EĞİTİM DÜNYASI
BİLGİSAYAR BAŞINDA
GEÇİRİLEN ZAMAN:
DOST MU DÜŞMAN MI?
“Okuldan gelir gelmez bilgisayar karşısına oturuyor.”
“Oyuna çok fazla zaman ayırıyor.”
“Hafta sonu evden çıkarıp bir yere götürmek hiç mümkün değil.”
“Hastalanmasından endişe ediyorum.”
Teknolojinin insan hayatında etkinleşmesiyle birlikte
aileler arasındaki sohbetler de teknolojiye ayak uydurdu.
Artık hemen hemen her anne babanın dilinden yukarıdaki
serzenişler eksik olmuyor. Aileler iyi eğitimli, topluma
faydalı bireyler yetiştirme arzusuyla ellerinden geldiği
ölçüde çaba gösterirken, çocuklarının sınırları olmayan,
kontrolsüz sanal bir dünyada istemedikleri bireylere
dönüşmelerinden endişe ediyor. Donanımlı bireyler
yetiştirme arzusu içinde olan anne ve babaların bu
anlamda yaşadıkları endişe, irdelenmesi ve baş edilmesi
gereken ciddi bir mesele.
Çocuklar özellikle bilgisayar oyunları aracılığıyla
henüz büyüme evresinde; ölme-öldürme,
öfke ve şiddet gibi olumsuz duygularla
yanlış gelişim sürecine kayabiliyor. Anne
babanın telkinlerine rağmen bilgisayar
ortamında aldığı hazzı gerçek dünyada
bulamayan çocuk, sıkılıyor ve hemen
kendini mutlu hissettiği sanal
dünyaya koşuyor. Bu ve benzeri
tepkiler çocuklarda; sosyal
yalnızlık, hayal ile gerçeği
ayırt edememe, mekanik
yaşam tarzını benimseme,
32
birlik duygusunu yitirme gibi normal olmayan davranışlar,
sosyolojik ve psikolojik sorunlara davetiye çıkartıyor. Bu
da şüphesiz karar alma mekanizmasını tümden etkiliyor.
Günümüzde sıklıkla başvurulan, çocukları tablet ya da
akıllı telefonla oyalama yönteminin de çocuğun sosyal ve
duygusal gelişimine büyük hasar verebildiği uzmanlarca
ifade ediliyor.
Peki, bilgisayar ve internetin çocuklar üzerindeki saymakla
bitmeyen olumsuz etkilerinin karşısında hiç mi olumlu
etkisi yok? Klişe bir söz olsa da teknolojinin doğru kullanımı
bu kaygıyı yersiz kılıyor.
Aileleri en çok kaygılandıran bilgisayar oyunlarını ele
alacak olursak bu oyunlar aslında korkulacak bir mecra
değil. Tekrar vurgulamak gerekir ki kontrolü elden
bırakmadığımız takdirde. Net bir şey var ki, uzmanlar
bilgisayar oyunlarının çocukların yeni şeyler öğrenmesine
fırsat yarattığı konusunda hem fikir. Bilgisayar oyunlarına
ayrılan zaman, eğitimlerini ve aile bireyleriyle ilişkiler gibi
sosyal davranışlarını bozmayacak şekilde ayarlandığında
çocuklarımızın gelişim sürecine katkı sağlıyor. Üstelik oyun
ortamındaki binlerce uyaran sayesinde edindiği yetenekleri,
diğer sosyal ortamlardaki becerilerinde kullanması çocuğun
bireysel gelişimine de katkı sağlıyor.
Oyunların çocuklara sağladığı diğer bir gelişim unsuru
sosyal ağ yani arkadaş çevresi. Günümüzde oyunlarda
çocuklar, dünyanın bir ucundaki başka bir çocukla aynı
oyun içinde buluşabiliyor, onunla arkadaşlık bağı kurup
sosyal ilişkilerini güçlendirebiliyor. Bu da çocuklarımızın
mahalle sınırlarını evrensel boyuta taşıyor, onları dünyayı
tanıyan çocuklara dönüştürüyor.
Aileleri endişelendiren konsol oyunlarının bir diğer getirisi
de zihinsel yeteneklerin gelişmesine sağladığı katkı.
Özellikle problem çözme, parçaları birleştirme ve hafıza
oyunu türleri çocukların zihinsel gelişimini güçlendiriyor.
Gelişen dünyada dev şirketler, çalışanlarının sayısal
ve sözel zekâ düzeyinden çok yaratıcılık seviyesiyle
ilgileniyor. Bugün dünyanın en büyük şirketlerinden
Google çalışanlarının, mesai saati içinde çeşitli oyunlarla
yaratıcılıklarını tetiklediklerini hatırlarsak, oyunların
sanıldığı gibi korkutucu olmadığını görürüz.
Bilgisayar ve internet, eğitim amacıyla kullanıldığında
öncelikle ders içeriğinin anlaşılmasını kolaylaştırıyor. Aile
bireylerinin de yard ımıyla internet ortamında yapılan
araştırmalar, çocuğun bir konuda hem farklı bilgiler
edinmesine yardımcı oluyor hem de araştırdığı konuya
disiplinler arası düzeyde hâkim olmasını sağlıyor. Bu
sayede çocuğunuzun resim yapma becerisi, şekilleri
tanıma ve anlama seviyesi, basit yabancı kelimeleri
öğrenme yetisi, matematik işlemleri kavrama kabiliyeti
gelişiyor.
Olumlu yönden ele aldığımızda internet
ortamının gelişim süreci açısından sağladığı en
büyük katkı, bireyin keşfetmeyi ve yeni şeyler
öğrenme isteğini arttırması olacaktır. Annesinden,
babasından veya öğretmeninden edindiği bilginin
dışında internet ortamında merak ettiği her soruyu
çekinmeden sorabileceğini ve bir şekilde yanıt
bulabileceğini bilmesi, bireyin bu keşfetme hazzının
peşinden gitmesine neden olmaktadır.
İnternet ve bilgisayar ortamının çağımızın en etkili aracı
olan iletişim gücünü geliştirdiği de pek açık. İster yazma
ister konuşma olsun iletişim kanallarını kullanma yolunda
ilerleyen birey, edindiği bu beceriyle hedeflediği sonuca
ulaşma yetisine kavuşur.
İnternet ve bilgisayar ikilisinin faydaları da bu sayfalara
sığdırılamayacak kadar fazla. Yapılan araştırmalardan
çıkan sonuçlara bağlı olarak açıklamalarda bulunan
uzmanların da belirttiği gibi; önemli olan, ailelerin
çocuklarıyla verimli ve nitelikli vakit geçirmeleri,
çocuklarının hayatıyla daha yakından ilgilenmeleri.
33