TED Meşale Dergisi 22. Sayı | Page 66

EĞİTİM SPOR DÜNYASI

ESTETİK ve DİNAMİK BİR SPOR :

Binicilik

Kısa tanım olarak “ ata binme becerisi ” anlamına gelen biniciliği , tanımının sınırları içine sığdırmaya çalışmak bu spora dar bir pencereden bakmak olacaktır . Bir hayvanla takım çalışması içinde yapılan ve mutlak bir uyum içeren binicilik için , diğer spor dallarına göre daha duygusal ve doğa sevgisini daha net biçimde temsil eden bir spor desek yanılmış olmayız .
Binicilik , “ yeryüzünün en soylu varlıklarından biri ” olarak addedilen at ile bireyin birbirlerini tanıyarak , etkileyerek ve nihayetinde tamamlayarak oluşturduğu uyumla , kendilerini izleyenlere en estetik biçimde sundukları bir sanat olarak tarif edilebilir . Diğer yandan hayvan sevgisinin bu denli hissedildiği binicilik sporu , bir yaşam felsefesini de temsil etmektedir .
Biniciliğin ilk izlerine MÖ 900 ’ lü yıllarda , tarihteki ilk Türk topluluklarından biri olarak bilinen Chou ( Çu ) sülalesinin hâkimiyeti döneminde rastlanmaktadır . Bu da binicilik tarihinin çok eski zamanlara kadar uzandığının göstergelerinden biridir .
Orta Asya ’ da göçebe olarak yaşayan Türkler , hayat tarzlarının da etkisiyle ilk kez atı ehlileştiren kavim olmuş , binicilik kültürü Orta Asya ’ dan başlayarak tüm dünyaya yayılmıştır . Bu yüzden Türklerde çöğen ve cirit atma gibi at ile yapılan sporlar hayli çeşitli ve yaygındır .
Takvim yaprakları çevrildiğinde Türklerin yerleşik yaşama geçtikleri ve bununla birlikte , biniciliğin gündelik hayattaki önemini yitirdiği görülür . Osmanlı döneminde askeri amaçlarla sınırlı kalan binicilik , 1913 ’ te Sipahi Ocağı ’ nın kurulmasıyla yeniden önem kazanır . Özellikle Cumhuriyet Dönemi ’ nden itibaren binicilik , ülke savunmasında sadece temsili olarak yer bulmuş , günümüze yaklaştıkça sivillerin de ilgi gösterdiği bir spor haline gelmiştir .
34