TED Meşale Dergisi 22. Sayı | Page 34

SPOR EĞİTİM DÜNYASI ESTETİK ve DİNAMİK BİR SPOR: Binicilik Kısa tanım olarak “ata binme becerisi” anlamına gelen biniciliği, tanımının sınırları içine sığdırmaya çalışmak bu spora dar bir pencereden bakmak olacaktır. Bir hayvanla takım çalışması içinde yapılan ve mutlak bir uyum içeren binicilik için, diğer spor dallarına göre daha duygusal ve doğa sevgisini daha net biçimde temsil eden bir spor desek yanılmış olmayız. Binicilik, “yeryüzünün en soylu varlıklarından biri” olarak addedilen at ile bireyin birbirlerini tanıyarak, etkileyerek ve nihayetinde tamamlayarak oluşturduğu uyumla, kendilerini izleyenlere en estetik biçimde sundukları bir sanat olarak tarif edilebilir. Diğer yandan hayvan sevgisinin bu denli hissedildiği binicilik sporu, bir yaşam felsefesini de temsil etmektedir. Biniciliğin ilk izlerine MÖ 900’lü yıllarda, tarihteki ilk Türk topluluklarından biri olarak bilinen Chou (Çu) sülalesinin hâkimiyeti döneminde rastlanmaktadır. Bu da binicilik tarihinin çok eski zamanlara kadar uzandığının göstergelerinden biridir. 34 Peki, binicilik sporu nedir? Uluslararası Binicilik Federasyonu (FEI) tarafından resmi olarak kabul edilen yedi branşta, ata binme esnasında yapılması gereken çeşitli ödevleri yerine getirme başarısı veya becerisidir. Bu branşlar; At terbiyesi (dresaj), engel atlama, üç günlük yarışma, atlı dayanıklılık, atlı araba, atlı jimnastik, reining (kovboy binişi) şeklinde sıralanabilir. Binicilikte sadece dresaj, engelli atlama ve üç günlük yarışma branşları modern olimpiyatların başlangıcından bu yana kabul edilmiş ve halen olimpiyatlarda uygulanmaya devam etmektedir. At terbiyesi (dresaj) biniciliğin esasını teşkil eder. Atın yürüyüşü ve hareketlerindeki ahenk, yumuşaklık, sevk ve idaredeki kolaylık, atın doğru vaziyetini muhafaza etmesiyle kendisini gösterir. Orta Asya’da göçebe olarak yaşayan Türkler, hayat tarzlarının da etkisiyle ilk kez atı ehlileştiren kavim olmuş, binicilik kültürü Orta Asya’dan başlayarak tüm dünyaya yayılmıştır. Bu yüzden Türklerde çöğen ve cirit atma gibi at ile yapılan sporlar hayli çeşitli ve yaygındır. Binicilikteki branşlar arasında en popüler olanı ise engel atlamadır. Parkurda belli mesafelerle hazırlanan engeller üzerinde, farklı kategorilere göre at ve biniciler denenir. Yarışmaların amacı, bir atın engele karşı olan dikkati ile binicisinin atını sevk ve idaresindeki hünerini ortaya çıkarmaktır. Takvim yaprakları çevrildiğinde Türklerin yerleşik yaşama geçtikleri ve bununla birlikte, biniciliğin gündelik hayattaki önemini yitirdiği görülür. Osmanlı döneminde askeri amaçlarla sınırlı kalan binicilik, 1913’te Sipahi Ocağı’nın kurulmasıyla yeniden önem kazanır. Özellikle Cumhuriyet Dönemi’nden itibaren binicilik, ülke savunmasında sadece temsili olarak yer bulmuş, günümüze yaklaştıkça sivillerin de ilgi gösterdiği bir spor haline gelmiştir. Üç günlük yarışma, tarihte ilk kez süvari atlarını test etmek amacıyla uygulanmıştır. Uzun mesafe kat etmeye, arazideki doğal engelleri atlamaya ve manevraları tam manasıyla yapmalarına ihtiyaç duyulan atlar, ilk kez bu yarışmalarda hünerlerini göstermiştir. İlki Avrupa’da 1902 yılında yapılmış bu yarışlar halen devam etmektedir. 35