Tarih içinde çocukların belli bir eğilimi gözetilerek
üretilmiş oyuncakların evrimi de ilgi çekici bir konudur.
Bunun güzel örneklerinden biri “tahta at” ile “akülü
araba” arasındaki benzerlikte görülebilir. Milattan önce
1500’lü yıllarda Eski Yunan ve Çin gibi birbirine uzak
iki coğrafyada karşımıza çıkan tahta at, çocukların,
dönemin ulaşım araçlarının taklidiyle oynama isteğiyle
ortaya çıkmış gibi duruyor.
Yüzyıllar içinde yaylı ve tekerlekli modelleri imal edilen
tahta atlar günümüze yaklaştıkça araba formuna
dönmeye başlar. Nihayet 1980’lerle birlikte akü ile
çalışan mini arabalar icat edilir.
Sanayi Devrimi’nden sonra oyuncak üretimi de bir
zanaat olmaktan çıkıp bir sanayi kolu haline gelmiştir.
20. yüzyılın ikinci yarısından sonra oyuncak sektörü
büyük bir patlama yaşamış, özellikle plastikten üretilen
oyuncakların üretiminde çok ciddi artışlar görülmüştür.
Günümüzde uzmanlar, plastik oyuncaklar konusunda
velileri dikkatli olmaya çağırsa da, bu oyuncakların
kiminin fiyatı, kiminin albenisi aileleri plastik
oyuncaklara yöneltiyor.
Oyuncaklar, çocuklarda zeka ve motor becerilerin
gelişimine katkıda bulunurken, tablet ekranında
sürekli değişen görüntülerin algı bozukluklarına yol
açtığı düşünülüyor. Yapılan araştırmalar oyuncaklarla
oynamak yerine dokunmatik ekrandan oyun ihtiyacını
tatmin eden çocukların, ilerleyen yaşlarına rağmen
temel el becerilerini kazanamadığını gösteriyor.
Çocuklarımızın oyunu hissetmeleri, sosyalleşmeleri ve
bu ortamlarda başarıyı tatmaları için; yoyo, bilye veya
kurşun asker gibi tarihte varlığını ispat etmiş oyun
figürleriyle oynamaları şart.
TARİH 6