TED Meşale Dergisi 23. sayı | Page 57

Yapılan pek çok araştırma, üstün yetenekli çocukların olumsuz sosyal ortam, onlara uygun eğitim programlarının eksikliği, duygusal nedenler, arkadaş grubunun etkileri, teşhis edilememiş öğrenme güçlükleri, öğrencilerin kendilerine ait bir program oluşturamamaları gibi pek çok nedenden dolayı akademik başarıyı sağlamada zorluklar yaşadıklarını göstermektedir. Üstünlerde düşük başarı; yetenek ve başarı arasındaki farklılık ile tanımlanır ve başarı düşüklüğü olan üstün öğrencilerin tanımlanmasında, potansiyellerinin ve performanslarının arasındaki uyumsuzluk üzerinde durulur. Üstün yetenekli çocukların başarılı olmalarına engel teşkil eden çevresel ve sosyal ortamın çok iyi irdelenerek sebeplerin bulunması ve şartların iyileştirilmesinde çocuk, anne, baba, okul ve öğretmen işbirliği yapılarak sorunları çözümleyecek önlemlerin birlikte ele alınması son derece önemlidir.
Üstün yetenekli ve üstün zekâlı öğrencilerde, pek çok nedene bağlı olarak başarı düşüklüğü meydana gelebilir.
• Tek başına çalışırken verimli olamamak,
• Görevlere başlamakta ve tamamlamakta sorun yaşamak,
• Aile ve öğretmenlerin geri bildirimine ihtiyaç duymak,
• Akranlarıyla olumlu ilişki kuramamak,
• İlgi alanları dışında zihnini toplamakta zorlanabilmek vb. bunlardan bazılarıdır.
Üstün yetenekli bireylerin, her yaşta karşılaştığı sorunlar için uygun çözüm yolu seçebilecek çok yönlü üstün yeteneğe sahip olduklarını düşünmek hatalı olur. Onların da başarılı olması, mutlu bir yaşam içinde bulunmaları ve yeteneklerini geliştirmek için daha elverişli olanaklara sahip, teşvik edici, ödüllendirildikleri bir sosyal çevre içinde bulunmalarına bağlıdır.
Başarısızlığın tanı ve tedavisinde gecikmeler olabilmektedir. Bu gecikmenin sebeplerine baktığımızda okul aile işbirliği süreçlerindeki aksamalar etkilerden biri olabilmektedir. Fark edilmeyen çocuk, tepkili davranışlar geliştirebilir. Çocuğun katılımının olmaması, çabalamaması ya da uygunsuz davranışları nedeniyle ebeveynler ve öğretmenler, üstün zekâlı veya üstün yetenekli bir çocuğun endişesini göz ardı edebilmektedir. Bu durum çocuğu kaybetmeye yönelik bir döngünün başlangıcı olabilmektedir.
Başarı düşüklüğünün en çok gözlendiği yer okuldur. Öğretimin düzenlenmesi ve öğretmenin kişiliği, öğrencinin sınıf içindeki başarısını etkileyen iki ana faktördür. Ancak, öğrencinin okula karşı tutumları da vardır. Başarı düşüklüğü olan öğrenciler, okula karşı daha olumsuz tutum içinde olur.
Öğretmeni ve ailesi tarafından anlaşıldığını hisseden çocuk, öğrenme sorunlarında olumlu yönde yol kat eder. Okul başarısı ve okula uyumu önemli oranda artar.
Üstün yeteneklilerde, okullardaki başarı düşüklüğünün ortaya çıkışını temelde dört nedene bağlamak mümkündür.
57