TED Meşale Dergisi 27. Sayı | Page 46

Orijinali gümüş kil tablet üzerine kazınmış ve günümüze ulaşmamış antlaşma metninin bir kopyası bugün New York’taki BM binasında bir diğeri de Karnak’taki Amon Tapınağı duvarlarında bulunmaktadır. III. Hattuşili ve barışın kraliçesi Puduhepa’nın mühürlerinden söz eden Mısırca nüshada şunlar yazmaktadır: “Hatti Ülkesinin Kraliçesi, Kizzuwatna Ülkesi’nin kızı, Arinna’nın (Güneş Tanrıçası’nın) ülkesinin hanım efendisi, Tanrıça’nın hizmetçisi Puduhepa’nın mühürü”. Kadeş’ten yıllar sonra, belki de dönemin barış politikasının bir gerekliliği olarak Puduhepa’nın kızı Mahornefrure’nin II. Ramses ile evlenmesinin ardından Hitit-Mısır ilişkisi daha da ilerlemiştir. Kraliçenin barışa katkısı sadece kendi ülkesi ile sınırlı kalmamıştır; Ugarit kralı II. Niqmadu ile Ramses’in barış antlaşması imzalamasında bile etkisi olmuştur. 44 Puduhepa’nın barışa yaptığı katkıların haricinde tarihte neden seçkin bir yer edindiği sorusunun yanıtı şüphesiz bir kadın olarak başarabildiklerinde aranmalıdır. Kendinden önceki Hitit kraliçelerinin kullandıkları Tavananna unvanını belki de bilinçli olarak kullanmak istemeyen Puduhepa’nın Hurri kültür ve geleneklerini Hattuşa’ya taşıyarak kadın meselesine bakışı en azından kendi dönemi içinde değiştirdiği; yüksek teoloji bilgisi sayesinde iki toplumun tanrılarını birleştirdiği bir gerçektir. Hurri din ve kültürüyle ilgili tabletlerin kopyalanmasıyla Hattuşa’da özel bir “Kizzuwatna kütüphanesi” kurulması yine onun çabalarının bir sonucudur. Tüm Hitit kraliçeleri içindeki tek “papaz” kızı olan Puduhepa rahibe kökenli olmakla her fırsatta övünmüştür. Belki de bu nedenle ülkenin dini meselelerinde hep ön saflarda yer almıştır. Başrahibe unvanıyla yüzlerce dini törenin yöneticiliğini yapmıştır. Dini görevlerin dışında, adli işleri de aktif bir şekilde yönetmiştir. Kâh mahkeme heyetinin başında kâh dini törenlerin yönetiminde karşımıza çıkan kraliçenin adına arazi bağış belgelerinde bile rastlanmaktadır. En verimli çağlarını barışa hizmet ederek geçiren; siyasi, sosyal ve dini meselelerde söz sahibi olan Puduhepa, kocası öldükten sonra üvey oğlu IV. Tuthaliya döneminde de “Ana Kraliçe” sıfatıyla ülke yönetiminde rol oynamaya devam etmiştir. Sadece III. Hattuşili döneminde değil bu yeni hükümdarlık devrinde de düzenlenmiş hemen hemen her evrağın altında Puduhepa’nın mührünün bulunması, kraliçenin diplomatik gücünün boyutlarını kanıtlaması bakımından önemlidir. Kraliçenin diplomasi ve barış alanlarındaki etkisini anlamamızı sağlayan tarihsel materyallerin büyük çoğunluğu Hattuşa Devlet Arşivi’ne ait resmi ve adli belgeler, zabıtlar, bizzat kendisine ait diplomatik mektuplardır. Kralla neredeyse eşit haklara sahip olan Puduhepa, II. Ramses ve Nefertari başta olmak üzere çağın birçok büyük kral ve kraliçesi ile bağımsız olarak mektuplaşmıştır. Elbette Hitit metinlerinde diğer kraliçelerden ve onların icraatlarından da bahsedilmiştir ancak politik hayata bu denli katılım gösteren, uluslararası platformda iz bırakan ve yönetimde söz sahibi diplomat bir kraliçeye daha rastlanmamaktadır. Kadın hakları, kadın erkek eşitliği; kadının sosyal, siyasi ve kültürel alanlardaki yeri gibi konuların hala tartışılmaya devam edildiği modern çağda, barış ve eşitlik sembolü haline gelen bir kadın karakterin 3000 yıl önce bu topraklar üzerinde yaşamış olması son derece heyecan verici. Şüphesiz tüm dünyanın her geçen gün hakkında biraz daha fazla bilgi sahibi olduğu Puduhepa’yı asırlar öncesinden günümüze taşıyan şey sahip olduğu mevki değil, bunlarla neler yapabildiğidir. Taban tabana zıt görüşlerin mevcudiyetine rağmen Anadolulu kraliçe üzerindeki ortak kanı, çağdaşları arasında yetkin ve etkin bir kadın figürü olarak öne çıktığı, güçlü karakteri, politik kimliği ve zekâsı sayesinde egemen erkek dünyada adından söz ettirmeyi başardığıdır. Elbette Puduhepa’yı erk sahibi bir kadın yapan etmenler içinde, yapısında anaerkil özellikler barındıran Hurri toplumunda yetişmiş olması ve bu toplumsal pratiğe dayanan tecrübenin verdiği güçle kendi zihnine sınırlar çizmemiş olması çok önemlidir. Farklı araştırmacılardan farklı sesler yükselse de birçokları onu antik dünyanın ünlü kadınları arasına çoktan yerleştirmiştir. Kaç yaşında evlendiği, ne kadar yaşadığı, nerede öldüğü kesin olarak bilinmeyen Puduhepa’yı sadece bilim insanları değil Anadolu’daki hemşerileri de konuşmaya devam etmekte. Onunla ilgili gerçekler ve mitler zaman zaman birbirine karışıyor. Ama Puduhepa’ya atfedilen özellikler; hatta yarattığı etkinin boyutları, arkeolojik bulgulara eklenen efsanevi yakıştırmalar nedeniyle bulanıklaşmış olsa da mevzu bahis Antik Çağ’da barış ve kadın-erkek eşitliği olunca onun adını anmak bir mecburiyet haline geliyor. 45