitap bir distopya. Hiçbir şeyin
kalmadığı, her şeyin yok olduğu
ve geri gelmediği bir yer. Bu
yerde her türlü üretim, yaratım
yok olmuş durumda. Her yer
sokaktan bulduklarını yiyen, çöpten
bulduklarını satarak geçinmeye
gayret eden insanlarla dolu.
Burada yaşayanlar, dokundukları ve
baktıkları her şeyin son olduğunu
bilerek yaşıyor, yaşamaya çalışıyor.
Ölmek, bir kurtuluş gibi.
Paul Auster’in 1990’lı yıllarda
yazdığı bu romandan çok da uzak
değiliz aslında. Sadece buradaki her
şey çok daha ürkütücü. Kitap temel
bir fikir üzerine kurulmuş: “Her şeyin
sonuna geldiğimizde, elimizdeki
dünyamızdaki her şey tükendiğinde
bize kalan ne olacak?”
Kitap, konusu ve gerçekçi
anlatımıyla insanı buhrana sokan,
karamsar ve umutsuz bir kitap.
Gerçekçiliğini, ayrıntıları mantıklı
kurgulamasıyla pekiştirmiş
vaziyette. Okurken kitapta
anlatılanlara katlanması epey
zor olacak olsa da balyoz etkisi
yaratacağı muhakkak.
Kimlik
Milan Kundera
Çeviri: Aykut Devran
Can Yayınları,
209 sayfa
Kimlik, orta yaşlarına gelmiş
Chantal ile ondan dört yaş küçük
sevgilisi Jean-Marc’ın ilişkilerini
sorgulamalarını konu alıyor. Söz
konusu, bir ilişkinin sorgulanması
olunca beraberinde yaşanmışlıkların,
yıpranmışlıkların, tutkunun, hayatın
ve elbette aşkın sorgulanması da
başlıyor.
Karakterlerden Chantal, tutkulu ve
güçlü bir kadın. Jean-Marc ise serseri
ruhlu ve duygusal. Kitap, bu ikilinin
şehir dışında bir buluşma öncesini
anlatarak başlıyor. Sonrasında çiftin
ilişkilerindeki geçmişe götürüyor.
Geçmişteki arkadaşlıkları, ikili ve
aile ilişkileri anlatılıyor. Karakterleri
tanıdıktan sonra kitap sizi tıpkı
karakterlerin zıtlıkları gibi çelişkilere
sokuyor ve içine çekiyor. Sorguladıkça
hem karmaşıklaşan hem ferahlayan
bir hikâye.
Okurken tamamen karakterlere
kendinizi kaptırabileceğiniz, bazen
merak edip bazen hüzünleneceğiniz,
güzel cümlelerle dolu, hayatın içinden
bir karmaşa ve yabancılaşma öyküsü.
Kim Korkar Kırmızı
Başlıklı Kız’dan?
Sara Şahinkanat
Yapı Kredi Yayınları,
28 sayfa
2009’da Yılın En İyi Resimli Öykü
Kitabı ödülünü alan Kim Korkar
Kırmızı Başlıklı Kız’dan, klasik
masallardan olan Kırmızı Başlıklı
Kız’ı farklı bir bakış açısıyla ele alır.
Yavru kurt ormanda dolaşmak
ister fakat annesi tek başına
ormana gitmesi konusunda
endişelidir. Annesi, yavrusunun
tehlikelere karşı ne kadar kendini
koruyabileceğini öğrenmek
istediği için yavrusuna sorular
sorar. Yavrusunun verdiği akıl
dolu cevaplar, annesinin derin
bir iç çekmesini sağlar. Anne ve
yavrunun diyalogları kafiyelidir.
Masalın bu şekilde ilerlemesi
okumayı keyifli kıldığı gibi,
tekerlemevari havası çocukların
cümleleri tekrarlamasına da olanak
tanır.
Kitap, “diğer taraftan bakabilmek,
karşı tarafın bakış açısıyla da
görebilmek” mesajını, eğlenceli
cümlelerle ve güzel resimlerle alt
metne çok iyi işlemiştir.
5 + yaş
6 + yaş
Uçan Sınıf Frederick
Alman edebiyatında çocuklar
ve yetişkinler için öyküler yazan
Erich Kästner’in Uçan Sınıf’ı, ilk
olarak 1933’te yayımlandı. Hikâye
bir yatılı okulda geçiyor. Yılbaşına
az bir zaman kala çocuklar bir
oyun hazırlamak ister ve Uçan
Sınıf adında bir oyun kurgularlar.
Fakat birden oyunları yarım kalır.
Çünkü başka okulun öğrencileri
hem kurguladıkları oyundan bir
arkadaşlarını hem de alıştırmalarını
alır götürür. Bunun üzerine iki grup
arasında bir rekabet başlar. Leo Lionni bu kitabı 1967 yılında
yazdı. Kullandığı dil ve anlattığı
öyküye bakıldığında ise çok yakın
zamandaki bir şeyden bahsediyor
hissine kapılıyor insan. Yazarın
modernliği ve anlattığı öykünün
evrenselliği burada öne çıkan
noktalardan biri.
Erich Kästner
Çeviri: Şebnem Sunar
Can Çocuk Yayınları,
176 sayfa
Arkadaşlık ilişkileri ve dayanışma
üzerine kurulu, mizahi ve eğlenceli
yanı yüksek bir kitap… Kurgunun
eğlenceli ve zekice işlenmiş olması
kitabın bir solukta okunmasını
sağlıyor. Biraz Hababam Sınıfı’nı
okuduğumuzdaki hislere de göz
kırpıyor.
Arkadaşlık gücünün, arkadaşlık
bağlarının zorlukların üstesinden
gelmede nasıl bir rol oynadığını
gösteren “beraberliğin” gücünü ve
keyfini yaşatan bir hikâye.
Leo Lionni
Çeviri: Kemal Atakay
Elma Yayınevi,
40 sayfa
Bu kitapta Ağustos Böceği ve
Karınca’ya bir gönderme vardır
diyebiliriz. Kahramanımız minik fare
Frederick, ailesi gibi bütün yaz,
kış için erzak ve yiyecek toplamak
yerine güneşin tadını çıkarır. Ailesi
erzak toplarken o, güzel doğada
bol bol güneş ışığı, yaz renkleri
ve hafızasında kelimeler biriktirir.
Bütün bir yazı bu şekilde geçirirken
ailesi onun neden böyle yaptığını
anlayamaz. Kış gelir ve farelerin
topladıkları yiyecekler biter. Bu
sefer sıra Frederick’in topladıklarına
gelir. Frederick, etrafındakilere yazın
güneşin altında kurduğu hayalleri,
öyküleri anlattırır. Diğer farelerin düş
kurarak ısınmasını, tatlı hayallere
dalmasını sağlar.
77