KİTAP RAFLARINDAN
bilgi dağarcığı
Uzun Irmak Boyunca
Yüz Gün
Türklerin Tarihi
2015 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü
kazanan Uzun Irmak Boyunca,
Hande Gündüz’ün ikinci kitabı.
Yazarın ilk kitabında işaretlerini
gösterdiği özgün dünyalar
kurarak katmanlı bir anlatımla
okuyucuyu yolculuklara çıkarma
fikri bu kitabın da belirleyici
özelliklerinden. Gündüz, çağımızda
insanın fark etmeden içine düştüğü
bunalımları ortaya koyuyor. Çıkış
yolu diye belirlenen haritaların
çoğu zaman insanı daha derin
bir açmaza sürüklediğinin altını
çizerken; çözümün, rol yapmadan
kendimizle yüzleşebilmekten
geçtiğini belirtiyor. Öykülerin dili
ve kurgusu, çoğu yerde birer öykü
kahramanı gibi konumlandırılmış.
Bazen bir bulmacayı çözer
gibi okunuyor öyküler. Bazen
de tozlu bir ayna karşısında,
temizlendiğinde ne göstereceğini
bildiğimiz halde aynadaki
görüntüyü merak ettirecek
biçimde.
İsviçreli oyun yazarı Lukas
Barfus’un ilk romanı Yüz Gün,
1994 yılında Ruanda’da yaklaşık
bir milyon insanın ölümüyle
sonuçlanan soykırım günlerine
götürüyor okuyucuyu. Afrika’da,
son iki yüzyılda sömürgeci
devletlerin elinde adeta oyuncak
haline gelmiş Ruanda’da yaşayan
iki halkın, Tutsiler ve Hutuların
birbirlerine besledikleri kin,
sömürge politikalarıyla iyice
körüklenmiş, kimi devletlerin para
ve silah yardımında bulunduğu
Hutular, yüz gün içinde komşuları
Tutsileri acımasızca öldürmüştü.
Roman, soykırım sırasında
bölgede uluslararası bir yardım
kuruluşunda görevli İsviçreli bir
uzmanın gözünden bu vahşeti
aktarıyor. Barfus, hammaddelerini
elde etmek için yakından
ilgilendikleri Ruanda’da yaşanan
bu trajediyi durdurmak için kılını
kıpırdatmayan batılı devletlere ve
ırkçılığa eleştirel bir dille eğiliyor.
Dünya çapındaki akademik
çalışmaları kadar televizyon
ekranlarındaki tatlı-sert üslubuyla
geniş kitlelerin tarihi sevmesinde
büyük payı olan Prof. Dr. İlber
Ortaylı yeni kitabı “Orta Asya’nın
Bozkırlarından Avrupa’nın
Kapılarına Türklerin Tarihi” ile
ufuk açmaya devam ediyor. “Koca
bir kavmin binlerce kilometreyi
üç asır içinde geçtiğini düşünün…
Bu, dünyayı değiştirmez de ne
yapar? İşte Türkler dünyayı böyle
değiştirdi. Bu sebeple, bizim
hayalî bir tarih ve kahramanlar
üretmeye değil, yalnızca doğruyu
öğrenmeye ihtiyacımız var” diyen
Ortaylı, Türklerin kökenini, tarih
sahnesindeki yerini ve Türklerle
ilişkiye giren ulusların bu ilişkideki
durumlarını gözler önüne seriyor.
Tarihi yalnızca kronolojik bir
olaylar dizisi olarak görmeyen
kitap, yıllar boyu başvuru kaynağı
olacak nitelikte.
Hande Gündüz
Alakarga Yayınları,
112 sayfa
Lukas Barfus
Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer
Metis Yayınları, 165 sayfa
İlber Ortaylı
Timaş Yayınları,
320 sayfa