TED Meşale Dergisi 23. sayı | Page 63

Fenikeliler , MÖ 10 . yy ’ da üfleme tekniğini bulur ve ardından bu teknik “ pipo ” adı verilen üfleme çubuğuyla geliştirilir . Üfleme çubuğu ve havayla şişirme yönteminin birleşmesi cam sanatının belki de en önemli dönüm noktası olur . Bu teknik aynı zamanda Artuklu , Selçuklu ve Osmanlı cam sanatının da temelini oluşturur .
Antik Çağ ’ da cam , üretimi emek gerektiren bir zanaat olmasından dolayı pahalı ve sahibine statüsel değerler yükleyen bir maddeydi . O zamanın cam ustalarının ürettikleri eserlerde kullandıkları teknik ve beceri , günümüz sanat tarihçilerini şaşırtacak kadar ileri düzeydeydi . Camlı pencereler ilk olarak bu dönemde , Pompei evlerinde kullanıldı . Yine bu dönemde özel olarak imal edilen cam kaplar , hekimler tarafından kas ağrılarına şifa amacıyla kullanılıyordu . Bu uygulama , günümüz Anadolu kültürüne “ bardak çekme ” tekniği olarak miras kalmıştır .
Osmanlı ’ da cam sanatı , Avrupa ’ daki Bohemya etkisine koşut bir dönemde büyük ilerleme kaydeder . Osmanlı ’ nın ilk cam atölyesi , cam yapımını ve sanatını Venedik ’ te öğrenen Mevlevi Dervişi Mehmed Dede tarafından III . Selim döneminde İstanbul Beykoz ’ da açılır . İlk cam fabrikası ise 1847 yılında Mustafa Nuri Paşa tarafından yine İstanbul ’ da kurulur .
Beykoz ’ daki atölyelerde üretildiğinden dolayı “ Beykoz işi ” olarak anılan Osmanlı camları , Osmanlı ve Avrupa kökenli ustalar tarafından el birliğiyle üretildi . Osmanlı ’ da cam üretimi ilk zamanlarda Avrupa cam sanatından oldukça etkilenir . Sonrasında mine ve çiçek motiflerinin yanı sıra yaldızın da kullanılıp özgün eserlerin ortaya çıkmasıyla Osmanlı ’ dan Avrupa ’ ya cam eserlerin ihracatı başladı . Bu eserler , “ alla Turchesca ” ve “ à la Turque ” diye adlandırılan tarzın doğmasına da öncülük etmiştir .
Günümüz cam işleme sanatında iki farklı alan vardır : camın şeklen işlenmesi veya camın üzerine boya ve desen işlenmesi . Cama şekil verebilmek büyülü bir dünyanın kapılarını aralamak gibidir . Erimiş haldeki cama özel araçlar aracılığıyla şekil verilen cam işleme sanatında , süs , dekorasyon ve kullanım amaçlı ürünler üretilir .
Orta Çağ İslam dünyasında Emevilerle başlayan ve Abbasilerle devam eden İslam cam sanatı , Memlûk ve Selçuklu dönemlerinde zirveye çıktı . Cam , Eyyubiler ve Fatımiler döneminde o kadar çok hayatın içindeydi ki “ sence ” adında camdan üretilmiş paralar basıldı . Avrupa ’ da ise cam sanatı 11 . yüzyılda Venedikliler sayesinde ivme kazandı . Venedik ’ te bulunan ve döneminin mimari başyapıtlarından biri sayılan San Marco Bazilikası ’ nın , yapımı 250 yıl süren ve tamamen İncil ’ de geçen olayları anlatan cam mozaiklerle kaplanması bu dönemin eseridir . Venedik ’ in etkisiyle tüm Avrupa ’ ya yayılan atölyeler , camı yaşamın ayrılmaz bir parçası haline getirdi . Atölyelerde odun yerine kömürün kullanılmaya başlanması , Bohemya cam sanatının yükselmesi , 19 . yüzyılda optik camın keşfi ve 20 . yüzyılın başında cam üretim makinesinin icadı sayesinde cam , uygarlığın en temel sanat ve endüstri maddelerinden biri haline gelmiştir .
“ Kalıplama tekniği ”, cam işleme sanatında kullanılan en eski tekniktir . Bu teknikte , önceden hazırlanmış bir kalıba dökülen eriyik cam , donduktan sonra kalıbından çıkarılır . Heykel ve seramik teknikleriyle benzerlikleri olan bu yöntemde elle şekillendirme yöntemi uygulanır . Yapılmak istenen modelin alçı kalıbı alındıktan sonra cam parçaları kalıba yerleştirilir ve yüksek ısıda fırınlanarak , camın , içinde bulunduğu kalıbın modelini alması sağlanır . Soğuduktan sonra içinde bulunduğu kalıp kırılıp eser çıkarılır ve parlatma işlemi uygulanır .
63