TED Meşale Dergisi 20. Sayı | Page 58

KİTAP RAFLARINDAN bilgi dağarcığı Uzun Irmak Boyunca Yüz Gün Türklerin Tarihi 2015 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazanan Uzun Irmak Boyunca, Hande Gündüz’ün ikinci kitabı. Yazarın ilk kitabında işaretlerini gösterdiği özgün dünyalar kurarak katmanlı bir anlatımla okuyucuyu yolculuklara çıkarma fikri bu kitabın da belirleyici özelliklerinden. Gündüz, çağımızda insanın fark etmeden içine düştüğü bunalımları ortaya koyuyor. Çıkış yolu diye belirlenen haritaların çoğu zaman insanı daha derin bir açmaza sürüklediğinin altını çizerken; çözümün, rol yapmadan kendimizle yüzleşebilmekten geçtiğini belirtiyor. Öykülerin dili ve kurgusu, çoğu yerde birer öykü kahramanı gibi konumlandırılmış. Bazen bir bulmacayı çözer gibi okunuyor öyküler. Bazen de tozlu bir ayna karşısında, temizlendiğinde ne göstereceğini bildiğimiz halde aynadaki görüntüyü merak ettirecek biçimde. İsviçreli oyun yazarı Lukas Barfus’un ilk romanı Yüz Gün, 1994 yılında Ruanda’da yaklaşık bir milyon insanın ölümüyle sonuçlanan soykırım günlerine götürüyor okuyucuyu. Afrika’da, son iki yüzyılda sömürgeci devletlerin elinde adeta oyuncak haline gelmiş Ruanda’da yaşayan iki halkın, Tutsiler ve Hutuların birbirlerine besledikleri kin, sömürge politikalarıyla iyice körüklenmiş, kimi devletlerin para ve silah yardımında bulunduğu Hutular, yüz gün içinde komşuları Tutsileri acımasızca öldürmüştü. Roman, soykırım sırasında bölgede uluslararası bir yardım kuruluşunda görevli İsviçreli bir uzmanın gözünden bu vahşeti aktarıyor. Barfus, hammaddelerini elde etmek için yakından ilgilendikleri Ruanda’da yaşanan bu trajediyi durdurmak için kılını kıpırdatmayan batılı devletlere ve ırkçılığa eleştirel bir dille eğiliyor. Dünya çapındaki akademik çalışmaları kadar televizyon ekranlarındaki tatlı-sert üslubuyla geniş kitlelerin tarihi sevmesinde büyük payı olan Prof. Dr. İlber Ortaylı yeni kitabı “Orta Asya’nın Bozkırlarından Avrupa’nın Kapılarına Türklerin Tarihi” ile ufuk açmaya devam ediyor. “Koca bir kavmin binlerce kilometreyi üç asır içinde geçtiğini düşünün… Bu, dünyayı değiştirmez de ne yapar? İşte Türkler dünyayı böyle değiştirdi. Bu sebeple, bizim hayalî bir tarih ve kahramanlar üretmeye değil, yalnızca doğruyu öğrenmeye ihtiyacımız var” diyen Ortaylı, Türklerin kökenini, tarih sahnesindeki yerini ve Türklerle ilişkiye giren ulusların bu ilişkideki durumlarını gözler önüne seriyor. Tarihi yalnızca kronolojik bir olaylar dizisi olarak görmeyen kitap, yıllar boyu başvuru kaynağı olacak nitelikte. Hande Gündüz Alakarga Yayınları, 112 sayfa Lukas Barfus Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer Metis Yayınları, 165 sayfa İlber Ortaylı Timaş Yayınları, 320 sayfa