İnsan, arkaik zamanlardan beri yaşamını ihtiyaç-
kültür bağlamında planlayarak şekillendirdi. Zamanı
da ihtiyaçları doğrultusunda dilimlere ayırdı. Doğayı
gözlemledi ve zamanın döngüsel olduğunu keşfetti.
Doğa ve coğrafya koşullarına odaklı bir zaman
algısı geliştirerek yaşadığı doğal ve kültürel ortama
özgü takvim ve meteoroloji pratikleri geliştirdi. Bu
pratiklere “halk takvimi” ve “halk meteorolojisi”
deniliyor. Türk kültürü ve daha pek çok medeniyette
sözlü kültür ortamında oluşan bu pratikler zamanla
yazılı kültüre de aktarıldı.
Peki, Anadolu halk takvimi nasıl oluştu? Mevsimler
ve iklim koşulları coğrafi çevre ile birlikte
değerlendirildiğinde, yetiştirilecek ürünlerin ekim
ve hasat zamanları ile avlanacak hayvanların geliş
ve göç zamanlarının halk takvimine yansıdığı ve
kaynağını oluşturduğu görülür. Ayrıca doğal afetler
ve gökyüzü olayları gibi doğal etkenler; ramazan,
namaz vakitleri, kandiller gibi dini etkenler; üretim ve
ekonomik etkenler ile savaşlar, göçler gibi sosyolojik
faktörler de halk takviminin oluşmasına katkı sağlar.
Meteoroloji ile ilgili olan gelişmeler halk takvimine
en çok yansıyan olaylardır. Kırsal kesimde hayatın
sürdürülmesi, mülkiyetin korunması, doğa koşullarına
karşı savunma mekanizmalarının geliştirilmesine
bağlıdır. Halk takvimleri bu yüzden hayati öngörü
ve planlama pratiklerinin sistematikleştirilmesidir.
Anadolu insanı, halk takvimini oluştururken yılı
“kasım” ve “hızır” (veya Hıdırellez) günleri olarak
ikiye bölmüştür. Düzenli olarak tekrarlanan doğa
olayları ile hayvanların ve bitkilerin döngüsel yaşam
biçimlerinden esinlenerek halk takvimi sistematik
hale getirilmiştir. Halk takvimindeki “kasım” ve
“hızır” günleri rüzgar, fırtına ve meltem türü hava
hareketleri; mevsim normallerinin altındaki ve
üzerindeki anlık hava değişimleri ile hayvanların göç
zamanları ve bitkilerin meyve verme, filizlenme ve
hasat zamanlarıyla ilişkilidir.
Kasım Günleri
Halk takvimi, Rumi takvimi temel alır. Kasım dönemi,
kasım ayının sekizinde başlar ve hıdrelleze kadar,
yani mayıs ayının altısına kadar sürer. Bu süre kış
mevsimidir. Şubat ayının 28 veya 29 gün sürmesine
göre 179 ya da 180 gün devam eder. Kış devresinin
ilk 135 günü, yani kasım-zemheri-hamsin aylarına
“sayılı” ya da “hesaplı” adları verilmektedir. Bu devre
kışın en şiddetli olduğu süredir ve insanlar tarafından
uygun tedbirler almak için hesaplanır. Bu günlerdeki
hava değişikliklerine Güneş’in burç değiştirmesinin
neden olduğuna inanılır. Kışı tamamlayan ve 21
Mart’ta başlayıp 6 Mayıs’a kadar devam eden 45
günlük bir devre daha vardır. Anadolu’da bu süreye
“dokuzun dokuzu”, “april beşi”, “leylek kışı”, “oğlak
kışı” gibi isimler verilir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan
kesim için bu takvim yaşamsal önem taşır.
41