DOSYA KONUSU
Günümüz İşlerİnİ gelecekte neler
beklİyor?
Teknolojik gelişmelerle birlikte bazı işlerin
geçerliliğini kaybetmesi veya iş tanımının
değişmesi yeni bir olgu olmamasına
karşın, yapay zekâ, robotik ve dijital
teknolojilerdeki hızlı gelişmelerle
ortaya çıkan “akıllı otomasyon” kavramı
gelecekte insan işgücünü nelerin
beklediğiyle ilgili ciddi kaygılara neden
olmaktadır. Geçmişte, iş hayatına giren
makineler yalnızca kas gücünün yerini
alıyordu ve kullanımı yine insanlara
bağlıydı. Oysa günümüzde ortaya çıkan
akıllı teknolojiler beyin gücünün yerini
almaya ve bazı görevleri insan işgücüne
ihtiyaç duymadan yerine getirmeye
başlamıştır.
Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM, gelecekte işlerin yapısında
ve gerektirdiği becerilerde gerçekleşmesi öngörülen değişimlerin ele alındığı
“İşlerin Geleceği ve Geleceğin İşleri” başlıklı bir çalışma hazırladı. Çeşitli ulusal
ve uluslararası raporlardan elde edilen veriler ve politika önerilerinin bir araya
getirildiği çalışmada, mevcut işlerin dijital dönüşümden nasıl etkileneceğine ilişkin
tahminler, gelecekte öne çıkacak işlere ve becerilere dair öngörüler ile geleceğin
nitelikli işgücünü yaratabilmek için eğitimde nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair
öneriler yer alıyor.
Dördüncü sanayi devrimi, Endüstri 4.0, Sanayi 4.0 gibi farklı isimlerle anılan
içinde bulunduğumuz bu dönemde, teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler yaşamın
her alanında olduğu gibi, iş hayatında ve meslekler ile mesleklerin gerektirdiği
becerilerde de önemli değişimlere sebep olmaktadır. Bu nedenle, ülkelerin
gelecekte ihtiyaç duyacağı nitelikli işgücüne nasıl sahip olacağına ilişkin detaylı bir
yol haritası çıkarması gerekmektedir. Bu noktadan hareketle TEDMEM’in “İşlerin
Geleceği ve Geleceğin İşleri” başlıklı bir çalışmasında öne çıkan bazı bulguları ve
yorumları derledik.
18
OECD tarafından yayımlanan
“Otomasyon, Beceri Kullanımı ve
Eğitim” başlıklı raporda otomasyon
riski %70’ten fazla olan işler “yüksek
risk grubu” olarak tanımlanmış ve bu
işlerin gerektirdiği görevlerin çoğunun
yakın gelecekte makineler tarafından
yapılabileceği belirtilmiştir. Otomasyon
riski %50 ve %70 arasında olan işler ise
“önemli değişiklik riski grubu” olarak
tanımlanmıştır. Önemli değişikliğe
uğraması öngörülen işlerin gerektirdiği
görevlerin bir kısmının otomasyona
uygun olduğu, bu tip görevler iş
tanımından silinirken makineleşmeye
uygun olmayan görevlerin öne çıkacağı
ve yeni görevlerin iş tanımına gireceği
ifade edilmiştir. Buna göre, OECD
ortalamasında işlerin %14’ü yüksek risk
grubunda, %31,6’sı ise önemli değişiklik
riski grubundadır. Türkiye’de ise yüksek
risk grubunda olan işlerin oranı %16,4,
önemli değişiklik riski grubunda olan
işlerin oranı %43,1’dir.
PwC’nin tahminlerine göre, kısa vadede
algoritmalarla daha hızlı ve etkili analizler
yapılabileceği için otomasyondan en çok
finansal hizmetler ve benzeri sektörler
etkilenecektir. Daha uzun vadede
ise sürücüsüz araçların gelişmesiyle
birlikte en büyük etki ulaşım sektöründe
yaşanacaktır. Sosyal becerilerin ve
insan dokunuşunun çok önemli olduğu
sağlık hizmetleri gibi sektörlerde ise
gelecekte yapay zekâ ve robotlar
önemli bir role sahip olacak, ancak
insanların işini yapmak yerine insanlarla
birlikte çalışacak ve bu gibi sektörlere
otomasyonun etkisi daha az olacaktır.
Sosyal becerilerin ağırlıklı olarak
kullanıldığı eğitim sektörü için de benzer
bir durum öngörülmektedir.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından
yayımlanan “İşlerin Geleceği Raporu
2018” kapsamında yapılan hesaplamalara
göre, beş yıl içinde, dünya çapında 75
milyon işin makinelere devredilmesi,
bununla birlikte 133 milyon yeni işin
ortaya çıkması beklenmektedir. İşlerin
%48’inin ise teknolojik gelişmelerden
etkilenmeyeceği, sabit kalacağı
öngörülmektedir.
Gelecekte belirli görevlerin otomasyonla
birlikte makinelere devredilecek olması
tüm işleri belirli ölçülerde etkileyecektir,
ancak çalışanların bu süreçten ve
değişimlerden nasıl etkileneceği
bireylerin sahip olduğu becerilere bağlı
olacaktır.
19