EĞİTİM SPOR DÜNYASI
ESTETİK ve DİNAMİK BİR SPOR:
Binicilik
Kısa tanım olarak“ ata binme becerisi” anlamına gelen biniciliği, tanımının sınırları içine sığdırmaya çalışmak bu spora dar bir pencereden bakmak olacaktır. Bir hayvanla takım çalışması içinde yapılan ve mutlak bir uyum içeren binicilik için, diğer spor dallarına göre daha duygusal ve doğa sevgisini daha net biçimde temsil eden bir spor desek yanılmış olmayız.
Binicilik,“ yeryüzünün en soylu varlıklarından biri” olarak addedilen at ile bireyin birbirlerini tanıyarak, etkileyerek ve nihayetinde tamamlayarak oluşturduğu uyumla, kendilerini izleyenlere en estetik biçimde sundukları bir sanat olarak tarif edilebilir. Diğer yandan hayvan sevgisinin bu denli hissedildiği binicilik sporu, bir yaşam felsefesini de temsil etmektedir.
Biniciliğin ilk izlerine MÖ 900’ lü yıllarda, tarihteki ilk Türk topluluklarından biri olarak bilinen Chou( Çu) sülalesinin hâkimiyeti döneminde rastlanmaktadır. Bu da binicilik tarihinin çok eski zamanlara kadar uzandığının göstergelerinden biridir.
Orta Asya’ da göçebe olarak yaşayan Türkler, hayat tarzlarının da etkisiyle ilk kez atı ehlileştiren kavim olmuş, binicilik kültürü Orta Asya’ dan başlayarak tüm dünyaya yayılmıştır. Bu yüzden Türklerde çöğen ve cirit atma gibi at ile yapılan sporlar hayli çeşitli ve yaygındır.
Takvim yaprakları çevrildiğinde Türklerin yerleşik yaşama geçtikleri ve bununla birlikte, biniciliğin gündelik hayattaki önemini yitirdiği görülür. Osmanlı döneminde askeri amaçlarla sınırlı kalan binicilik, 1913’ te Sipahi Ocağı’ nın kurulmasıyla yeniden önem kazanır. Özellikle Cumhuriyet Dönemi’ nden itibaren binicilik, ülke savunmasında sadece temsili olarak yer bulmuş, günümüze yaklaştıkça sivillerin de ilgi gösterdiği bir spor haline gelmiştir.
34