TED Meşale Dergisi 21. sayı | Page 21

KÜLTÜR - SANAT PORTRE ÇOK YÖNLÜ BİR ÖĞRETMEN B E H Ç E T N E C AT İ G İ L 1 0 0 YAŞ I N DA ! Eğitim, modern çağın üzerinde belki de en fazla durulan kavramı. Okullarda öğrencilere kazandırılacak bilgi ve becerilerin neler olması gerektiği, bunun hangi yöntemle yapılacağı, eğitim kurumlarının fiziksel şartları gibi konular, özellikle teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediği günümüzde sıkça gündeme gelir. Klasik dönemde Batı’da kilise ve manastırlarda, İslam dünyasında medrese ve dergahlarda sürdürülen eğitim, toplumun çoğunluğunu hedeflemiyordu. Sözü geçen yapılara küçük yaşta kabul edilen öğrenciler belli alanlarda uzmanlaşıyor, daha sonra aynı kurumda öğretici konumuna geçiyorlardı. Devlet yönetimi ve askerlik gibi konularda eğitim veren kurumlar ise bugün olduğu gibi farklı programlar uyguluyor, gerekli yerlere eleman yetiştiriyordu. Fransız Devrimi’nin etkisi ve bilimlerdeki ayrımların gündeme gelmesinin ardından halkın tamamını kapsayacak bir eğitim anlayışı doğdu. Türkiye’de de Tanzimat döneminde yaygınlaşan, Cumhuriyet’le birlikte tam anlamıyla kurumsallaşan bu anlayış bütün öğrencileri eşit saymasıyla öne çıktı. Günümüzde ekonomik refahı yüksek devletler, her düzeyde eğitimci için özel yetiştirme yöntemleri üzerinde duruyor. Bir öğretmenin, doktordan, mühendisten, avukattan farklı bir tarzda yetişmesi gerektiği, uzmanların üzerinde anlaştığı bir nokta. Çünkü öğretmenin, zihnindeki bilgileri bir otomat gibi karşısındaki öğrencilere tekrarlamaktan farklı işlevleri var. Kaldı ki çağımızda etkileşimli elektronik cihazlar bilgi aktarımı konusunda hayli yol aldı. Pedagoji kuramları, öğrencinin kişiliğinin oluşumunda öğretmene büyük rol yüklüyor. Kuşakları yetiştiren öğretmenlerin toplumun mutluluğunda ciddi bir payı bulunuyor. 21