TED Meşale Dergisi 26. Sayı | Page 80

Misket ise hâlâ ağacın tepesinde , kavgadan kimin döneceğini beklemektedir . Daldan dala seker , kavganın yapıldığı yerden gelen kalabalıkta kimlerin olduğu , kimin sağ çıktığını seçmeye çalışır . Ne kadar baksa da sevdiği Osman Efe ’ yi göremez , ama Kır Ağa ’ yı görür . Olanlardan haberi olmayan genç kız , sevdiğinin öldüğünü düşünür , üzüntüden bir anda gözlerinin kararmasıyla tepe taklak yere düşerek oracıkta hayata gözlerini yumar . Haberi Misket ’ e vermek için oraya gidenler durumu görür , Osman Efe ise haberi alınca kahrolur .
Ailesine düşkün olan Zeynep , bu duruma çok üzülür ve yüreğinde büyüyen özlemle kahrolur . Yaşadığı köyün yakınındaki yüksekçe bir tepeye çıkar ve ailesinin yaşadığı köye doğru bakarak kendi yaktığı türküyü usul usul mırıldanır . Yine de sıla hasretini dindiremez .
Olay dilden dile dolaşır , türkü olur . Böyle acıklı bir olaydan çıkan bu türkü zamanla hızlı bir ritimle çalıp söylenmeye başlar ve oyun havası haline gelir .

Yüksek

Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar

Tekirdağ ’ ın Malkara yöresine ait bu türkü de acıklı bir hikâyeye sahip . Kesin bir kaynağı olmamasına rağmen halk arasında yaygınca anlatılanlara göre belirsiz bir geçmişte , Malkara ’ nın köylerinden birinde Zeynep adında bir genç kız varmış . Henüz on altı yaşındayken katıldığı bir düğünde , komşu köylerden birinde yaşayan bir genç Zeynep ’ i görüp çok beğenmiş . Ali adlı gencin ailesi , düğünden hemen sonra Zeynep ’ in ailesine görücü göndermiş . Zeynep ’ in ailesi razı gelince kısa sürede düğün yapılmış ve Ali ile Zeynep evlenmiş .
Zeynep ’ in gelin gittiği köyle ailesinin yaşadığı köy arasında dönemin şartlarında üç gün üç gecelik mesafe olması yüzünden , genç kız , anne babasını ve kardeşlerini tam yedi sene göremez .
Ali ’ nin de yıllar içinde Zeynep ’ e olan ilgisinin azalması bu durumu görmezden gelmesine , genç kadının sıla hasretine yüz çevirmesine sebep olur . Hatta bununla da yetinmeyen Ali , eşine kötü davranır ve ona eziyet eder . Sonunda çektiği çileye ve özleme dayanamayan genç kız hasta olur ve yataklara düşer .
Zeynep ’ in hastalığı günden güne artar , gelin olarak geldiği köyde yaşayanlar da duruma üzülür ve Ali ’ ye kızın ailesini çağırmasını söylerler . Başka çare kalmadığını fark eden Ali , eşinin ailesine haber yollar . Fakat yollar uzun ve engebelidir , altı gün altı gece sonra ancak varırlar . Kızlarını yatak döşek hasta gören ailesi , Zeynep ’ in kendi yaktığı türküyü de bilinçsizce mırıldandığını fark ederler . Aileyle birlikte eve gelen köyün kadınları da duygulanıp gözyaşlarına engel olamaz . Annesi de üzüntüden düşer bayılır .
Zeynep ailesiyle hasret giderir , ancak iş işten geçmiştir . Geçirdiği hastalık geri dönülmez bir haldedir ve genç kız hayata daha fazla tutunamaz . Genç kızın ardından herkes gözyaşı döker ve türküsü bugünlere kadar gelir .
39