TED Meşale Dergisi 26. Sayı | Page 18

kültür - sanat
İletişim araçlarının hayatımızın her noktasına girerek bizleri çok daha hızlı bir şekilde yaşamaya sevkettiği gerçeği bir kenarda dursun , vaktizamanında şimdinin birkaç ayda tamamlanan sürecini yıllara yayarak yaşayan insanlar mevcuttu . Hayâl kırıklığı , heyecan , aşk , mutluluk ve şimdi adlandıramadığımız sayısız duygu ve düşünce mektuplarda , eserlerde yer buldu kendine .
Nâzım Hikmet ’ in Piraye ile yaşadığı aşk belki de Türk edebiyatının en bilindik ilişkilerinden biridir . Tam adıyla Hatice Piraye , o dönemlerde Fransa ’ da olan eşinden umudunu kesmiş ve iki çocuğunu da yanına alarak Kadıköy ’ e , annesinin yanına geçmiştir . Piraye , Nâzım Hikmet ’ in kız kardeşi Samiye ile arkadaştır ve ikili bu şekilde tanışır 1930 yılının İstanbul ’ unda . Bir yanda siyasi kimliğiyle öne çıkan Nâzım Hikmet ve çocuklu dul kadını gelin olarak istemeyen annesi Celile Hanım , diğer yandaysa iki çocuğuyla birlikte annesinin yanında yaşayan ve onun tarafından varlıklı bir adamla evlendirilmek istenen Piraye . Ancak bu olumsuz şartların Nâzım ’ ı durdurmadığını biliyoruz . Öyle ki kelimelerle oynayarak yarattığı dizelerdeki ustalığıyla Piraye ’ yi bir senede ikna etmeyi başarıyor .
Nâzım Hikmet ’ in Piraye için yazdığı ilk şiirin “ Mor Menekşe ” olduğu söylenir . Ama Anton Çehov ’ un “ Köpeğiyle Dolaşan Kadın ” öyküsünde dediği gibi , onlar için her şey yeni başlıyor . İkili 1932 yılında birlikte yaşamaya karar verdikten sonra güzel bir hayat sürmeye başlıyor , lâkin bu çok uzun sürmüyor . Önce “ Gece Gelen Telgraf ” kitabı toplatılıyor şairin , sonrasında da Nâzım Hikmet tutuklanıp idamla yargılanıyor , hapis cezasına çarptırılıyor .
8