TED Meşale Dergisi 22. Sayı | Page 24

RÖPORTAJ Okuyucularımızın sizi daha yakından tanımaları için kendinizden biraz bahseder misiniz? İzmir’de doğup büyüdüm. Yazmaya ilkokulda başladım. Yazdıklarım bir şeylere benzemeye lisede başladı. Bilgi Üniversitesi’nde Sinema okuduğum yıllar adam akıllı yazıyordum. Hala da yazarım. Müzikteki başarınızın yanı sıra resim ve şiire karşı ilginiz olduğunu biliyoruz. CAN BONOMO Sanatın tüm dallarında başarıyla ve heyecanla çalışan Can Bonomo ile hayat üzerine konuştuk, ünlü sanatçı hakkında hiç bilinmeyenlerin 24 cevaplarını aldık. Şiirle uzun yıllardır ilgileniyorum. İnsan elinde bu kadar uzun süre kalem tutunca bir noktada çizmeye de başlıyor. Üniversitede grafik tasarım dersleri alarak çizimlerimi geliştirdim. Albüm ve kitap kapaklarından başka bir şeyler de çizebileceğime kanaat getirince ilk resim sergim “Anachronismus”u açtım. Bunun dışında senaryolarla ilgileniyorum. Sakladığım sürpriz bir yeteneğim yok. Kendimi ifade edebildiğimi düşündüğüm çalışmalarla yoluma devam ediyorum. Şiir kitabı fikri nasıl ortaya çıktı? “Delirmek Belirmektir”den sonra “Şu Sevdalar Tevatürü” isimli ikinci kitabım da Bibliyon etiketiyle çıktı. Şiirle, annem sayesinde küçük yaşta tanıştım. Okuduktan sonra sürekli okumak ve sürekli yazmak istedim. Şimdilerde Ot Dergi, Peyniraltı Edebiyatı ve Underground Poetix gibi dergilerde yazıyorum. Kitabın girişinde “Hayatımın en önemli derslerini şiirden aldım” diyorsunuz. Şiirin size öğrettiği hayat dersleri neler oldu? Kitaplarımı okuyunca bazı insanlar anlayabiliyor. Her şiirin bir anlatısı, bir önermesi, bir fikri var. Şairlerin düşünme biçimlerini mısralarından anlayabiliyorsunuz. Yeteri kadar okursanız onlar gibi düşünmeye bile başlayabilirsiniz. Şarkılarınızın adları hep klasikten uzak ya da alıştığımızdan farklı. Bunun nedeni nedir? (“Derda”, “Basması Pembe”, “Min El-Aşk”, “Min-El Garaib” gibi) Bazı şarkılarım alışıla gelmiş hikâyeler anlatmıyor. O yüzden isimleri de farklı. “Ah min el aşk” paralel bir evrende yaşanan ayrılıkları anlatıyor. “Havva bulur moralini giyside, Adem çalışır gece takside.” sözleriyle başlayan bir hikâye, adının da kendisi gibi başka olmasını isteyebiliyor. Aslında istemsizce gerçekleşiyor bu. 25